Müezzinoğlu'ndan gurbetçilere müjde
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 2. Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayı'nda konuştu
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-12-04 14:09:32
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 2. Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayı'na katıldı. Kurultayda bir konuşma yapan Bakan Mehmet Müezzinoğlu, 27 yaşına kadar yabancı uyruklu öğrenci statüsüyle Türkiye'de yaşadığını belirterek, “Bu ülkede eğitimini tamamlamış bir kardeşiniz olarak, 31 yaşında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmuş ama bu gün karşınızda bu medeni bir medeniyet anlayışının temsilcisi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Sağlık Bakanı olarak konuşuyorum" diyerek konuşmasını uzun tutabileceğini belirtti.
"İYİ Kİ TÜRK MİLLETİ VAR"
Bakan Müezzinoğlu, “Ben Erzurum'da okurken, 'Bu Batı Trakyalı garip çocuğun acaba kimi kimsesi yok, bu nasıl geçiniyor' diye elimi tutan onlarca insanın olduğunu bire bir yaşadığım için, şahit olduğum için sizlerin de yaşadığına ve şahit olduğuna inanarak söylüyorum. Bu millete, bu milletin medeniyet anlayışına ne kadar teşekkür etsek azdır. İyi ki Türkiye var, iyi ki Türk milleti var" dedi.
“İKİ ÜLKE ARASINDA Kİ ANLAŞMALAR ÇERÇEVESİNDE YAPIYORUZ"
Müezzinoğlu, bir çok gönül dostu ülkenin vatandaşlarının, sağlık anlaşmalarıyla Türkiye'de tedavi gördüğünü ifade ederek, “Her yıl bazı ülkelerden 100, bazı ülkelerden 150 hastanın Türkiye'de, kendi ülkesinde tedavisi olmayıp, Türkiye'de tedavisi yapılabilecek hastaların tedavilerini iki ülke arasında ki anlaşmalar çerçevesinde yapıyoruz" dedi.
“YASAL DÜZENLEME YAPTIK"
Bazı ülkelerle anlaşma olmadığı için tedavi yapılamadığını aktaran Bakan Müezzinoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"O nedenle bu yıl başında yaptığımız bir yasal düzenlemeyle her yıl 400 yabancı ülke vatandaşı olan değerli kardeşlerimizin Türkiye'de ki ileri tedavilerinin ücretsiz olarak yapılabilmesi için yasal düzenleme yaptık. Bu yıl yaklaşık 300 civarında değişik ülkelerden Türkiye'ye tedavi için gelen kardeşlerimizin tedavilerini yaptık. Yanında iki tane refakatçinin de ekonomik veya mali sorumluluklarını üstlenerek. Biz istiyoruz ki bu gönül coğrafyamızdaki insanlarımız asla mağdur olmasın, asla çaresiz olmasın. Asla onlara uzanan bir elin olmadığı gibi bir algının mensubu olmasınlar"
Haber Ara