Dolar

34,8685

Euro

36,8030

Altın

3.050,63

Bist

10.105,59

Kılıçdaroğlu: Erkek gibi dur, kıvırma!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'de katıldığı Ege Bölgesi örgüt toplantısında dört bakan hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddialarını gündeme getirdi.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-01 13:31:29

Kılıçdaroğlu: Erkek gibi dur, kıvırma!


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'de katıldığı Ege Bölgesi örgüt toplantısında dört bakan hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddialarına değinerek, "Birisi de 'ben masumum' diyor. Erdoğan Bayraktar. Masumsan, Başbakan talimat verdi sen de 'asıl istifa etmesi gereken ben değilim başbakandır' demedin mi? Neden kıvırıyorsun? Erkek gibi durmak yakışmaz mı yakışır. Yapmadıysan 'yapmadım' de." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda partililer tarafından karşılandı. Havalimanı girişindeki ağaçlara Gezi Parkı protestolarında hayatını kaybeden gençlerden Berkin Elvan ve Ali İsmail Korkmaz'ın tuvale basılı resimleri bağlandı. Kılıçdaroğlu, Kültürpark 1 No'lu Hol'de Ege Bölgesi'ndeki milletvekilleri, belediye başkanları, Parti Meclisi üyeleri, Yüksek disiplin Kurulu üyeleri, kurultay delegeleri, il yöneticileri, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanları ve belediye meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşen “Geleceği birlikte kuruyoruz, İzmir buluşması" adlı toplantıya katıldı.

ENGELLİLER SORUNLARINI ANLATTI

Kılıçdaroğlu, yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı toplantıda salonun dolmasını Kültürpark içindeki İZFAŞ binasında bekledi. Salonun girişine tekerlekli sandalyeleriyle gelen 20 engelli, Türkiye Sakatlar Derneği'nin kirasını ödeyemediği için Büyükşehir Belediyesi'ne ait bürodan icra yoluyla atıldığını belirtip seslerini Kılıçdaroğnu'na duyurmak istedi. Ancak Kılıçdaroğlu, salona arka kapıdan girdi. Dernek üyeleri, daha sonra salona girerek, Kılıçdaroğlu'na sorunlarını aktardı.

“MUSTAFA KEMAL'İN SEVDASIYLA AYAĞA KALKACAKSINIZ"

Toplantının açılışı konuşmasını yapan CHP'nin örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, bölge toplantılarının ilkini 9 Kasım'da Ankara'da yaptıklarını, İzmir'de yapılanın 10. ve son toplantı olduğunu belirterek, “Örgüt toplantılarında sadece örgütle buluşmadık, sivil toplum kuruluşlarıyla esnafla, çiftçiyle buluştuk, vatandaşlarla kahvehanelerde sohbet edildi. Bu toplantılarda seçim hukuku, bilişim konularında eğitim verilecek. Artık yandaşların dışında kimsenin mutlu olmadığı Türkiye'yi AKP iktidarından kurtaracağız. Devrimci Mustafa Kemal'in sevdasıyla ayağa kalkacaksınız. Sosyal demokrat iktidarı hayata geçirmek adına ayağa kalkacaksınız. Siz değil misiniz 60 yıldır iktidar olmayan bir partiyi, zulme yoksulluğa rağmen terk etmeyen? Partimize karşı yeni senaryolar yeni oyunlar AKP eliyle tezgahlanıyor. Biz birlikte bunların tamamını boşa çıkaracağız. Alın teri dökenlerin emek verenleri partisi, CHP halkın iktidarında herkesin hakkını teslim edecek. Safları sıklaştıracağız, bu partiyi iktidar yapacağız. Dosta düşmana bir ülke nasıl yönetilir göstereceğiz" dedi.

İZMİR'E ÖVGÜ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Başbakan Kemal" sloganlarıyla kürsüye çıktı. Kılıçdaroğlu, İzmir'e övgüler yağdırdığı konuşmasına şöyle başladı:

“İzmir üniversite, sanayi, tarım, fuarlar kenti. En önemlisi İzmir cumhuriyet kenti. İzmir entelektüel kent. Göç alan bir kent. O nedenle Ege'nin incisi. İzmirliler'e anlatmak istemiyorum. İzmir'i Türkiye'ye anlatmak istiyorum. 8 bin yıllık bir kültürü besliyor İzmir. O kültürü hep yaşattı, yaşatmaya devam ediyor. Kültürün zenginliğini görmek istiyorsanız İzmir'e geleceksiniz. İnsan sevgisinin ne olduğunu görmek istiyorsanız İzmir'e geleceksiniz. Sanayi nasıl yapılır, sanayi nasıl gelişir, her kuruş nerede nasıl harcanır görmek istiyorsanız İzmir'e gelecekseniz. Kuvayi milliye nedir cumhuriyet nedir görmek istiyorsanız İzmir'e geleceksiniz. Kadın erkek eşitliğini görmek istiyorsanız yine İzmir'e geleceksiniz. Kadına nasıl değer verilirmiş, kadın iş hayatında nasıl başarılı olurmuş görmek istiyorsanız İzmir'e geleceksiniz. İzmir aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk'ü seven bir kent."

“İŞSİZLİĞİ DÖRT YILDA ÇÖZERİM

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, işsizliğin çözümü için dört yıllık yetki isteyerek, şöyle konuştu:

“Bunun yanında sorunları olan bir kent. Bu sorunlar kentin yönetiminden değil ülkenin yönetiminden kaynaklanıyor. İşsizlik var. İşsizlik toplumun bağrında derin bir yara olarak duruyor. Üniversite mezunları arasında işsizlik yüzde 30-35'lere dayanmış durumda mühendis, öğretmen, ziraatçi, iş bulamıyor. Tıp fakülteleri hariç üniversitelerden mezun olanlar iş bulamıyor. 12 yıldır bu ülkeyi AKP yönetiyor. 12 yılda Türkiye'nin en temel sorunu olan işsizliği çözemiyorsanız siz bu ülkeyi sağlıklı yönetmiyorsunuz demektir. En temel sorun işsizlik. Ben 12 yıllık süre istemiyorum. Sadece 4 yıllık süre istiyorum işsizlik sorunun çözmek için. Dört yıl deneyeceksiniz. Daha sözler vereceğim ben topluma. Mutlu ve huzurlu Türkiye'yi yaratacağız. Çatışmayı değil uzlaşmayı egemen kılacağız. Kadın erkek eşitliğini egemen kılacağız. Bizim iktidarımızda her anne çocuğunu güler yüzle huzur içinde okula, askere gönderecek. Biz bu güvenceyi veriyoruz. Dört yıl sonra verdiğimiz sözleri yerine getirmezsek yetkiyi elimizden alırsınız. Yaparsak 'yola devam et' diyeceksiniz. Ben bundan adımın Kemal olduğu kadar eminim."

“İZMİR ÜVEY EVLAT"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Hükümet'in İzmir'i cezalandırdığını ileri sürerek, şunları söyledi: “İzmir aynı zamanda Türkiye'nin büyümesine kalkınmasına önkoşulsuz destek veren bir kenttir. 2004- 2013 İzmir'in kamu yatırımlarından aldığı pay yüzde 5.76. bu pay yüzde 3.1'e düşüyor. İzmir 32 milyar lira vergi veriyor kamudan aldığı pay sadece 700 milyon lira. İzmir'e üvey evlat muamelesi yapıyor. İzmirli her koşulda görevini yerine getiriyor. Bu iktidar İzmir'e yatırım yapmasa bile İzmirli merak etmesin Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yapar. Seçim sırasında buraya geldiler. İzmir'e 35 proje vaat ettiler. 35 projenin hemen hemen tamamı söz olarak duruyor. Konak Tüneli hayalet tünel odu. Bir siyasi iktidar söz verdiği zaman sözünün gereğini yerine getirmek zorundadır. Halkı neden o sözü yerine getirmedin diye soru sorma hakkı vardır."

“AKP SİZİ CEZALANDIRIYOR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ak Parti'nin İzmirli'yi cezalandırdığını öne sürerek, şöyle konuştu:
“İzmirliler'e sesleniyorum. AKP sizi cezalandırıyor. Neden biliyor musunuz? CHP'ye oy veriyorsunuz diye. İzmirli direniyor. 'Oyumu vereceğim. Aydınlıktan uygarlıktan, Türkiye'nin çıkarlarından yana oy kullanacağım' diyor. İzmir bütün engellemelere karşı dünyadaki metropoller içinde en önemli yere sahip. Dünyada hızla gelişen metropolleri düşünün, 4. sırada İzmir geliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kredi notu, Türkiye Cumhuriyetinin kredi notundan 9 puan daha yüksek. Dünya Bankası Büyükşehir Belediyesi kefaletsiz kredi açıyor. Nesin sen? Büyükşehir Belediyesi. 'Bilançolarına gelir gider tablolarına bakıyorum senden teminat almaya gerek yok' diyor."

“TÜRKİYE'Yİ BUNLARDAN İYİ YÖNETİRİZ"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iktidarın kara propaganda yaptığını öne sürerek, şöyle konuştu:
“Kara propaganda yapıyorlar. 'CHP iktidara gelirse ülkeyi yönetemez. Dolar fırlar faizler yükselir vatandaş borcunu ödeyemez.' İzmir'den 77 milyona sisleniyorum. Türkiye'yi bunlardan iyi yönetiriz. Türkiye'yi daha sağlıklı yönetiriz. Türkiye'nin sorunlarına kilitleniriz. Her kuruşun hesabını bu millete veririz. Aydın, Muğla'ya geleceksin. Anakentler nasıl yönetiliyorsa Türkiye'yi öyle yönetiriz kimsenin endişesi olmasın. İstanbul ve Ankara metro yapıyordu havlu attılar. İki büyükşehir belediyesinin bütçesi İzmir'inkini üçe katlıyor. Beceremediler. Kilometresini Ankara 100 milyona yapıyor. İstanbul 145 milyona yapıyor. İzmir 60 milyona yapıyor. Yeraltına yapıyorsunuz aynı teknolojiyi yapıyorsunuz. Beceremediler, yapamadılar en sonunda hükümet teslim aldı. İzmir kenti imkanlarıyla onların üçte bir fiyatına yaptı. İzmir budur. CHP'li belediyeler budur. Bir belediye böyle yönetilir. İzmir'i, Aydın'ı, Tekirdağ'ı nasıl yönetiyorsak emin olun Türkiye'yi aynı anlayışla yöneteceğiz. 'Çalışıyor ama iş de yapıyor' algısını toplumun belleğine yerleştirmeye çalışıyorlar. Bu kültürün tutsağı olmayın. Bu kültür bizim siyaset anlayışımıza insana duyduğumuz saygıya aykırıdır. Bizim kültürümüzde her kuruşun hesabını vatandaşa vereceksin. Bizim kültürümüzde çalmayacaksın ve iş yapacaksın. İşi ehline vereceksin diyor inancımız. Biz işi ehline veriyoruz."

“BOY BOY PARA KASALARI ÇİKOLATA KUTULARI"

Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında bakanların çocuklarının yatak odalarında boy boy para kasaları, çikolata kutuları olmayacağını ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“CHP iktidara gelirse efendim sosyal yardımları kesecekmiş. Niye keselim? Akıl mantık var niye keselim? Herkesin işi aşı oldu da o gerekçeyle mi keselim? Tam tersine sosyal yardımları en az iki katına çıkaracağız. Bütün yurttaşlarım bunu açıklıkla bilsinler. Eskiden sorarlardı 'bunu yapacaksınız da parayı nereden bulacaksınız' diye. Şimdi korkudan bunu soramıyorlar. 17 Aralık'ı gördük 25 Aralık'ı gördük. Bizim çocuklarımızın yatak odalarında boy boy para kasaları olmadı ve olmayacaktır. Bizim bakanlarımıza belediye başkanlarımıza çikolata kutuları içinde paralar gelmeyecek. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Bizin inancımız kültürümüz bunu reddeder."

“HARAMA NEDEN ORTAK OLUYORSUN?"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ahmet Davutoğlu'nun danışman var. Ethem Mahcupyan. Diyor ki, 'AKP'ye oy veren İslami kesimin bir kısmı yolsuzluk olduğunu kabul ediyor ve bundan rahatsızlık duyuyor.' Kendisini İslami kesim olarak tanımlayan bu yurttaşlara sesleniyorum. İnancına sözüm yok ama bana şunu öğrettiler; 'Müslümanlıkta en büyük günah kul hakkı yemektir devletin hazinesine el uzatmak' dediler. AKP'ye oy veren bu saygıdeğer yurttaşlara sesleniyorum. Bana öğretilen Müslümanlık buysa senin öğrendiğin müslümanlıkta harama neden ortak oluyorsun? 'Devletin hazinesine el uzatana neden oy veriyorsun?' diyorum. Benim anladığım Müslümanlıkla senin anladığın Müslümanlık arasında bu fark olamaz."

Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri üzerine salondakiler 'Her yer rüşvet her yer yolsuzluk" sloganı attı.

“ÇİKOLATA KUTUSUNA 500 BİN EURO"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine sürdürdüğü konuşmasında şunları söyledi:
“Sen sandığa gidiyorsun demokratik olarak oyunu kullanıyorsun ama her yurttaşın sorumluluğu vardır. Senin inancını sömürdüler, senin inancını siyasete malzeme ettiler. Gerçek ortaya çıktı dört bakan istifa etti. 500 bin Euro ayakkabı kutusuna sığmaz. Senin çikolata kutuna sığmaz tabi. 500 bin Euro bir tane değil 50 kutu yapar. Açıkça '500 bin koyacaksın' diyor. O da 'olur' diyor. 'O kadar tıkış tıkış ki korktum elimden düşecek ortaya saçılacak diye' diyor. En temiz adammış bunu söyleyen. En temiziniz buysa kirlinin boyunu zaten biliyoruz biz."

“ERKEK GİBİ DUR KIVIRMA"

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Şimdi mahkemeden karar çıkardılar. Meclisin teamüllerine aykırı komisyonda karar yok. Başkan oturmuş mahkemeye yazı yazmış. Cemil Bey (Çiçek) 'benim haberim yok' diyor. 'Gizli karar alın' diyor. Komisyon başkanına söylüyorum göreviniz sorgu yapmaktır. Hırsızların hamiliğini yapmak değildir. Öyle yapıyorsan o koltuktan ayrılacaksın. Hırsızların hamiliğini yapacaksan o koltuktan ayrıl. Bu işin üstü örtülmez. Sadece 77 milyon bilmiyor bütün dünya biliyor bunu. Bütün çağdaş ülkeler biliyor. Bu kadar büyük yolsuzluk yapan iktidar dünyada sorgulanıyor. Hükümetin devletini soyduğuna tanık oluyoruz. Birisi de 'ben masumum' diyor. Erdoğan Bayraktar. Masumsan, Başbakan talimat verdi sen de 'asıl istifa etmesi gereken ben değilim başbakandır' demedin mi? Neden kıvırıyorsun? Erkek gibi durmak yakışmaz mı yakışır. Yapmadıysan 'yapmadım' de. Hangi talimatlar neyin karşılığında veriliyor hiç aklına gelmiyor mu? Başbakan 'kupon araziler benim bilgim dışımda satılmayacak' diyor. Neden bilgisi içinde satılacak malı götürmek için. Sen ona aracılık etmiyor musun? Üniversite mezunu değil misin? Anlamıyor musun? Sen de en az onun kadar suçlusun kaçacak bir yerin yok. Saatçi hakkında konuşmak istemiyorum. Meclisin karşısına saat heykeli yapıldı. Herkes onun kime ait olduğunu biliyor. Hırsızın önüne yatan içişleri bakanı olur mu?"

“SİYASİ AHLAK YASASI ÇIKARACAĞIZ"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde dört ay içinde siyasi ahlak yasası çıkaracaklarını belirterek, “Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum Türkiye'nin biraraya gelmesi lazım. Temiz siyaseti egemen kılmalıyız. İlk dört ayda çıkaracağız yasalardan biri siyasette ahlak yasası olacak. Artık bu millet hırsız siyasetçiden bıktı. Yeter diyorsanız yönünüz belli, CHP. Dünyaya rezil olduk. 77 milyonu dünyaya rezil etmek var mı? İnsanlar seni oraya ülkeyi yönet diye getirdi ülkeyi soy diye getirmedi. Yasa çıkaracaklar, yasaklayacaklarmış. CHP buna uymayacaktır. Sizin hırsızlıklarını teşhis etmek bizim boynumuzun borcudur" dedi.

“RECEP AMCA'NIN VERGİSİYLE SARAY YAPIYOR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı için yapılan bin odalı sarayı da eleştirerek, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Kendilerine saray yapıyorlar. Kimin parasıyla Ermenek'te lastik ayakkabıcı yırtık Recep Amca'nın parasıyla yapıyorlar. Siz sanmayın onun vergi dairesine kaydı yoktur o ayakkabıyı alırken su içerken vergi veriyor. Bin odalı saray tüm dünyada alay konusu. Yazık değil mi bu ülkeye? Biz bu ülkeyi siyasetçiler millete hizmet etsin diye kurdu. Bin odalı saray. 275 odalı bir yer daha yapılacakmış. Beyefendi orada da oturacakmış. Devleti soyduğunuz yetmiyor mu? İşsizlik yoksulluk var. Onları düşünmüyorlar. Fakir fukara vatandaşın inançlarını beklentilerini geleceklerini sömürdüler. Diyorlar ya. Bunlar gelirse ülkeyi yönetemezler. Biz Türkiye'yi bunlardan iyi yönetiriz. Bir şeyi bilmiyoruz. Hırsızlık yapmayı bilmiyoruz bunu hiçbir zaman öğrenemedik yolsuzluk yapmayı kul hakkı yemeyi bilmiyoruz. Eğer devleti yönetmek her kuruşun hesabını vermekse o bizim namus borcumuzdur zaten. Bunu yapacağız. 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum. Sizi seviyoruz, bayrağımızı ülkemizi seviyoruz. Huzurlu bir Türkiye'yi inşa etmek istiyoruz. Bu ülke zengin bir ülke. Kaynağı yeterli bir ülke. Topladığın parayı nereye harcayacaksın sorun bu. Biz o parayı işçi, esnaf sanayici emekli için harcayacağız. Bizim için yandaş yok vatandaş var. Hedefimiz bu."

Toplantı, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından basına kapatıldı.


Haber Ara