Muğla ve ilçelerinde 1-26 Kasım tarihleri arasında büyüklüklyeri 1.0 ile 4.2 arasında değişen 229 depremin meydana gelmesi endişe yaşattı. Muğla'da meydana gelen depremleri sıkı takip ettiklerini bildiren İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi ve Maltepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ahmet Ercan, "Bu sancılar büyük depremlere gebe, kentsel dönüşüm hızlandırılmalıdır" uyarısında bulundu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi verilerine göre Muğla ve ilçelerinde 1-26 Kasım tarihleri arasında büyüklükleri 1.0 ile 4.2 arasında değişen 229 depremin meydana gelmesi, endişelere neden oldu. Muğla ve ilçelerinde meydana gelen depremler hakkında DHA muhabirinin telefonla görüştüğü Prof.Dr. Ercan çarpıcı açıklamalarda bulundu.
5 YILDIR ARTARAK GELİŞEN DEPREMLERİ TAKİP EDİYORUZ
"Ege adaları, Muğla, Marmaris, Bodrum, Fethiye ve Rodos çevresinde 5 yıldır artarak gelişen deprem etkinliği var. Bu deprem etkinliği orta büyüklüğü ile Ege Bölgesi başta olmak üzere Yunanistan'a kadar etkisini gösteriyor. Bu depremler gerginliği artırarak devam ettiriyor. Bu artçı sancılar büyük depremlere gebe. Bu yaşanan sancıları bilim adamları olarak sıkı şekilde takip edip inceleyerek notlarımızı alıyoruz" dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM HIZLANDIRILMALI
Kasım ayı içinde Muğla il ve ilçelerinde ki depremler de gerginlik artışı gözlendiğine dikkati çeken Prof.Dr. Ercan, "Yunanistan, Ege Adası ve Ege Bölgesi'ni aldığımız sıkı takiplerimizi Muğla içinde ayrı bir özenle devam ettiriyoruz. Güney Ege Bölgesi deprem gerdanlığı içinde yer alması nedeniyle özelikle Muğla başta olmak üzere turistik şehirlerinde kentsel dönüşüm hızlandırılmalıdır. Bu şehirlerde 6 ve üzeri deprem yıkım etkisini gösterir. Marmaris ve çevresinde önceki yıllarda deniz altı ve üzeri yaptığımız incelemelerde kentsel dönüşümün acil yapılması gerektiğini vurgulamıştım. Bilim adamı olarak yaptığımız incelemeler sonucunda açıklamalardan rahatsız olan turizmciler 'Aman hocam turizme zarar verir' diye sitemlerini dile getirmişlerdi. Ülkemizin tanıtımında büyük rol oynayan turizmciler, on binlerce yabancı turisti ağırladıkları tesislerini inceletmeli ve eksiklerini gidermelidir. Alacakları 'Depreme dayanıklılık belgesi' İngilizce, Türkçe ve Rusça olmak üzere tesislerin girişlerine asmalıdırlar. Muğla Bölgesi'nin binaları, başta Ankara olmak üzere yerel yönetimlerde dahil kapsamlı ve ciddi incelemelerde geçirilmelidir. Bu incelemeler yapılmadığı takdirde olası büyük bir depremde telafisi olmayan zararlar olacaktır" diye konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜM EL BİRLİĞİ İLE TEŞVİK EDİLMELİ
Güney Ege Turistik ve Otelciler Birliği (GETOB) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Büloğlu da şunları söyledi:
"Türkiye deprem kuşağı içinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Biz turizmciler dahil herkesin bu konuda ciddi sorumlulukları var. Otelciler olarak evimize gelen misafirleri güvenli şekilde ağırlamak gibi ağır bir yükün altında bulunuyoruz. Turizm tesisleri denetlenerek deprem mevzuatlarına uygun hale getirilmelidir. Turizm Bakanlığı veya resmi kurumlardan 'depreme dayanıklı belgesi asılmalıdır' diye bir yaptırım yok. Fakat hem yabancı hem de vatandaşlarımız otellerimize geldiğinde gönül rahatlığıyla konaklaması için bu belgelerin girişlere asılması gerekir. Bina, otel ve çeşitli işletmelerin depreme dayanıklı olup olmadığı incelemeleri yetkili kurumlar tarafından işletmecilere teşvik edilmesi gerekmektedir. Meslektaşlarımız ile yaptığımız toplantılarımızda sürekli olarak tesislerin depreme dayanıklı olup olmadıklarına dair inceleme yapmaları konusunda uyarılarda bulunuyoruz."