Cuhmurbaşkanı Erdoğan KADEM'in Kadın ve Adalet etkinliğinde konuştu. Erdoğan adalet duygusuna vurgu yaparken adaletin olmadığı bir yerde eşitlikten bahsedilemez dedi. Dinimizin kadına verdiği değerden de bahseden Cuhmurbaşkanı "Ben annemin ayaklarının altını öperken kendisi ağlardı" dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları:
Suriye'de öldürülen 300 bin kişi karşısında dünya sessiz kalıyor. Tek hassasiyetleri petrol.
Dün benim bir misafirim vardı: Çocuğu bir sniper tarafından öldürülmüş bir anne bize anlatıyor diyor ki ben uluslararası bir mahkemey gidebilecek miyim?
"ADALETİN OLMADIĞI BİR YERDEN HAKKANİYET OLMAZ"
Bizim Gencebayımız var ya diyor ya "Batsın bu dünya"
Adaletin olmadığı bir mesele hakkaniyetli bir şekilde çözüme kavuşamaz.
Geçen hafta Afrika zirvesindeydim. X bir devletin başkanıyla barışın dediler. Hayır dedim. Zulme rıza gösteremem. Siz bu adamı meşru görseniz de biz görmeyeceğiz. Seçimle gelmiş bir iktidarı yıkan darbecilerle barışamam.
"ÇEVRE SORUNLARI KADAR FİLİSTİN'İ DE SAVUNUN"
Çevre sorunlarını savunduğun kadar Suriye'yi, Filistin'i savunmazsan samimi değilsin.
Saray Bosna'da kadınlar öldürülürken tepkisiz kalırsan bu olmaz.
Irkçılığı ortadan kaldırmanın yegane yolu: Adalettir. İslamfobia'nın da çözümü adalettir.
Savşların son bulmasında yegane çözüm adalettir. Kadınların kaldıkları sorunları çözmede de tek çözüm adalettir.
ADALET VE VİCDAN TERAZİSİ
Bazıları hukukla yasayı karıştırıyor. Ben hukuk arıyorum hukuk. Adil yöneticiler arıyorum. Adil yargıçlar arıyorum. Bir ülkeye bunlar lazım. İstediğiniz kadar Cuhmurbaşkanı olun, Başbakan olun adil yargıçlar yoksa tam görev yapamazsınız.
Adalet yoksa sorunlara gerçek bir çözüm bulunamaz. Hukuk otorite tarafından yapılır. Adalet hakikat duygusundan yola çıkılır. Karşı karşıya kaldığımız her meseleye en başta adalet ve vicdan terazisinde tartmak zorundayız.
Adalet ve vicdanı yasalarına hakim kılan devletler sorunlarına en köklü çözümler bulmuştur.
Osman Gazi'ye Şeyh Edebali öğüt veriyor "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın"
"GALATAPORT'U İPTAL EDEN YARGIÇ NEYİN İÇİNDE?"
İnsanın yaşaması adalete bağlıdır. Başbakanlığım döneminde Galataport'un ihalesini yaptık. Kazananı belirledik. 2 yıl sonra yargı karar veriyor. Yürütmeyi durdurma. İhale bitmiş siz 2 yıl sonra karar veriyorsunuz. Yatırımcı milyon dolarlar harcamış. Şimdi bu yatırımcı bu devlete nasıl güvenecektir?
Cuhmurbaşkanı ihanet-i vataniyye içinde bulunursa suçludur. Peki yargıç böyle bir durumda olursa ne içindedir? Sen nasıl kalkırsan da milyar dolarlık projeyi durdursun.
Yasalar ne kadar kötü olursa adil bir sultanın elinde güzel olur. Yasalar ne kadar güzel olursa olsun zalim bir sultanın elinde zulüm olur.
VİCDANLA CÜZDAN ARASINDA
Biri zamanında demişti. Cüzdanla vicdani arasında diye. Demek ki burada böyle bir şey var. Cüzdan bir yerde unutulmuş vicdan da olmayınca işte böyle olur.
İnsanı yaratılmışların en şereflisi olarak görürsek bütün ayrımları orrtadan kaldırmış oluruz.
Kadınların ihtiyacı olan şey nedir?
"ŞARTLARI EŞİTLEYECEĞİZ"
Bazen kadın - erkek eşitliği diyoruz. Kadının adalet karşısında olan eşitliği asl olandır. Mağdur olanın mağdur eden seviyesine çıkartılmasıdır eşitlik. Kadın ile erkeği eşit durumuna getirmezsiniz. Fıtratları ayrıdır. Hamile bir kadını eşit şartlarda çalışan bir erkekle ayrıdır.
Erkeğin yaptığı işi kadına yükleyemezsin. Komünist rejimlerde böyleydi. Anadolu'da da böyleydi. Ne çekti analarımız hepsinin kamburu çıktı.
"BİZİM DİNİMİZ KADINA MAKAM VERMİŞ"
Bizim dinimiz kadına bir makam vermiş. Annelik makamı. Bir makam daha vermiş. Cenneti annenin ayakları altına koymuş. Ben annemin ayaklarını altını öperdim. Ayaklarını çekerdi çekme derdim burada cennet kokusu var derdim ağlardı.
Bunu feministler anlayamaz çünkü onlar anneliği kabul etmiyorlar.
"BİZİM DİNİMİZ BARIŞ DİNİ"
Kadın cinayetleri oluyor. İnanan bir insan öyle sapıklardan falan bahsetmiyorum. Bizim dinimiz İslam "Sin" kelimesinden türüyor. Ne demek "Sin" barış. Biz barış dinine mensubuz. Kadına şiddet uygulayamazsınız. Hatta yanınızda yaşlanırlarsa öf bile diyemezsin. Bizim değerlerimiz bu.
Türkiye son yıllarda bölgesel ve küresel olaylarda farklı bir bakış açısına sahip. Türkiye'de şu anda 1 milyon 600 bin mülteci var. Avrupa'da kaç kişi var? 130 bin kişi.
Şu ana kadar 4.5 milyar dolar harcadık. Batı sadece lafını yapıyor. Biz açık kapı politikasıyla tüm mazlumlara kapımızı açacağız. Biz sığınan insanları bombaların altına bırakamayız. Biz çünkü Doğu'nun ve Batı'nın birikimini tevarüs etmiş bir milletiz.
"SORUNLARA ADİL ÇÖZÜMLER ÜRETEN BİR ÜLKEYİZ"
Türkiye öz güveniyle sorunlara farklı çözümler getiren bir siyasi yapıya sahibiz. Bölgesel ve küresel sorunlara adil çözümler üreten bir ülkeyiz.
Bazıları bizim ezber bozan açıklamalarımızı istihza edebilir. Ama bu bizi yıldırmaz. Bu alanda KADEM'e de çok büyük görev düşüyor. Yılmayacajksınız ve inşallah maksuda ulaşacaksınız.
Kadın sorunlarını adalet duygusuyla ele almak çok büyük bir iştir. Türkiye'deki kadınlar küresel bir kadın hareketini başlatabilir. Filistin ve Mısır'daki kadınların sorunlarını ele almak başlı başına farklı bir tavır demektir. Bu tavırdan asla dönülmemektedir.
KADINLAR HER DAİM ÖNÜNÜ AÇTIK
Medyada bir meta gibi kullanılan kadının hakkını da sizler arayacaksınız. Sizler bu bölge kadınlarının umut ışığısınız. 1944'te İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına hazırlanırken o dönem kadınlarımız bizi asla yalnız bırakmadılar. Başbakanlığım döneminde kadınların siyasete girmesi için mücadele ettim.
Kadınlar için referanduma gittik. Çalışma hayatında kadınlarımız için reformlar yaptık. İdeal noktasında değiliz ama çok umut veren bir noktadayız.
Şimdiye kadar kadınların mücadelesinde hep yanlarında olduk ve olmaya da devam edeceğiz.