Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'O yetkiyi de kullanacağız'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakanlar Kurulu'na başkanlık edeceğini söyledi: Anayasa'da zaten var, kullanmamak olmaz. İnşallah 2015'e de öyle gireriz.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-11-23 09:20:03

'O yetkiyi de kullanacağız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika Zirvesi’nden dönerken uçakta gazetecilere konuştu. Erdoğan, “Bakanlar Kurulu’na başkanlık edeceğiniz beklentileri vardı. Şimdilik bunu görmedik” diyen gazetecilere “Cumhurbaşkanı olarak Anayasal yetkileri kullanmamak diye bir şey olmaz. İnşallah o yetkiyi de kullanacağız. İnşallah 2015’e de öyle gireriz” cevabını verdi.

MİT iddiasına cevap

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun MİT'e yönelik 'CHP'ye operasyon yapıyor' iddiası hakkında da konuşan Erdoğan, “Vehimlerle siyaset yapılmaz. MİT’in şu veya bu partiyi bölmek gibi bir işi asla olmamıştır ve de olamaz. MİT, iktidar da dahil olmak üzere, herhangi bir parti için çalışan bir kurum değildir. MİT’i zan altına bırakacak açıklamalardan kaçınmak lazım” dedi.

Çözüm süreci

Erdoğan, Kürt sorununa çözüm süreci hakkında şöyle konuştu:

“Çözüm sürecinin tarafı yok, tarafları var. Siz el uzatıyorsunuz ama karşı taraf size aynı şekilde mukabelede bulunmuyorsa sonuç alamazsınız. Bütün seçimlerde Güneydoğu’da sıkıntılar yaşadık. Temenni ederiz ki bu artık ortadan kalkar. Silahsızlanma olayı gerçekleşir. Bunun için bütün siyasi partilere önemli görevler düşüyor.”

Kendi başbakanlığı döneminde hükümetin gereken adımları attığını söyleyen Erdoğan, “Müzakere kelimesini kullanmak yanlış olur. Oda sayısı ikiye çıkarıldı, TV verildi, ziyaretlerde esneklik sağlandı” dedi.

Erdoğan, şehit ailelerinin ve çocuklarının PKK’ya katıldığını belirterek eylem yapan Diyarbakırlı annelerin de dinlenmesi gerektiğini söyledi:

“50 bine yakın şehitlerimizin ailelerinin canı yanmış. Hakeza Diyarbakırlı anneler meselesi var. Onların çocukları dağa kaçırılmış bu çocuklar niye gelmiyor acaba? Bu anneleri ciğerleri dağlarcasına ağlatmaya kimin ne hakkı var? Akil insanlar bu dönemde bir de gidip bu insanlarla oturup konuşmalı.”

‘Sürece yabancı katılım olmaz’


Diğer devletlerin sürece üçüncü göz olarak katılımına karşı olduğunu söyleyen Erdoğan, “Amerika ya da başkaları. Bunları daha önce Oslo’da da yaşadık. Bunların nasıl tecelli ettiği ortaya çıktı. Bu işi bu vatanın kendi evlatları olarak kendi aramızda çözeriz. Amerika’yla çözemeyiz. Yıllarca Kandil’e bir İngiliz gitmiştir, o da bir üçüncü göz gibi oynuyordu. Hiçbir şey yapmadığı gibi tam aksine bu süreci ağırlaştırmıştır. Aynı aktörler Oslo’da da rol almıştır. Orada da olumlu istikamette bir şey ortaya çıkmadı. Artık Kürdüyle Türküyle kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz” dedi.

‘Halep’e seyirci kalınmamalı’

Erdoğan, Suriye yönetiminin Halep kentini muhaliflerden geri almasına seyirci kalınmaması gerektiğini belirtti:
“Neden sadece Kobani’yi konuşuyoruz da Halep’i hiç konuşmuyoruz. Halep çok daha stratejik bir şehir. Orada, 1 milyon 200 bin insan yaşıyor. Bakın rejim orayı vurdu, Kobani’yi vurmadı. Niçin Halep konusu hiç masaya yatırılmıyor? Şam rejimi, orayı bayağı zora, dara sokmak için sürekli bombalıyor. Halep konusu muhalif güçlerin en önemli gündem maddesidir. Halep’in düşmesine seyirci kalınmamalı.”

‘İttifakımız rejim odaklı olmalıydı’

“ABD müttefiklik gereğini yerine getiriyor mu” sorusuna cevap veren Erdoğan, “Tümüyle yerine getiriyor diyemem. Bizim ittifakımız Suriye’de rejim hedefli bir ittifak olmalıydı. Suriye’de uçuşa yasak bölge, güvenli bölge ve eğit-donat... Biz bir müttefikten dayanışma bekleriz, göremediğimizde üzülürüz. Türkiye, bu bölgede ABD’nin en güçlü dayanışma içinde olabileceği bir ülkedir” dedi.

‘Papa'ya İslamofobi'yi söyleyeceğim’

Cumhurbaşkanı, kendi davetiyle 28-30 Kasım tarihleri arasında Türkiye’yi ziyaret edecek Papa Francesco’ya ne söyleyeceğini de açıkladı:

“Teröre karşı mücadelede Papa’nın dünyadaki etkinliği inkâr edilemez. Hristiyan dünyaya verecekleri mesajı önemsiyorum. Özellikle Batı’daki İslamofobi’yi gündeme getirmeyi, bununla mücadeleye katkı sağlamasını önemsiyoruz. Bu gündeme getireceğimiz en önemli konulardan biri olacak.”

‘Konut meraklısı değilim’

Erdoğan, 1 milyar 370 milyon liraya mal olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yönelik eleştirilere de cevap verdi:
“Batı basını başta olmak üzere medyanın bu konuda ne dediği çok da önemli değil. Burasını Erdoğan’ın sarayı biçiminde nitelemeleri yanlış. Burası, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk milletinin sarayıdır. Bazı haberlerde konutta 150 odadan söz edenler var. Halbuki konuttaki oda sayısı 15-20 civarında. Konut meraklısı değilim. 1000 odası var diyorlar. Olacak elbet. Biz küçük düşünmüyoruz. O ofisleri, personelimiz kullanacak. Küçük düşünenler, bu tür eserler ortaya koyamaz. Binanın ne denli işlevsel olduğunu zamanla herkes anlayacak.”

Paralel yapı

Gülen Cemaati’yle mücadelenin sürdürüleceğini belirten Erdoğan, “Yarıda kesersek bunun bedelini milletçe, ülke olarak çok ağır öderiz. Bunun ulusal boyutu olduğu kadar uluslararası boyutu da var. MGK kararını almamızın sebebi bu işi uluslararası boyutta çözmek. Bunu bütün dost ülkelerin bilmesi lazım” dedi.

Erdoğan, “Fethullah Gülen’in iadesi için talepte bulunulacak mı?” sorusuna “Mahkeme süreci neticesinde, kimi nereye kadar ilgilendiriyor bunu göreceğiz. Gördükten sonra da deport meselesi de dâhil her şey net olarak ortaya çıkacak. Yargı paketinin çıkması ile süreç ivme kazanacaktır” cevabını verdi.

Cumhurbaşkanı, Gülen Cemaati’nin kullanıldığını söyledi:

“Gezi, 17-25 Aralık ve 6-7 Ekim olayları. Bunlar durup dururken olmuyor. Tüm bunlar çeşitli yerlerle irtibatlı. KCK olayları durup dururken olmuyor. Ben tüm bu olayların arkasında olabilecek kesimleri kastederek, üst akıl diye bir tabir kullanmıştım. Üst akıl, paralel yapıyı da kullanıyor. Bunlar, Cumhurbaşkanlığıydı, Başbakanlıktı, Anayasa Mahkemesiydi, yargıydı, emniyetti, TSK’ydı, tüm ağlarımıza girdiler. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir yapı oluşturdular. Ulusal güvenliği tehdit eden bu yapı karşısında sessiz kalmak mümkün değil.”

Yeni Şafak ve Milliyet

Haber Ara