CHP'de Dersim krizi büyüyor: Ben özür mözür dilemiyorum

Öztürk, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Ermenek'te meydana gelen maden faciasına değinen Öztürk, "Türkiye'de sorumlu günah keçisi her olay sonrası çalışanlar olur demiştim. Bu mühendis olur, işçi olur. Katilde işçi, çalışanlar olur. Müjde, Ermenek'te katiller belli oldu. Yani 16 işçinin ölümüne neden olan katiller belli oldu, çalışanlar" dedi.

"YER ÜSTÜNDE OLUNCA KATİL OLDULAR"

Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi yer altında olsalardı öleceklerdi, yer üstünde oldular katil oldular. Bugün özel sektör maden mühendislerini sadece meydana gelen iş kazalarda sanık sandalyesine oturtacak adam bulmak için istihdam ediyorlar. O maden mühendislerinin kimisi sigortasız çalışıyor, kimisi de askeri ücretin altında çalışıyor. Sanık sandalyesine çıkarttıkları o kızcağızların ücreti ne kadar onu merak ediyorum. Devlet üstünden sorumluluğu atamaz. Ermenek olayı ne ilk nede son olay olacaktır. Bunu bir maden mühendisi olarak söylüyorum. Siyaset kurumu bu kafayla giderse bu ülkede çok Ermenekler olur. Bu facialarının önüne geçilmesi için önce gerçek failin ortaya çıkması gerekir. Gerçek fail devlettir. Ermenek'te ve Soma'da meydana gelen olayların katilleri çalışanlar ve maden mühendisleri asla olamaz. Bunların katili devlettir. Devlet sorumluluğunu bilmelidir" dedi.

"UYARI YAPIP, CEZA VEİLMELİYDİ"

Bir gazeteci, TGB'lilerin İstanbul'da sivil kıyafetli ABD askerine çuval geçirdiğini ve Amerika'nın bunu kınadığını sordu. Öztürk,. “Amerikan askerleri Türk askerlerine çuval geçirmişlerdi. Aynı duyarlılığı o zaman da Türk askerine çuval geçiren Amerikalılara karşıda Amerika göstermeliydi. En azından uyarı yapıp, gerekli ceza vermeliydi. Türk askerinin başına çuval geçirirken görmemezlikten gelen, susan siyasi iktidarın Amerikan askerinin başına demokratik protesto hakkı çerçevesinde çuval geçirme olayı karşısında tepki göstermesi Amerika'nın bu konuda verdiği sesten sonra tepki göstermesi de bu hükümetin fıtratına uygun bir durumdur diye düşünüyorum" yanıtı verdi.

"GEÇMİŞTE BAŞBAKAN DA BÖYLE ŞEYLER SÖZLEDİ"

CHP Genel Başkanı Sezgin Tanrıkulu'nun Dersim konusunda özür dilediğinin hatırlatılması üzerine Öztürk, "Ben hiç özür mözür dilemiyorum. Tarihte yaşanmış olaylar vardır. Her ülkenin tarihinde devletlerin kurulduğu sırada yaşanmış olaylar vardır. Bu olayların kimisi acı, kimisi tatlı olaylardır. O olayların somut olarak ortaya çıkması lazım. O olayları değerlendirmek için de 2015'nin Türkiye'sine bakamayız. 1930'ların koşullarıyla olayları değerlendirmek lazım. O günleri yaşamamış bilmeyen kişilerin 2015 yılının gözüyle 1930'ları değerlendirmesi mümkün değildir. 1930'larda yaşanan olaylar öylemidir, böylemidir. Siyasetçi olarak benim görevim değildir. Bu tarihçilerin incelemesi gereken bir görevdir. Ben o nedenle böyle acı olayların siyasi istismar konusu yapılmasına karşıyım. 1930'larda yaşanmış olay. Her ülkenin geçmişinde yaşanmış olaylar vardır. Yargılamak siyasetçilerin görevi değildir. Tarihle didişerek siyaset yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Arkadaşımız özür dilemiş olabilir. Özür dileyip dilememek hiçbir şey ifade etmez. Geçmişte başbakan da buna benzer şeyler söyledi. Önemli olan o tip yaşanan acıların yaşanmaması. Ondan daha fazlası bugün Türkiye'de yaşanıyor. O nedenle ben tarihin tarihçilere bırakılmasını söylüyorum. Siyasetçi olarak da başkasının görev alanına girmedim başkasının görev alanıyla ilgili yorum hiç yapmadım" diye cevapladı.

CHP'de Dersim krizi büyüyor: Ben özür mözür dilemiyorum

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun 'Dersim özrünü' değerlendirdi. Öztürk, 'Ben hiç özür mözür dilemiyorum' dedi.