Abdurrahman Dilipak, Gülenizm'i yazdı
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak bugünkü 'Gülenizm' başlıklı yazısında cemaatin akıl almaz bir bağla bağlandığını bu yüzden de zombiye dönüştüklerini kaleme aldı.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-11-12 14:38:00
Yeni bir siyasi oluşum için 2 yıl önce çalışmalara başladığını söylüyor Bal.. Ama Gülen’in avukatı “hocaefendinin bütün siyasi partilere eşit uzaklıkta olduğunu” söylüyor.
İmralı’yla ilişkileri koordine etmek için bir sekreterya kurulması sözkonusu imiş. En iyisi İmralı gibi Pensilvanya ile de bir temas merkezi oluşturulsun..
Şimdi Bal mı doğru söylüyor, Pensilvanya’nın avukatı mı?
Ben olaylar patlamadan aylar önce yeni bir siyasi oluşum için çalışmalar sürdürülüyor, CHP ve MHP ile temas kurdular demiştim. Kadir Mısıroğlu da yazmıştı bunları. O zaman Gazeteciler Yazarlar Vakfı’ndan yalanlama gönderdiler.. “Biz işin içindeyiz, sen nereden biliyorsun, kim söylüyorsa yalan söylüyor” filan demişlerdi.. 1991’de, 1993’de yazdığımda ise abarttığım söylenmişti.. Dr. Akif Feyzioğlu’nun evinde, bir takım AK Partili işadamları ile konuşurken, bu işlerden söz edince adamlar beni komploculukla suçlamıştı..
İktidar çevresinden de aynı tepkiler gelmişti. “MİT bilmiyor, Emniyet bilmiyor, sen nereden biliyorsun”
Aslında herkes biliyordu ama, bu gerçekler herkesin bildiği bir sır olarak kalıyordu..
Dışarıdan bakınca AK Parti ve Cemaat iç içe geçmişti sanki. Herkes hocaefendinin elini öpmek için sıraya girmişti.. Bürokrasi, yerel yönetim onlara çalışıyordu..
“Hoca efendi” siyasetle, parayla ilgilenmiyor ama, “Hakan gitsin, Ramazan gelsin” diye MİT’e başkan da tayin ediyor, Asya Finans’ın borç-alacak dengesini de o hesaplıyor.. Zaman resmi bülten zaten. Bugün de öyle.. Koç’un yatırımları da onun gündeminde. Ananas hikâyelerini hatırlayın..
Bal, “efendi hazretlerinden” habersiz böyle bir açıklama yapamaz. Peki öyle ise, Efendi hazretleri sadık müridi Bal’ı niçin küçük düşürüyor, yalanlıyor.. Bal “erken öten horoz” durumuna mı düştü yoksa..
Bu gün kim ne derse yarın gerçekler ortaya çıktığında söyledikleri masaya konacak. O zaman da söyleyecek söz bulamayacaklar.. Kafalar karışık, evdeki hesap çarşıya uymuyor, “öbür taraf” ile de hatlar kesik anlaşılan.. Yeni mesaj gelmiyor. Gelen mesajların hiç biri tutmayınca o hattı daha fazla yıpratmamak gerekiyor. Sonra bu işlerin kerametle değil, gerçekleşmeyen bir takım kehanetlerle ilgili olduğu ortaya çıkacak. Bu da büyük bir risk..
Cemaatin gırtlağına kadar siyasete battığı görülüyor. Bu konuda artık içeriden de sesler yükselmeye başladı. Düne kadar her şart altında iktidarın yanında olanlar, şimdi iktidar ne yaparsa karşısında yer alıyor, Kılıçdaroğlu ile neredeyse aynı şeyleri söylüyorlar..
Cemaatin polisleri sadece yazıp konuşmuyor, operasyonlarda iktidarın karşısında bir takım örgütlerle ve istihbarat kuruluşları ile Türkiye’ye karşı işbirliği yapıyorlar.. Bir numaralı, öncelikli tehdit AK Parti, cemaatin gözünde.. Daha doğrusu Erdoğan, Davudoğlu ve Hakan Fidan..
Cemaatin yumurta kafalı Twitter cinlerinin ne kadar ahlaklı, edepli, diyaloğa açık ve hoşgörü sahibi “iyi çocuklar” oldukları da bu vesile ile görüldü.. Kafalarını kiraya vermiş, medyumlar sürüsü.. Beddua ile yetinmiyorlar 2. kişilikleri ile hakaretler yağdırıyor, iftira ediyorlar.. Tabi hepsi kutsal bir amaç için! Türkiye’yi, İslam dünyasını, hatta dünyayı kurtaracaklar.. Onun için Şeytanla bile işbirliği yapabilirler, bakarsınız Şeytan da iman eder ve insanlığın kadim trajedisi sona erer.. Cebrail bile şaşırır bu işe ama, Gülenistler için, Gülen istedikten sonra her şey olur.. Hz. Süleyman’ın mabedi inşasında bukağılı şeytanlar ona hizmet etmedi mi! İfritler bu kez Efendi hazretlerinin emrine verilebilir..
Onun için Gülenistler kolay kolay çözülmüyor, dağılmıyorlar. Çünkü akıl ötesi bağlarla bağlılar. Erdoğan da onun için Haşhaşi benzetmesi yapıyor sanıyorum.
Sonuçta öfke ve aşk gözü kör ediyor. Hele bir de hipnotik etki ile medyumlaştırılmışsanız, bir zombiye dönüşmeniz çok da zor değil..
Gülen neyin farkında bilmiyorum. Kendi tabanındaki insanların çok sessiz, sakin, mazlumiyet içinde “iyi çocuklar” olduğunu söylüyor ama “Yumurta kafalılar”ın Twitter’daki hedef gösterilen kişilere karşı mesajına bakmıyor mu? O masum çocukların “öteki yüz”leri konusunda ne düşünüyor acaba..
Sorunların cevapları çalınırken, başkalarının haklarını gasbettikleri, önlerindeki kişinin yerine geçmek için onlara karşı yaptıkları hileleri hiç mi görmüyorlar..
O “iyi çocuklar”ı biliriz.. Bunlar da Gülen’in “İyi çocuklar”ı.. Hepsi himmetle ayakta duran mazlum, mahviyet içinde sürekli zikir halindeki insanlar değil mi?
Güldürmeyin adamı..
Her yerde her zaman iyi insanlar da olur, kötü insanlar da.. Bazen kötüler iyi, iyiler kötü olur.. Bazen kötü bilinen iyiler, iyi bilinen kötüler olur. Bazen iyi tanıtılan kötüler, kötü tanıtılan iyiler olur.. Şüphesiz ki, kalplerden geçeni yalnız Allah bilir.. Biz zahire bakarız, ama ferasetle, hikmetle, istişare ve şura ile. Kâfirler bize bir haber getirdiklerinde ihtiyad ederiz..
Doğru da olsa bir insan. Olur ya yanlış bir şey söylüyor ya da yanlış yapıyorsa karşı çıkalım. Olur ya kötü bir insan doğru bir şey söylüyor veya doğru bir şey yapalım. Onun bu doğrusuna da hak namına sahip çıkalım..
Kimse kendi nefsinden, liderinin, örgütünün, şeyhinin nefsinden de çok emin olmasın..
Unutmayın, gaybı yalnız Allah bilir. Kalplerden geçeni de.. Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz Allah bilir..
Benden söylemesi. Selam ve dua ile..
SON VİDEO HABER
Haber Ara