İsrail durdurulamazsa son yüzyılın en büyük krizi ile karşı karşıya kalabiliriz..
İsrailli şahinler, AB ülkelerinin Filistini tanıma yönündeki kararlarının ardından giderek yalnızlaştıkları düşüncesi ile, ABD seçimleri ve AB de deki krizi ve bölgedeki kargaşa ortamını fırsat bilerek Kudüsü tamamen ele geçirip Mescidi aksayı yıkıp yerine Süleyman Mabedini inşa etmek iddiası ile harekete geçmiş bulunuyor..
Bu kez sorun sadece Gazze ya da Filistin meselesi değil. Mesele insani ya da vicdani bir mesele değil sadece. Bir din savaşının fitilinin tutuşturulmak istenmesinden söz ediyorum.
Böyle bir şey, İslam geleneğinde adına Melhemei Kübra denilen, batı literatüründe Argemedon savaşı denilen kıyamet savaşının başlangıcı olur..
Birileri “Tanırıyı kıyamete zorlamak” istiyor.. Birileri bölgeyi cehenneme çevirecek , adına “Kıyamet savaşı” da denilen yeni bir dünya savaşının tetiğini çekmeye hazırlanıyor.. Batının şımarık çocuğu İsrail, çılgınca bir işe kalkışıyor.. ABD ve AB ülkeleri, BM ya da o kimse bu çılgınların elini tutmayacak olursa bu ateş onları da yakar..
Sisi ve Suudi kıralı gibi batının işbirlikçi rejimlerini de bu konuda uyarıyoruz.. Böyle bir gelişme bölgedeki bütün dengeleri atüst eder ve bütün taşlar yerinden oynar. Ne Suriye, ne Ürdün, ne Lübnan kalır. Suudi Arabistan da bütünlüğünden öte varlığını koruyabilir..
Bu süreç Sycos Picot ve Belfaur deklerasyonunun sonunun ilanıdır aynı zamanda..
Yarın çok geç olunabilir.
İsrailin niyeti açık. Kudüsü işgal edip Ağlama duvarı yanına değil de ilk kıblemiz olan Mescidi Aksayı ve İsra’nin gerçekleştiği makam olan Ömer Mescidi yıkıp yerine Süleyman Mabedini inşa etmek istiyor.. Aslında bu plan kapsamında Hristiyanlar için kutsal olan Doğuş ve Kıyamet Kilisesinin geleceği de tehdit altındadır..
İsrail, bütün Filistinlileri Ürdüne sürerek Filistin topraklarını dikensiz gül bahçesine çevirmek ve Ürdünü de işgal ederek burada bir vasayat rejimi kurmak istiyor. Gazzelileri de Mısıra sürmek istiyor.Bu Şeytani planın uygulayıcılarının arkasında Mısır cuntası ve Suudi hanedanının olduğu da biliniyor.. Onlar eğer politikalarını gözden geçirmeyecek olurlarsa bu cinayete ortak olmuş olacaklardır. Onlara hatırlatmak gerekir ki “Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır” ve kitapta denmiştir ki, “zalimlere yardım metmeyin, sonra ateş size de dokunur”..
Bu soruna kalıcı bir çözüm bulunmaması halinde dünya yeni bir dünya savaşı ile yüzyüze kalabilir.. Birinci dünya savaşının nasıl başladığını biliyoruz..
Başta BM, İİK, Arap ve Afrika Birlikleri, AB, ABD, NATO krize el koymalıdır..
Türkiye Müslüman bir ülke olmasının yanında, siyasi, tarihi, kültürel bağlarımız ve insani, vicdani , ahlaki sorumluluklarımız çerçevesinde bütün konulardan daha önemli ve öncelikli bu konu ile ilgili olarak mekik diplomasisi başlatmalı ve İsrailin saldırgan , maceracı politikalarına bir son verilmelidir.. Yarın çok geç olabilir.
Türkiye Müslüman bir ülke olmasının yanında, siyasi, tarihi, kültürel bağlarımız ve insani, vicdani , ahlaki sorumluluklarımız çerçevesinde bütün konulardan daha önemli ve öncelikli bu konu ile ilgili olarak mekik diplomasisi başlatmalı ve İsrailin saldırgan , maceracı politikalarına bir son verilmelidir.. Yarın çok geç olabilir.