Türkler ve Kürtler oyunu nasıl bozabilir?
Haliç Forumu'nda Mezhepsel ve etnik çatışmalar gölgesinde Ortadoğu’da yeni dengeler konusunun ele alındığı programın oturum başkanlığını gazeteci-yazar Fatih ER yaptı. Programa konuşmacı olarak Prof. Dr. Mehmet Ali BÜYÜKKARA, gazeteci-yazar Muhsin KIZILKAYA ve gazeteci-yazar Nevzat ÇİÇEK katıldı.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-11-03 13:14:40
TIMETURK / HABER MERKEZİ
Mezhep çatışması dini nedenlerden daha çok siyasi nedenlere dayanıyor.
Programda ilk olarak söz alan Prof. Dr. Mehmet Ali BÜYÜKKARA, tarihte mezheplerin ortaya çıkış sebeplerinden bahsetti. Mezhep farklılıklarının çatışmaya dönüşmesinin dini nedenlerden daha çok siyasi nedenlere dayandığını belirtti. Bir yerde siyasi otorite boşluğu olduğu zaman, insanlarının kendilerini güvende hissetmeleri için aralarındaki ortak noktaları öne çıkardıklarını belirten BÜYÜKKARA, aslında mezheplerin çatışmadığını siyasi ve sosyal nedenlerin çatıştığını ifade etti. Sulh ve huzur ortamının bulunduğu yerlerde dinin farklı yorumlarına dayanan mezhep farklılıklarının insanların çatışmaları için bir neden oluşturmadığını söyledi. Bu anlamda Ortadoğu’da yaşanan mezhep ve etnik temele dayanan ayrışmanın bölgede sağlanamayan istikrar ortamından kaynaklandığını ifade etti.
Kürtlere en yakın millet Türklerdir.
Programda ikinci olarak söz alan gazeteci-yazar Muhsin KIZILKAYA Ortadoğu’da çözülmemiş tek meselenin Kürt Meselesi olduğunu söyledi. Kürt halkının Ortadoğu’da dört farklı ülkeye dağılmış halde yaşadığını belirten Muhsin KIZILKAYA, Kürtlerin tarihte sürekli katliamlar ve sürgünlerle karşı karşıya kaldığını belirtti. Kürt meselesinin aslında geçtiğimiz yüzyıldan günümüze devreden bir problem olduğunu belirtti. Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasının ardından kalan topraklarda onlarca ulus devletin oluşturulduğunu Kürtlerin bu süreçte devlet olma taleplerinden feragat ettiklerini ifade etti. Farklı ülkelerde yaşayan Kürt halkının kendine en yakın millet olarak Türkleri gördüğünü belirten KIZILKAYA, ayrı bir Kürt devleti kurulmasının yerine var olan devlette daha demokratik bir ortamda yaşamanın yollarının aranması gerektiğini ifade etti.
Kürtlerin devleti Türkiye’dir.
Son yıllarda Türkiye’de Kürt sorunu ile ilgili atılan adımların önemine dikkat çeken KIZILKAYA, doğum yerinin Hakkâri yazılı olduğu kimliğin önceden kendisine korku veren bir unsur olduğunu belirtti. 2007 yılından sonra kendini Türkiye’nin bir vatandaşı olarak hissetmeye başladığını ve etnik kökeninden dolayı bir çekince yaşamadığını söyledi. Muhsin KIZILKAYA, Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU’nun söylediği iki cümlenin altını çizdi: “Ortadoğu’da oluşturulan suni sınırları demokratik yöntemlerle anlamsızlaştıracağız”, “Ortadoğu’da devletleri olmayan tek millet Kürtlerdir; ancak Kürtlerin devleti Türkiye’dir.” Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU tarafından sarf edilen bu cümlelerin meselenin çözümü için çok önemli olduğunu belirtti.
Meselenin asıl nedeni işgal ve yapılan zulümlerdir.
Programda son olarak söz alan gazeteci yazar Nevzat ÇİÇEK, İslam dünyasında yaşanan sorunların temeline baktığımız zaman işgallerin ve yapılan zulümlerin asıl sebebi oluşturduğunu belirtti. Ortadoğu’da cetvelle çizilen sınırlarla onlarca ulus devletin oluşturulduğunu belirten ÇİÇEK, bölgede batılıların çatıştırma projelerinden söz etti. Bu projelerin coğrafyaya karşı coğrafya, mezhebe karşı mezhep, İslam’a karşı İslam projeleri olduğunu belirtti. Herkesin IŞİD’in kötü bir şey olduğunu söylediğini; ama kimsenin IŞİD’i ortaya çıkaran nedenleri sormadığını belirtti. Eğer Irakta bir Amerikan işgali olmasaydı böyle bir karmaşanın yaşanmayacağını, ABD güdümlü Maliki yönetiminin Irak’ta mezhep çatışmasını körükleyici bir yönetim tarzı benimsemeseydi durumun bu noktaya gelmeyeceğini söyledi.
Batılılar petrolü kendi kontrollerinde tutmak istiyorlar.
Batılı devletlerin Ortadoğu’da kargaşa ortamının devamını arzu ettiklerini ve oluşan bu karışıklıkla bölgeyi kendi istekleri doğrultusunda yönettiklerini ifade etti. Ortadoğu’da bulunan petrol yataklarının aslında bütün meselenin gerçek nedeni olduğunu belirten Nevzat ÇİÇEK, bir dönem İran’da bulunan Belücülerin kendilerine ait bir devlet kurmaları fikrini savunduklarını ancak petrol boru hattının batılıların istediği doğrultuda çizilmesinden sonra bu fikri savunanların birden ortadan kaybolduğunu belirtti. Bölgedeki enerji kaynaklarını kendi kontrollerinde yönetmek isteyen emperyalistlerin her ülkenin yumuşak karnı olan meseleleri sürekli olarak kaşıdığını ifade etti.
Kürtler Türkiye olan ilişkilerini kuvvetlendirmelidir.
Nevzat ÇİÇEK, Kürtlerin bölgede bir devlet kurma hakkına sahip olmalarına rağmen kurulacak Kürt devletinin yaşama şansının olamayacağını ifade etti. Kobani’de yaşananlar bahane edilerek üst bir aklın güneydoğuyu karıştırdığını ve çözüm sürecini bitirmeye çalıştığını ifade etti. Nevzat ÇİÇEK, devletin her ne kadar çözüm süreci konusunda somut adımlar atmakta gecikmesine rağmen hala çözüm iradesini korumasına dikkat çekti. Kürtlerin Ortadoğu’da bütün meselelerde pazarlık konusu yapıldığını ifade eden Nevzat ÇİÇEK, eğer Kürtler böyle bir durumdan kurtulmak istiyorlarsa Türkiye ile olan ilişkilerini daha da kuvvetlendirmelidirler dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara