Al Jazeera Türk'ten Abdülkadir Konuksever Peşmerge'nin Türkiye'ye gelişindeki izlenimlerini yazdı; Kürt sanatçı Şivan Perwer’in ‘İşte geldi Peşmerge’ şeklinde çevrilebilecek şarkısı belki de ilk kez bu kadar çalındı, söylendi ve tempo tutularak halay çekildi. Aslında kameraman arkadaşım Faruk Yüce ile Habur’a doğru yola çıktığımızda böyle bir tahminde bulunmuştuk karşılıklı olarak. Duruma cuk oturan şarkı Peşmergelerin kahramanlığını güzelliyordu ve Şivan’ın yanık sesinde bulduğu anlam elbette ki Peşmergelerin gelişiyle doruğa çıkacaktı. Öyle de oldu.
Diyarbakır’dan Habur’a kadar tüm duraklarda şarkının liste başı olmasını salt anlamı, güzelliği ve Şivan’ın sesine bağlamak haksızlık olurdu aslında. Zira cevabını bildiğimiz soruyu su almak için durduğumuz büfede sorduğumuzda aldığımız yanıt diğerlerinin eşi olacaktı, ‘Kobani’yi IŞİD’den temizleyecekler’
Sabahın beş buçuğunda araçlarıyla Habur Sınır Kapısı’ndan görünen Peşmergeler en nihayetinde yabancı bir ülkenin silahlı askerlerinden çok kurtarıcıydı Habur’un önüne biriken insanlar için. Büfecinin cevabına okkalı küfürlerle eklemeler yaparak Peşmergelerin PYD’ye destek verip IŞİD’i bitireceğini söyleyenlerin telaffuzlarında eser miktarda şüphe yoktu. Yeter ki Kobani’ye ulaşsınlar.
Kobani’ye ulaşmak
Türkiye’ye uçakla gelen Peşmergelerin rahat bir yolculuk yaptıklarını tahmin etmek güç değil. Erbil’de bindiler Şanlıurfa’da indiler. Kobaniye ulaşmak için sadece 50 kilometrelik karayolu gittiler. Ancak ağır silahlarıyla gelen ikinci grup Peşmergeyi Habur’dan Suruç’a tam 460 kilometre bekliyordu. En zoru da Habur’dan çıkmaktı.
Gece boyunca Peşmergelerin gelişini halaylar çekerek bekleyen kalabalığın sayısı sabahın ilk ışıklarıyla oldukça azalmıştı. Yorgunluk ve uykusuzluk galip gelmiş görünüyordu. Ancak öyle olmadığı atılan bir havai fişek ile ortaya çıktı. Hemen her köşeden çıkıp Habur’u insan kalabalığına boğanlar Peşmergeleri Bölgesel Kürt Yönetimi bayrakları, çiçekler ve tezahüratlarla karşıladılar. Konvoyun Habur’dan Cizre’ye varması neredeyse o sevgi gösterileri nedeniyle iki saat sürdü. Yol kenarına birikenlerin yanı sıra arabalarıyla konvoyun peşine takılanlar Peşmergeleri yavaşlatmanın yanı sıra tehlikeye de attılar. Sabahın erken saatlerine karşın kapıda nöbet tutanlar telefonlarına sarılmış ve Silopi ile Cizre ayağa kalkmıştı. Tüm araçlardan yükselen ezgi aynıydı; Wa hatın Peşmerge me.
Nusaybin yollara sığmadı
Peşmergenin Kobani’ye ulaşmasının hiçte kolay olmayacağı daha ilk saatlerde ortaya çıkmıştı. Konvoy Nusaybin’e vardığında insan kalabalığı daha da artmış bu araçların seyrini güçleştirmişti. Yollara sığmayan insanlar sevgi gösterisini abartıp Peşmerge araçlarına tırmanmaya vardırınca konvoya eşlik eden zırhlı polis araçları müdahale etti. Küçük çocukların polis araçlarına taş atma çabaları büyüklerinin karşı durması karşısında sönüp gitti. Nusaybin’in neredeyse tamamı İpek yolunun üzerine birikmişti. Bu sevgi gösterilerine kayıtsız kalamayan Peşmergelerin kalabalıkları coşkuyla selamlamaları ölgünleşmiş belki de sürekli zafer işareti yapmaktan parmaklarına kramplar girmişti. Çünkü artık sadece başlarıyla selamlamak ve gülümsemekle yetiniyorlardı.
Kızıltepe’de insan seli
Konvoyun bir sonraki durağı Kızıltepe’de saatin de ilerlemesiyle en yoğun karşılama merasiminin yapıldığı yer oldu. Cadde ve sokaklarda değil konvoyun geçmesi, adım atacak yer kalmamıştı. Pek çok haberci gibi biz de ancak o saatlerde günün ilk lokmalarını kursağımıza indirebildik. Ancak Peşmergelerin böyle bir şansı yoktu. Gıdım gıdım ilerleyen konvoy çok zaman yitirmiş ne yemek ne de ihtiyaç molasına zaman kalmamıştı. Zaten bir süre sonra dayanamamış olacaklar ki o ihtiyaç yol kenarında giderildi.
Viranşehir’de bayraklar
Viranşehir’de Kızıltepe’ye göre kalabalık nispeten az ancak yorucuydu. Yol boyunca zırhlı araçların önlerini keserek başka yollara yönlendirdikleri araçların büyük bölümü konvoyu burada yakalamış üstelik aralarına motosikletler de katılmıştı. Ellerinde Bölgesel Kürt Yönetimi Bayraklarının yanı sıra Mesut Barzani ve Molla Mustafa Barzani fotoğrafları taşıyanların arasında tek tük Abdullah Öcalan posterleri de göze çarpıyordu. Buradan yola çıkarak HDP’nin Peşmergelerin karşılanma organizasyonuna sıcak bakmadıklarına dair bir sonuç çıkarmak zor değildi.
Şanlıurfa'da ilk yemek
Viranşehir çıkışında konvoya eşlik eden güvenlik görevlileri bir kez daha yolu kapatarak konvoy dışındaki araçların geçişine izin vermedi. Üstelik yolu yaklaşık 1,5 saat kapalı tutarak tamamen boşaltılar. Hava kararmış güvenlik riskleri artmıştı. Bu 1,5 saatin ardından yeniden yola çıkan konvoy Şanlıurfa girişindeki bir yol üstü tesisine vardığında vakit gece yarısını bulmuştu. Peşmergeler günün ilk yemeğini burada yedikten sonra yine diğer araçlar engellenerek otoban üzerinden Suruç’a hareket etti. Yoğun izdiham nedeniyle 5-6 saatte alınabilecek yol için tam 19 saat harcanmıştı ve yorgunluktan bitap düşmüş Peşmergeler Suruç’a vardıklarında sevgilerini gösterme konusunda belli ısrara sahip kalabalıklar tarafından yine aynı şarkıyla karşıladılar:
Wa hatın Peşmerge me...
