Bakan Çelik: Devlet yanlış işler yapmış
Bakan Çelik, Devlet geçmişte yanlış işler yapmış. Vatandaşların dilini yasaklamış, kılık kıyafetine karışmış, camisine ve cemevine karışmış, insanların kimliklerini asimile etmiş' dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-10-25 18:31:30
AA'nın haberine göre; Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "IŞİD Kobani'ye saldırıyor ve ardından, 'Türkiye PYD'ye silah versin' deniliyor. Türkiye geçmişte kendisine silah doğrultmuş yapıya silah veremez. Türkiye her örgütün serbestçe geçtiği kaos ülkesi değildir" dedi.
Bakan Çelik, partisinin Erdem Bayazıt Kültür Merkezi'nde düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Çelik, burada yaptığı konuşmada, insanın Hz. Hüseyin gibi olup hakikat için son nefesine kadar yürümesi gerektiğini söyledi.
İnsanın Yezid olmaması gerektiğini ifade eden Çelik, hakikat için yapılmayan her şeyin harap olacağını kaydetti.
"Antalya'ya gizlice geliyorum"
Antalya'nın kendisi için çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, kentin turizmin yanı sıra bir kültür başkenti olduğunu ifade etti. "Antalya" denilince aklına onurlu ve çalışkan insanların geldiğini belirten Çelik, şöyle konuştu:
"Ben bugüne kadar çalışkan olmayan kötü bir Antalyalıyla karşılaşmadım. Her zaman onurlu, memleketine sadık, sürekli iş üreten insanlarla karşılaştım. Antalyalılar Türkiye'ye değerli markalar hediye ettiniz. Antalya teşkilatı, Antalya'daki AK Partililer markadır. Burada hiçbir çekişme görmüyorum. Her zaman bir sinerji yaratma, iş çıkartma, birbirinin enerjisinden faydalanarak daha ileriye gitme şeklinde irade görüyorum. Büyük paralar verilerek toplantı yapılıyor şirketlerde, 'sinerji nasıl yaratabiliriz?' diye. Onlara tavsiyem, bu kadar yorulmaya gerek yok. Gelsinler Antalya teşkilatını incelesinler ve sonucu görsünler."
Çelik, Antalya'ya zaman zaman gizlice geldiğini de söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'den gelişini kimseye haber vermemesini istediğini de anlatan Çelik, "Ben brifing almayı sevmem, hayatta en sevmediğim şeydir. Ben kararı salonda almaktan değil, sokakta almaktan yana birisiyim. Ben gerçek hayatın sokakta yattığını düşünüyorum. Gerçek hayat sokakta akar, iş, salonda yapılır. İnsanları da salonlarda kandırırlar ama bu salonda değil" dedi.
Çavuşoğlu ve Türel'e övgü
Bakan Ömer Çelik, Antalya milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu'nun Dışişleri Bakanlığı görevine getirildiğini hatırlatarak, bu makamda bulunmanın kolay olmadığını söyledi.
"Etrafında bu kadar sorun varken bu devletin Dışişleri Bakanlığını yapmak onur ve büyük bir maharet ister" diyen Çelik, Çavuşoğlu'nun siyasi tecrübesi ve ahlakıyla Antalya'da edindiği özelliklerle bu görevi hakkıyla yerine getirdiğini, "dünyanın en parlak dışişleri bakanlarından biri" olduğunu vurguladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile siyasetin ötesinde bir dostluğu olduğuna da anlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onunla kader, yol arkadaşıyız. Bir bakıma da sırdaşız. Mesai bittikten sonra akşamları oturup hem kendi hayatımızla ilgili Türkiye ile ilgili özel şeyleri paylaştığımız kardeşim. Ben kendisini yakından tanıyorum. Sadece Antalya'yı değil, Rio'yu, Londra'yı Berlin'i yönetebilecek kabiliyette bir belediye başkanımız. Menderes Türel'e 'senin işin Londra'yı yönetmek, arta kalan zamanlarda Antalya ile ilgilen' desek bile yapacağı hizmet kendisinden önce gelenlerden yüz kat fazla olacaktır."
Partinin "meçhul askerleri"
Çelik, AK Partili bakanlar olarak, partiye Türkiye'de en çok emeği geçenler isimlerin, "ön sıradakiler değil arka sıradakiler" olduğunu söyledi. Partilileri, "meçhul askerler" diye nitelendiren Çelik, "Ama bir seçim çalışması olduğu zaman en önde onlar gider, yağmur, çamur, kar demeden en çok onlar koştururlar" dedi.
Türkiye'nin dünyada muhtaç durumdaki ülkelere yardım eden üçüncü ülke haline geldiğini belirten Çelik, şöyle konuştu:
"Siyasi irade Somali'den Bosna'ya Moğolistan'a kadar büyük bir coğrafyaya kadar yardım götürebilecek Türkiye ortaya çıkardı. Bu Türkiye'yi siz meydana getirdiniz. Eğer siz böyle büyük bir siyasi harekete destek vermeseydiniz Türkiye nasıl bir ülke olurdu? 100 milyon dolar IMF'den serbest bırakıldığı zaman bayram olurdu Türkiye'ye. Bugün Türkiye IMF'ye 5 milyar dolar borç verecek ülke haline gelmiştir. Bu Türkiye'yi sizler bu hale getirdiniz."
"AK Parti kurulmadan önce devlet meşruiyetini kaybetmek üzereydi"
AK Parti'nin kurulmasıyla Türkiye'nin büyük bir tuzaktan kurtulduğunu belirten Çelik, "AK Parti öncesindeki vesayet rejiminin düzeni devam etseydi Türkiye Irak'tan, Suriye'den beter hale gelecekti. AK Parti'nin kurulmasıyla Türkiye kötü yoldan çevrilerek bölgesinin en parlak ülkesi haline geldi" dedi.
Çelik, Türkiye'de geçmişte devletin, milletin devleti olmaktan çıktığını ifade ederek, devletin içinde çeteleşmeler olduğunu, oligarşik yapının millet üzerinde hakimiyet kurduğunu anlattı. "AK Parti kurulmadan önce devlet meşruiyetini kaybetmek üzereydi" diyen Çelik, büyük bir devrim gerçekleştirilerek, bu gidişata son verildiğini söyledi.
Türkiye'de 100 yıllık demokratik dönüşümün 10 yılda gerçekleştiğini belirten Çelik, içe kapanan, hizmet üretemeyen ekonomik düzenden millete zenginlik üreten ekonomik düzene geçildiğini bildirdi.
Osmanlı Devleti'nin son dönemleri için yapılan "hasta adam" tanımlamasının kendileri iktidara gelmeden önce Türkiye için yapıldığını dile getiren Çelik, ilk hasta adam nitelemesinden Cumhuriyet kurularak çıkıldığını, ikinci hasta adam nitelemesinden de AK Parti'yi kurarak çıktıklarını kaydetti.
Bölgedeki karışıklıklar
Türkiye'nin çevresindeki 9 ülkenin yönetilemez hale geldiğini anlatan Çelik, şunları kaydetti:
"Türkiye bu tip gelişmelerin olacağını öngörmüştü ve bu ülkeleri reform yapmaları noktasında uyarmıştı. Suriye Devlet Başkanına da gerekli telkinler yapıldı. Bizim ortaya koyduğumuz irade takip edilseydi ülkeler kendi dönüşümlerini gerçekleştirmiş olacak ve bölge kan deryasına dönmeyecekti. Biz bölgede fiili yönetimler oluşturulmasın, toprak bütünlüğü korunsun şeklinde uyarılarda bulunduk. PYD ve diğerlerine 'kendi kendinize özerk yapılar oluşturmayın. Suriye halkının geneliyle karar verin. Başkasına da örnek olun. Daha büyük çatışma çıkar' denildi. PYD gibi yapılar Esed'in çekildiği bölgelere yerleştiler ve kanton yönetimi kurdular. Bu yönetimleri kurarken de Arap, Türkmenleri hatta PYD'den olmayan Kürtleri de dışladılar. Bu yaklaşımların benzerleri başka yerlerde de ortaya çıkınca IŞİD denilen örgüt ortaya çıktı."
"IŞİD'in İslam ile ilgisi yoktur"
IŞİD isminin içinde İslam kelimesinin geçtiğini hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İslam, barış kökünden gelir. Bu örgüt ne yapıyorsa İslam onun karşısındadır. IŞİD'in İslam ile ilgisi yoktur. Gerçek bir Müslüman bu örgütün yaptığı herşeye karşıdır. IŞİD Kobani'ye saldırıyor ve ardından, 'Türkiye PYD'ye silah versin' deniliyor. Türkiye geçmişte kendisine silah doğrultmuş yapıya silah veremez. Türkiye her örgütün serbestçe geçtiği kaos ülkesi değildir. Biz mültecilere sahip çıktık. Kobani'de ne kadar sivil vatandaş varsa hepsi misafirimizdir. Batılı dostlara ve gruplara 'özerk yapılara destek vermeyin. Suriye Ulusal Konseyi'ni destekleyin. Özgür Suriye Ordusu'nu destekleyin. Bu halk kendi demokrasisini kursun' diye söyledik. Ancak boşluktan faydalanılarak bu yapılar kuruldu. İki örgüt birbiriyle savaşıyor, olan Suriye'nin mazlum halkına oluyor."
Türkiye'nin bölgeyle ilgili ortaya koyduğu prensiplerin doğruluğunun ortaya çıktığını vurgulayan Çelik, peşmergelerin geçişiyle ilgili çeşitli spekülasyonların yapıldığına dikkati çekti.
"Ana muhalefet partisinde bilmemek, cehalet, kalıtsal hastalığa dönüştü" diyen Çelik, sözlerini şöyle konuştu:
"Peşmerge sıradan bir örgüt değil. Irak Ulusal Ordusu'nun Kuzey Irak'taki parçasının adı. Türkiye başka bir devletin resmi güvenlik gücüne izin verdi. Anayasa açısından yanlış bir durum söz konusu değil. Büyük resme bakmak gerekiyor. Bölgedeki bütün ülkeler, komşularını istikrarsızlaştırarak, fakirleştirerek zengin olmaya kalkar. Türkiye ilk defa istikrarsızlık, fakirlik değil tam tersini talep ederek bölgesel bir vizyon ortaya koyuyor."
AK Parti iktidara gelmesiyle yeni bir özgürlükler prohesi ortaya koydu
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Devlet geçmişte yanlış işler yapmış. Vatandaşların dilini yasaklamış, kılık kıyafetine karışmış, camisine ve cemevine karışmış, insanların kimliklerini asimile etmiş. AK Parti, iktidara gelmesiyle yeni bir özgürlükler projesi ortaya koyarak asimilasyon, red ve inkar düzenine son verdi" dedi.
Bakan Çelik, partisinin Erdem Bayazıt Kültür Merkezi'nde düzenlenen İl Danışma Meclisi'nde yaptığı konuşmada, bölgede etnik temelli çatışma meselesini siyasi temas yoluyla çözmüş bir model bulunmadığını vurguladı.
Bugün bölge için üretilen tek modelin, hükümetin ürettiği çözüm süreci olduğunu ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
"Devlet geçmişte yanlış işler yapmış. Vatandaşların dilini yasaklamış, kılık kıyafetine karışmış, camisine ve cemevine karışmış, insanların kimliklerini asimile etmiş. AK Parti, iktidara gelmesiyle yeni bir özgürlükler projesi ortaya koyarak asimilasyon, red ve inkar düzenine son verdi. Türkiye'nin gerçekleştirdiği en büyük devrimi AK Parti gerçekleştirmiştir. Türkiye'de yasaklanmış bir kimlik yok. Geçmişte bunu çözmek için devlet hukuk dışına çıkıyordu. 'Örgütle uğraşacağım, terörle mücadele edeceğim' diye devletin kendisi çeteleşmiş oluyordu. Yabancı devletlerden yardım isteyerek bu işi çözmeye çalışıyordu. AK Parti döneminde ilk defa kendi milli sorunlarımızı yabancılar eliyle çözme dönemi sona erdi."
Çelik, muhalefet partilerinin tek bir proje ortaya koymadan çözüm sürecine karşı çıktığını da savundu. Muhalefetin çözüm sürecini devletin değil, hükümetin projesi olarak gördüğünü anlatan Çelik, "Cumhurbaşkanı çözüm süreci için (Mimarı benim) diyorsa bundan iyi devlet projesi mi olur? Bizim AK Parti toplantısında 10 dakika içinde konuştuğumuz devlet meselesini burada bir tahta olsa CHP ve MHP'ye anlatmaya kalksam 10 saat yetmez" diye konuştu.
Güvenlik reformu
IŞİD bahanesiyle yapılan sokak eylemlerini 6-7 Eylül olaylarına benzeten Çelik, şunları kaydetti:
"Kobani'yi bahane ederek Türkiye'nin sokaklarını ateşe verdiler. Bin 100 kurumu yaktılar, yıktılar. Kamu binalarını, AK Parti teşkilatlarını, farklı Kürt gruplarına ait bina ve derneklerle kütüphane, müze ve okullara saldırdılar. Bunları 'Kobani'ye dikkati çekmek için yapıyoruz' diyenler Türkiye'nin dikkatini Kobani'den kaçırmak istediler. Bir siyasi parti, insanları sokağa davet etti ve ardından, 'Biz bu şekilde şiddet olayları olacağını öngörmemiştik' dediler. Siyasette 3-5 yıl kalmış birisi yaptığı sokak çağrısının ne manaya geleceğini iyi bilir. 'Kobani için yaptık' diyenler, Türkiye'nin Kobani'ye götürdüğü insani yaklaşıma sabotaj girişimi olarak bunu ortaya koydular. Bu, Türkiye'nin toplumsal barışına karşı bir suikast girişimidir. Bu girişimi yapanlar AK Parti'nin, bu milletin tuzak karşısında dimdik, yumruk gibi ayakta duracağını hesap edemediler. Vatandaşlar sağduyulu davrandı ve bu ateş söndü. Ortaya çıkan boşluğun giderilmesi için güvenlik reformuna ihtiyaç duyuldu."
"AK Parti'nin ruhunda otoriterlik yok"
Bakanlar Kurulu'nun güvenlik reformunu konuşurken özgürlükler konusunda beyin fırtınası yapan bir ekibe dönüştüğüne de değinen Çelik, "Bakanlar Kurulu üyesi herkes, paketteki her maddeyi, (Vatandaşların özgürlüğüne, demokratik hak ve hürriyetlere en ufak bir sıkıntı yaratır mı?) diye kılı kırk yararcasına inceledi" dedi.
Kamu güvenliğinin önemli olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, şöyle konuştu:
"Bu olmazsa vatandaşların hak ve hürriyetlerini koruyamayız. Geçmişte devletin güvenliği denilince birileri sadece devlet bürokrasisinin güvenliğini anlıyordu. Biz güvenlik deyince halkın güvenliğini anlıyoruz. Türkiye güvenlik konusunda zihniyet devrimini yaptı ve devletin güvenliği kavramından halkın güvenliğine geçti."
Çelik, kimsenin Türkiye'de AK Parti eliyle bir güvenlik paketi geldiği zaman Türkiye'nin otoriterleşeceği gibi kaygı duymaması gerektiğini de söyledi. "AK Parti'den otoriter çıkmayacağını" ifade eden Çelik, "Kimse ana muhalefet partisinin kara propagandasına kanmasın. AK Parti'nin ruhunda otoriterlik yok. Diyelim ki bizim içimizden birisi otoriter bir yaklaşım üretmek istese de beceremez. Otoriterlik mahallesini CHP gasp etmiş durumda. Başkasına yer yok" diye konuştu.
Çelik, geçmişte özgürlük ve demokrasi paketlerine karşı çıkan bazı "asimetrik yapıların" bugün sokakları ele geçirmeye çalıştığını, bu çetelere karşı aynı şekilde direneceklerini ve onları temizleyeceklerini belirtti.
"Başarının sırrı birlik ve beraberlik"
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise Antalya'da sağladıkları başarının sırrının birlik ve beraberlik olduğunu söyledi.
Büyükşehir Yasası ile hizmet alanlarının genişlediğini hatırlatan Türel, göreve geldiklerinde Manavgat, Serik, Alanya ve Kemer'de çok ciddi arıtma problemleriyle karşı karşıya kaldıklarını anlattı.
Türel, "Bakanlık 50 milyon lira bütçe ayırarak bu arıtma projelerini tamamlama noktasında bize destek oldu. Arıtmaları bu ay içinde projelendirdik, mayıs ayında yapım çalışmalarına başlayacağız" dedi.
Toplantıya, AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse ile çok sayıda partili katıldı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara