Kod 126’yı infaz emri
Ergenekon davasında yargılanan eski jandarma istihbarat personeli Okan İşgör’den bomba ifade. İşgör, Dink suikastı ve Hizbullah’ın kayıp paraları raporunda ismi geçen paralelci polislerin yazar ve mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’na “Kod 126” adıyla infaz emri verdiğini söyledi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-10-23 10:01:20
Ergenekon davasında yargılanan eski Jandarma İstihbarat personeli Okan İşgör’den bomba ifade. Akit’e “Mirzabeyoğlu’nu infaz emrini emniyetteki bir birimden aldım” açıklaması sonrası Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne ifade veren İşgör, Selam Tevhit Soruşturmasıyla İslami kesimi bitirmek isteyen paralel yapıya mensup polis şeflerinin, 28 Şubat döneminde de ortalığı karıştırmak istediğini, bu amaçla kendisine Salih Mirzabeyoğlu’nun öldürülmesi teklifi ile geldiklerini belirtti. Dink suikastı ve Hizbullah’ın kayıp paraları raporunda ismi geçen paralelci polislerin Mirzabeyoğlu suikastına “Kod 126” dediğini kaydetti.
ANKARA’DA İFADE VERDİ
Sözde Selam Tevhit soruşturmasıyla İslami kesimin önemli isimlerine 28 Şubat benzeri bir kumpas kuran paralel devlet yapılanmasıyla ilgili ses getirecek önemli ifade verildi. İfadenin sahibi Ergenekon davasında yargılanıp ceza alan Okan İşgör. 11 Mayıs’ta Akit’e yayınlanan mektubunda emniyet içerisindeki birimin 28 Şubat döneminde Salih Mirzabeyoğlu’na suikast tasarladığını, tetikçi olması hususunda baskı gördüğünü kaydeden İşgör, haberimiz sonrası Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından ifadeye çağırıldı. Ön soruşturma birimlerine uzun ve kapsamlı bir ifade veren İşgör, jandarma istihbaratı için çalıştığını, ancak o tarihte emniyetle de sağlam irtibatı olduğunu kaydetti.
İBDA OPERASYONUNDA ARABULUCU
“2008 yılına kadar Jandarma İstihbaratta çalıştım. 1998 yılında terör örgütlerinin ve mafya gruplarının bulunduğu Ambarlı Limanlarında görevlendirildim. İBDA-C mensuplarına yönelik yapılan operasyonlarda görev aldım. 1999 yılı Ekim ayında görevli olarak Metris cezaevine girdim. Adil yargılama yapılmadığı gerekçesi ile mahkemelere çıkmayan İBDA mensuplarının çeşitli cezaevlerine dağıtılması sürecinde görev aldığım. 5 Aralık 1999 tarihinde de Metris Cezaevinde İBDA mensuplarına yönelik yapılan operasyonda arabuluculuk yaptım” diyen İşgör, operasyondan bir hafta sonra, 13 Aralık 1999 tarihinde Metris’ten çıkartıldığını söyledi.
ENGİN HOŞ VASITASIYLA TANIŞMIŞ
“İçeride kaldığı süre içinde topladığı bilgi ve edindiği izlenimlerini öncelikle İstanbul İl Jandarma Komutanlığı sonrasında Cezaevi Savcıları Hüseyin Akistanbullu ve Kaya Kabacaoğlu ile paylaştığını kaydeden İşgör, Tuğgeneral Engin Hoş vasıtasıyla İstanbul Emniyetinde görevli bir grup polis şefiyle tanıştığını belirtti.TEM şube Sağ terörde görevli polis memuru Komando kod Şener Fırıncı vasıtasıyla emniyetin kendisi ile temas kurduğunu vurgulayan Okan İşgör, Fatih Kömür Lokantasında eski Emniyet Müdürü A.Ç. ve adını hatırlayamadığı bir başka polisle bir araya geldiklerini ifade etti. 17 Aralık operasyonları sonrası emniyetteki paralel yapılanmaya mensup oldukları belirlenen bu isimlerin 28 Şubat döneminde aktif saha personeli olduğunu vurgulayan İşgör, bir sonraki görüşmeyi İstanbul Emniyetinin Vatan Caddesindeki yerleşkesinin yakınında bulunan bir apartman dairesinde gerçekleştirdiklerini söyledi.
ARŞİVİ TUTANAĞA İŞLENMEDEN GÖTÜRÜLDÜ
2010 yılında yapılan Ergenekon operasyonunda evinin basıldığını ve görüştüğü polis şefleri ile jandarma personeline ilişkin belgelere el konulduğunu ifade eden İşgör, karanlık bir dönemi aydınlatacak arşivinin tutanağa geçirilmeden ortadan kaldırıldığını söyledi.
İşgör ifadesinde ayrıca Ankara Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından tayin dönemlerinde Ankara’ya davet edildiğini, TEM Daire Başkanlığına gelen yeni personele İBDA hakkında brifing verdiğini öne sürdü.
KORKMA, MAHKEMELERLE BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ
İşgör’ün ifadesinde şu ifadelere yer aldı: “Vatan Caddesindeki Migros’un arkasında bulunan bir evde aynı kişilerle bir araya geldik. Burada A.Ç. Salih Mirzabeyoğlunun örgüt lideri olduğunu, öldürülmesi halinde örgütün çökeceğini, dolayısıyla Salih Mirzabeyoğlu’nu öldürülmesini teklif etti. Emniyetçilerin Salih Mirzabeyoğlu’nu 126 kod olarak isimlendiriyordu. Bir örgüt liderini öldürdüğüm için kahraman olacağımı, bana her türlü imkanın sağlanacağını, mahkemelerle bağlantılı çalıştıklarını dolayısıyla çekinmemi gerektirecek bir durum olmadığını söylediler.”
A.Ç. METRİS’E GELİYORDU
Teklifi kabul etmemesi üzerine A.Ç’nin, Hrant Dink soruşturmasında ismi geçen Ramazan Akyürek’ten sonra Trabzon Emniyetine atanan Reşat Altay’ı aradığını belirten İşgör, bir süre sonra yeniden İBDA’cıların tutuklu bulunduğu Metris Cezaevine konulduğunu vurguladı.
“Bu teklifi kabul etmemem üzerine A.Ç. Reşat Altay’ı arayarak konuştu. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan Noel Baba operasyonunda aktif görev almak istememe rağmen emri vaki yapılarak ikinci kez asılsız bir suçlama ile tutuklanarak cezaevinde görevlendirildim. Metris Cezaevinde İBDA mensuplarıyla bir arada kaldığım dönemde A. Ç. ekibi ziyaretçi görüntüsü altında haftalık ziyaretime geliyordu.” diyen İşgör, Metris Cezaevinde kaldığı süreçte Salih Mirzabeyoğlu, İBDA mensupları ve Metris Cezaevinde yaşanan olaylar hakkında raporlar yazdığını, bu raporların Cezaevi Cumhuriyet Savcısı Kaya Kabacaoğlu tarafından çarpıtılarak İBDA mensuplarının aleyhine kullanıldığını söyledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara