İhbar mektubu savcıdan önce Arslan'a gitmiş

Zirve Yayınevi cinayeti davasının hem gizli tanığı hem sanığı olan İlker Çınar'ın “Deniz Uygar” kod adıyla yazdığı ihbar mektubu, savcıya iletilmeden üç ay önce, Cemaatçi yazar Adem Yavuz Arslan'ın “Bi Ermeni var” kitabında yer aldı. Adem Yavuz Arslan, F tipi örgüte yönelik operasyonlar başlayınca Amerika'ya kaçtı.

Malatya’da Zirve Yayınevi'nde işlenen cinayete ilişkin görülen davada emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da tutuklanmasına neden olan 2. iddianamenin ek delil klasörlerindeki önemli ayrıntılar gün yüzüne çıktı.

Şimdi Bugün Gazetesi Washington Temsilcisi olan Adem Yavuz Arslan'ın Ocak 2011'de çıkan “Bi Ermeni var” kitabında, Zirve Yayınevi davasına ilişkin bilgiler yer aldı. Arslan, kitapta İlker Çınar'ın yazdığı bir ihbar mektubu ile ekindeki iki ses kaydının ayrıntılarını yazdı. Ardından, Malatya Emniyet Müdürlüğü'nün yazdığı yazıyla ihbar mektubunun 11 Mart 2011'de, yani Adem Yavuz Arslan kitabında yayımladıktan üç ay sonra savcılığa gönderildiği ortaya çıktı.

'İHBAR MEKTUBU 3 AY SONRA YAZILDI' İDDİASI

2. iddianamenin 16 No'lu ek delil klasöründeki ihbar mektubuna ilişkin Malatya Emniyet Müdürlüğü'nün yazısında “11 Mart 2011 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığınıza posta yoluyla gelen zarfın içerisinden çıkan (1) sayfa ihbar mektubu ile ekinde gönderilen ve içeriğinde 3 adet ses kaydı bulunan CD ile ilgili gerekli çalışmanın yapılarak düzenlenecek evrakın gönderilmesi hususundaki ilgili (c) sayılı talimatınıza istinaden Deniz Uygar isimli şahıs müdürlüğümüze davet edilerek konu hakkında bilgi ve görgüsü soruldu” denilerek ses kayıtlarına ilişkin bilgi verildi.

SES KAYITLARINI NEREDEN BİLİYORDU?

Arslan “Bi Ermeni Var” kitabının 113. sayfasında ise şu ifadelere yer veriyor: “Bu toplantıların ses kayıtları ortaya çıktı. Tıpkı Balyoz'da olduğu gibi kayıtları da kendileri tutmuş. Seslerin kaydedildiği yer Malatya Organize Sanayi Jandarma Karakolu. Ses kaydı olan toplantının tarihi ise 26-27 Ocak 2008. Yani İlker Çınar'ın henüz deşifre olmadığı tarihler. Üstelik ses kayıtları arasında geçen ifadelere bakılırsa bu toplantılar uzun süredir yapılıyordu. Ses kaydından anlaşıldığına göre bu ekip sık sık bir araya geliyordu. Ruhi Abat ve İlker Çınar ne derse de kabul edilip üst makamlara rapor ediliyordu. Edinilen bilgiye göre de il jandarma istihbarat ödeneğinin tamımı neredeyse bu iki şahsa aktarılıyordu.”

'KOD ADI KÖROĞLU' KİTABINDA CEMAAT'İN TELEKULAK FALİYETLERİNİ ELE VERDİ

Arslan'ın Washington'a kaçmasıyla boşalan koltuğa oturan Bugün gazetesi Ankara Temsilcisi Erkan Acar da “Kod Adı Köroğlu” kitabında Cemaat’in telekulak faaliyetini ele verdi.

Zaman gazetesi kökenli Acar, hiç bir soruşturma dosyasına girmemiş olan Aydınlık yöneticileri ile İşçi Partisi avukatları arasındaki konuşmaları yayımladı. Acar kitabında, mahkeme kararı olmaksızın dinlenen Aydınlık yöneticileri Mehmet Sabuncu ve Şule Perinçek ile İP MKK üyesi Hıdır Hokka ve Doğu Perinçek’in avukatlarından Hikmet Fırat Arslan arasındaki telefon görüşmelerine satır satır yer verdi.

Sezim Özadalı / AYDINLIK

İhbar mektubu savcıdan önce Arslan'a gitmiş

Zirve Yayınevi davasında savcılığa gönderilen ihbar mektubu ile ses kayıtlarının Cemaatçi yazar Arslan tarafından üç ay önce yayımlandığı ortaya çıktı.