Diyarbakırlı genç vahşet anlarını anlattı
Diyarbakır'da ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken 4 arkadaşı gözlerinin önünde vahşice öldürülen Yusuf Er, yaşadıklarını anlattı.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-10-18 21:58:29
Kurban Bayramı'nın 4. gününde bir dernek tarafından hazırlanan kurban eti paketlerini yoksullara dağıtırken PKK yanlılarının saldırısından yaralı kurtulan Yusuf Er, arkadaşlarını kaybetmenin şokunu yaşıyor.
Kanal A'da canlı yayınlanan Mehmet Toprak'ın sunduğu "A Politik" programına 4 arkadaşının ölümüne tanıklık eden Yusuf Er, dehşet veren açıklamalarda bulundu.
Mahsur kaldıklarını binadan babasını aradığını belirten Er, babasının yardım için karakola gittiğini ancak polisin ters davrandığını söyledi. Er, sığındıkları binadan ya da karşı binadan IŞİD'çiler burada diye göstericilere ihbarda bulunulduğunu ifade etti.
Er, olayda hayatını kaybeden arkadaşı Gökgöz'ün kendilerine bir öneri sunduğuna dikkati çekerek, "Hasan, 'Ev sahibi dışarıdakilere telefon açsın, binayı boşaltıp terk etmelerini söylesin. Biz de gidelim' dedi. Bunun üzerine ev sahibinden dışarıdakileri arayıp binayı terk etmelerini söylemesini istedik" şeklinde konuştu.
O SIRADA BİRBİRİMİZLE HELALLEŞTİK
"Ev sahibi saldırganlardan birini arayarak, 'Binayı terk edin yoksa bize bir zarar verirler' şeklinde konuştu. Ancak elimizdeki tek şey kurban etiydi" diyen Er, o sırada binadaki çok sayıda kişinin evin kapısına yönelerek kapıyı kırmaya çalıştığını aktardı.
Er, saldırganların sinekliği kırdığını belirterek, "Daha sonra, 'Dinamit getirin, bu kapıyı dinamitle havaya uçuralım' dediler. Kapıdan uzaklaştık. O sırada bir birimiz ile helalleştik" dedi. Er, daha sonra sözlerine şöyle devam etti:
İNLEME SESLERİ KULAKLARIMDA
"Patlar diye kapıdan uzaklaştık. Biri üst kattan iple sarkıyor adam içeri girip sıkmasıyla farkettik. Kimsiniz demesiyle ateş etmesi bir oldu. Şehit Hasan yaralandı. Çekmece sapını fırlattım. Aynanın dibinde sıvı sabun kutusu fırlattım, silahını düşürdü hiç paniklemeden hemen diğer silahını çıkardı. Seke seke lavaboya giderken arkamdan sıktı ama değmedi. O anda ev sahibi yerden dairenin anahtarını fırlattı onlara kapıyı açsın diyen. Kapıyı kapattım arkamdan. Hepsi içeri girdi 3 el silah sesi işittim. Şehitlerin inleme sesleri hala kulaklarımda. Dehşet verici bir ses vardı.
LAVABODA BİR KİŞİ VAR ONU DA ÖLDÜRÜN
Benden haberleri yoktu lavaboda saklanıyordum. Bir tek beni vurandan haberi vardı. Şehitleri aşağı attıktan sonra tam daireden çıkarken beni vuran kişi 'lavaboda da bir kişi var. Onu da öldürün' diyor. Kapıyı kırıp içeri girdiler. 5 kişi anca içeri girebildi. Karnıma tekme vurulduğunda yere düştüm. Siyah poşulu biri kafama bıçak sokup çıkarıyor. Kafamın üstüne çıkmış eti kesiyormuş gibi saplayıp çıkarıyorlar.
BİRİ 'ÖLDÜRELİM' DEDİ DİĞERİ 'ÖLDÜRMEYELİM İBRETLİK OLSUN' DEDİ
Bana yaklaşamayınca bıçağı sopaya bağlayıp sokuyorlar. 5-6 dakika sürdü. Salona çıkardılar bayılmışım. Akciğerimin üzerine bıçak saplamışlar. Uyandım ki havadayım. Meğerse beni de aşağı atacaklarmış. O bıçak darbesiyle uyandım. Çırpındım ellerinden kurtuldum. Lavaboya saklandım. Keser saplı olan geldi. Sapında kan vardı. Şehitlerin kanı olduğunu orada anladım. Şehitleri silahla vurdular sonra onları aşağı attılar. Salona çıkardılar beni vurmak için. Boşluk bulup merdiven dairesine aşağıya kaçtım. Merdiven dibine girdim yarı baygın haldeyken iki kişi kendi aralarında konuşuyordu. Yüzleri açıktı. Siyah bıyıklı olan 'öldürelim' diğeri keser saplı olan 'öldürmeyelim gönderelim ibretlik olsun, bu dördü yeter' diyordu."
İki kişinin koluma girip binadan çıkarırken şehit olan arkadaşlarını yerde gördüğünü söyleyen Yusuf Er, kaleşhikof ve tabancalarla ateş edildiğini ancak yalpalayarak uzaklaştığını ve kurşunlardan bu sayede kurtulduğunu belirtti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara