'Ülkemizin güvenliği için...'
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 'Biz kendi ülkemizin güvenliği ve ülkemize karşı tehditlere karşı her türlü hareket içinde oluruz' dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-10-01 22:00:32
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye sınırında güvenli bölge oluşturulmasına ilişkin, "Olayı sadece uçuşa yasak bölge olarak görmemek lazım. Güvenli bölge ve bu güvenli bölgenin güvenliğini sağlamak için uçuşa yasak bölge" dedi.
Çavuşoğlu, TBMM'deki yeni yasama yılı resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Suriye topraklarında bulunan Süleyman Şah Türbesi'ne ilişkin bir soru üzerine Türkiye'nin bu konuda içeride ve dışarıda her türlü tedbiri aldığını belirten Çavuşoğlu, "Böyle bir şey olmasını temenni etmeyiz ama bir saldırı, olası bir tehdit oluştuğu zaman bizim de tedbirlerimiz hazır" diye konuştu.
Çavuşoğlu, ABD'de çok sayıda temas yaptığı ifade edilerek, "Uçuşa yasak bölge konusunda Amerika'nın bakışı nedir?" sorusu üzerine de şunları kaydetti:
"Bu olayı sadece uçuşa yasak bölge olarak görmemek lazım. Güvenli bölge ve bu güvenli bölgenin güvenliğini sağlamak için uçuşa yasak bölge. Bu zulümlerden, terör ve rejimlerden dolayı insanlar ülkelerini terk etti. Sadece bizdeki 1,5 milyon değil, Lübnan'da da 1,2 milyon var. Ürdün'de de var. Bir de başka ülkeye gidememiş ama ülke içinde yerinden edilmiş insanlar var. Türkiye'dekilere biz en iyi imkanları sağlıyoruz. Ürdün ve Lübnan'da öyle mi? Hayır. Ülke içinde başka yere göç etmek zorunda kalan insanlar iyi şartlarda mı? Hayır. Peki bu insanlar ne olacak? Biz kamplarda barındırıyoruz, okullarını da sağlıyoruz, mescidi de var, marketi de var. Fakat dışarıda yaşayanlar var. Bazı yerlere okullar yaptık. Bu çocuklar hangi okullara gidecek. Sadece Türkiye'de 30 bin bebek doğmuş. Peki bu insanlar, bu çocuklar, okulları, sağlık durumları ne olacak? Biz mümkün olduğu kadar bizim sağlık sistemine erişmelerini sağlıyoruz. Ama diğer yerlerde böyle değil. Bizim teklifimiz Suriye içinde güvenli bir bölge oluşsun ve burada onların ihtiyacı olan şeyler, kamp, okullar, hastaneler, diğer ihtiyaçlar, alt yapıları ile kurulsun ve bunların da güvenliği sağlansın."
Herşeyin belli ülkelerden beklenemeyeceğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Uçuşa yasak bölge güvenli bölge ile birlikte olmalı. Oranın güvenliğini sağlamak için oranın uçuşa yasak bölge olması lazım" dedi.
Çavuşoğlu, "Suriye'de ÖSO'nun silahlandırılması gündemde. PYD'nin de bu yönde talepleri var. Türkiye bu konuda ne yapacak?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Esas olan şudur; bir rejim var, Esad rejimi diğer taraftan Maliki vardı. Ve bugün bu terör örgütlerinin ortaya çıkması ve buradaki güvensizliğin, savaşların, tehlikenin sebebi bu rejimler. Irak'taki değişimi Suriye'de de yapmak lazım. Esad'ın gitmesi lazım. Esad nasıl gidecek? Burada ılımlı muhalefeti dediğimiz Birleşik Suriye Ordusu dahil ve bu işi demokratik yolla, Cenevre'de de onları temsil eden ve Cenevre Deklarasyonunda olduğu gibi bir siyasi dönüşüm lazım. Dolayısıyla bunu o ülkeye istikrarı getirebilmesi için bu insanların hazırlanması lazım. Yani Esad rejimi gittiği zaman, IŞİD'in yerini Esad'ın doldurmaması lazım. Çünkü o da zalim bir rejim. O yüzden istikrarın gelebilmesi için bu işin siyasi boyutunu da düşünmek lazım. Bizim kapsamlı bir çalışma dediğimiz bu. Burada istikrarı kim getirecek? Bu iş sadece onları silah olarak eğitmek değil ki. İstikrarın gelebilmesi için yönetim oluşması lazım. Seçimlerin olması lazım."
Türkiye'nin, silahların terör örgütlerinin eline geçmesine her zaman karşı olduğunu, terör örgütlerinin "nasıl olsa birileriyle çatışıyor" diye silahlandırılmasını, güçlendirilmesini tehlikeli bulduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, sonra o terör örgütleriyle de mücadele etme zorunluluğu doyduğuna işaret etti.
Şu anda öyle bir alternatifimiz yok
Çavuşoğlu, "Güvenli bölgeyle ilgili eğer koalisyon güçlerinin kararı gecikir ya da böyle bir karar alınmazsa Türkiye tek taraflı, Suriye tarafında böyle bir girişimde bulunabilir mi?" sorusunu da yanıtladı. Böyle bir konunun konuşulmadığını belirten Çavuşoğlu, "Şu anda öyle bir alternatifimiz yok. Biz kendi ülkemizin güvenliği, sınır güvenliğimiz ve ülkemize karşı tehditlere karşı her türlü hareket içinde oluruz. Ama 'onlar katılmazsa, bu olur mu, o olur mu?', biz bunun Birleşmiş Milletler çatısı altında yapılmasını istiyoruz. Ve bunun insani boyutu ön plana alınarak yapılması lazım" diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara