"ÖRTÜNMEME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUMAYA YÖNELİK BİR ADIMDIR"
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na ve yasal mevzuata da aykırı olduğu öne sürülen açıklamada, "Türkiye Barolar Birliği tarafından açılan bu dava, örtünme özgürlüğüne karşı bir duruş olmayıp; örtünmeme özgürlüğünü korumaya yönelik bir adımdır. Türbana karşı bir duruş değil, türbanın 9 yaşa indirilmesine karşı bir çıkıştır" denildi.
"BUNDAN SONRAKİ ADIM KADIN-ERKEK AYRIMINA GELEBİLİR"
"9 yaşındaki bir çocuğun özgür iradesini kullanarak tüm yaşamını etkileyebilecek önemli kararlar verebilmesinin mümkün olmadığı" ifade edilen açıklamada, "Türkiye Barolar Birliği olarak, gözlenen kayıtsızlığın devamı halinde bundan sonraki adımın kız-erkek okullarıyla toplu taşıma araçlarında kadın-erkek ayrımına gelebileceği hususunu kamuoyunun dikkatlerine saygılarımızla sunuyoruz" görüşü savunuldu.