Adan: 'Tezekereler gelmeden bir şey söyleyemem'

Türkiye'nin çok uzun zamandır can sıkıcı gündem maddelerini bir arada yaşamaya devam ettiğini ifade eden Adan, "tüm sorunların temelinde AK Parti iktidarının basiretsiz, sadece siyaset mühendisliğine ve algı yönetimine ayarlı, kamuoyunun hassasiyetlerini dikkate almayan zihniyetinin olduğunu" savundu. Adan, bu zihniyetin Türkiye'yi hem içeride hem de dışarıda sorunlarla dolu bir ülke haline getirdiğini öne sürdü.

Adan, "çözüm süreci" adı altında terör örgütünün ve terörist başının oyuncağı olunduğunu ifade ederek, Cizre'de Atatürk'ün heykelinin yakılmasını "alçaklık, hainlik" olarak nitelendirdi. "Böyle bir alçaklığı anlamaları ve hazmetmelerinin mümkün olmadığını" kaydeden Adan, Türkiye'ye ve Türk milletinin kurucusuna karşı yapılan bu saldırının faillerinin derhal yakalanması ve en sert biçimde cezalandırılması gerektiğini söyledi.

"Türkiye planlı bir kuşatma ile karşı karşıya getirilmiştir"

Suriye sınırında yaşananları da değerlendiren Adan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, bölgenin ateş çemberinin içine alındığı, hatta tampon bölgenin şart olduğu konusunda hükümeti ikaz ettiğini kaydetti.

Adan, "Fakat vizyonsuz AKP Hükümeti, Türkiye'yi sıfır sorun hülyasıyla komşularının ve bu coğrafyada çıkarları olanların oyuncağı durumuna düşürmüştür. Türkiye ne yazık ki planlı bir kuşatma ile karşı karşıya getirilmiştir" diye konuştu.

Dış politikanın, IŞİD ve PKK'nın iradesine teslim edildiğini öne sürün Adan, Türkiye'de 2 milyona yakın mülteci bulunduğunu ve sayının her geçen gün arttığını ifade etti. Son 10 gün içinden IŞİD'den kaçarak Türkiye'ye gelen Kürt mülteci sayısının 150 bini geçtiğini ifade eden Adan, "Suriye sınırımız kontrolsüz kalmıştır. Girip çıkan belli değildir. Bu sınır, yol geçen hanına dönmüştür" ifadelerini kullandı.

PYD ve PKK'nın bu süreci menfaat ve çıkarları için kullanmak isteyeceğini ifade eden Adan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu çerçevede IŞİD ile mücadele adı altında Suriye ve Irak'ta hangi yerel grupların ve örgütlerin silahlandırıldığı konusu çok önemlidir. Bu kapkaç oyununda PKK ve PYD'nin eline verilecek her silah, emin olunuz gelecekte Türkiye'ye çevrilecektir. Kobani'de oynanan tiyatroda Türkiye figüran olmuştur. Hem Sayın Erdoğan'ın hem de Sayın Davutoğlu'nun demeçlerinde üzülerek görüyoruz ki; Türkiye ne yazık ki bu tiyatroda figüran olmaya razı olmuştur. BM Genel Kurulu'nda ağlamakla, şikayet etmekle, sloganlar üzerinden konuşmakla hiçbir şey çözülemez."

MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kritik bir döneme girildiği, gelecek 6 ayın önemli olduğu ve 2 Ekim'de tezkerenin parlamentoya geleceğine yönelik açıklamalarını hatırlatarak, "Türkiye kara savaşına mı giriyor? Tezkere geldiğinde tavrınız ne olacak" sorusuna şu karşılığı verdi:

"Cumhurbaşkanı, 2008'de Genel Başkanımızın 'Ateş çemberinin içerisindeyiz, bir güvenlik yapılanmasına ihtiyaç var sınır ötesinde, hatta bir tampon bölgeye ihtiyaç var' önerisine kulak tıkadı. Savaş sınırımıza geldi dayandı şimdi ortaya bir irade çıkarmaya çalışıyorlar. MHP, dışarıdan gelecek tehlikelere karşı daima milli bakar meseleye. O bakımdan tezkere daha gelmediği için bir şey söylemem doğru değildir. Gelsin, milletimizin, devletimizin geleceğini risk edecek bir konu varsa elbette orada duyarlı davranırız."