Yel: 'Cumhuriyetin ilk resmi esirleri biziz'
Musul Başkonsolosluğu'nda IŞİD tarafından rehin alınan ve 101 gün sonra serbest bırakılan 49 kişi arasında bulunan Özel Harekat Polisi Alpaslan Yel, 'Sanırım Cumhuriyetin ilk resmi esirleri biziz” dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-09-22 16:53:12
Musul Başkonsolosluğu'nda IŞİD tarafından rehin alınan ve 101 gün sonra serbest bırakılan 49 kişi arasında bulunan Özel Harekat Polisi Alpaslan Yel, “Güneşi görmüyorduk. Hep rutubetli ortamlar vardı. Yatıyorsun, sabah kalkıyorsun ince sünger var. Sünger ıslanmış, onu havalandırıyorsun. Sıkıntılı yerlerdi. Bize katliam yaptıkları videoları izleterek gözdağı veriyorlardı. Sanırım Cumhuriyetin ilk resmi esirleri biziz” dedi.
İzmir'in Buca İlçesinde oturan Musul Başkonsolosluğunda görevli Özel Harekat Polisi Alpaslan Yel, ailesine kavuşmanın mutluluğunu yaşadı. IŞİD’in kendilerini tehdit etmediğini söyleyen Yel, rehinelere zaman zaman katliam yaptıkları videoları izleterek gözdağı verdiklerini ifade ederek, “Canımız tehdit edilmedi, sadece ara sıra gözdağı verildi. Yaptıkları katliamlarla ilgili videoları gösteriyorlardı. Ama onlar da moralimizi çok bozuyordu” diye konuştu.
“YATTIĞIMIZ SÜNGERLER ISLANIYORDU”
Üzerlerine bombalar atıldığını ve sekiz sığınak gezdiklerini ifade eden Alpaslan Yel, en zorlarına giden olayın IŞİD tarafından kendilerine kafir denilmesi olduğunu söyledi.
IŞİD askerlerine kendilerinin Müslüman olduklarını anlattıktan sonra iyi davrandıklarını ama çok kötü şartlarda yaşadıklarını anlatan Yel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bize tehdit olmadı, siz Müslümansınız dediler. Canınız bize emanet dediler. Ama bizi rehin tuttular. Tükiye’ye siz kafirsiniz diyorlardı. Arkadaşlarımız hepimiz namazını kılıyordu. Onların baskısından dolayı değil ama aksatanlar devamlı kılmaya başladı. Umudumuz hep vardı, biz devletimize güvendik. Hep güven içindeydik. Ama süre uzayınca çok üzüldük. 101 gün dile kolay. Bazen umutsuzluğa düşüyorsun ama takdir-i ilahi olacaksa çaresi yok. Ne gelecekse başınıza gelecek. Orada güneşi görmüyorduk. Hep rutubetli ortamlar. Yatıyorsun, sabah kalkıyorsun ince sünger var. Sünger ıslanmış, alttan nemlenmiş, onu havalandırıyorsun. Sıkıntılı yerlerdi. Vatanımızı özledik, bayrağımızı özledik. Ülkemizin yeşilini özledik.”
“PİLAV YOKSA KURU EKMEK YİYORDUK”
Bir odada 30-38 kişi kaldıklarını ifade eden Yel, 101 gün boyunca hep pilav yediklerini belirterek, “Zaten beklentimiz de yoktu. Olmayan şey bizim için yoktur dedik. 101 gün pilav yedik. Şükürler olsun pilav yedik. Ekmeğimiz vardı, olmadı kuru ekmek yiyorduk” dedi.
“CUMHURİYETİN İLK RESMİ ESİRLERİ BİZİZ”
Rehine ailelerin çocuklarının orada adım atmaya ve baba demeye başladığını aktaran Yel, sözlerine şöyle devam etti: “Çocuklar orada yürümüyordu, orada yürümeye başladı. Baba demeye başladılar. Bizlere de dede diyorlardı sakallarımızdan dolayı. Çok şükür döndük. Sevdiklerimize kavuştuk, mutluyuz. 1 ay izinliyiz. Moralimizi düzeltmek için eşimizi dostumuzu ziyaret edeceğiz. Maalesef sanırım cumhuriyetin ilk resmi esrileri bizleriz. 101 gün çok uzun bir süreydi. Nihayet bitti.”
Yel’in komşuları da en çok hacca gideceği için mutlu olduğunu söyledi. Yel’in iki yıldır hac için yazıldığını hatta sırf hac çıkarsa diye izinlerini bile kullanmadığını ifade ettiler.
Alpaslan Yel'in oturduğu sokağa, apartman girişinde ve evinin balkonuna Türk bayrakları asıldı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara