Olayı şöyle: kimliği bilinmeyen bir kişinin tişörtünün üzerinde Diyanet Vakfı'nın bile birçok tanıtımında kıllandığı ve Peygamber (sav.)'e ait olan mühre görünüyor İstanbul Kabataş-bağcılar tramvayında bir yolcunun çekip internete yüklediği bu görüntü medyayı ayağa kaldırı:
Hemen manşetler atıldı:
‘’IŞİD İstanbul’da tramvayda’’ IŞİD İstanbul’a indi vs.
Oysa Bilenler iyi bilir batıda ya da eski Sovyetler cumhuriyetinden ayrılan ülkelerde siyah bir örtülü, sakallı ya da buna benzer İslam’ın şekil yönünden her hangi bir görüntüsünü sende tespit ettikleri an terörist ve El-Kaideci damgası yiyordun tabi eski modayla.
Allah resulünün 1400 sene önceki vidyodaki o mührü =''teröristlerin bayrağı''
-Allah’u Ekber dedin mi cihatçısın…
-Arapça yazılarda zaten terör propagandası…
-Kuranda geçen cihat, kâfir, işgâl vb. kelimeler tesadüfen ağzından mı çıktı anında El-kaide pardon IŞİD’çi oluyorsun yeni modayla.
Masumiyet karnesi diye bir şey vardı hani?
Bir insan Allah Resulünün (s.a.v) mührünü taşıyan tişört giydi diye ona terörist diye bilimiyiz?
Nerede hak, hukuk dillerine doladıkları insan hakları vs. nerede?
Batı ve din düşmanları Müslümanları karalamak, onlara saldırmak, İslam dinini ve onun sembollerini kötü göstermek ve dünyada yükselen İslami yükselişin önünü kesmek için korkunç bir şekilde algı operasyonu ve işgali yapıyor. Zaten dünyadaki bütün büyük medya kuruluşlarını da elinde bulunduran bu güçler karşısında gerçeklerin ve hakkı söyleyenlerin sesini hissettikleri an kendi gürültüleri ile bastırıyorlar.
Tekrar hatırlatalım; yukardaki siyah bayrak, örtü, sakal, Allahu Ekber sloganı bunlar İSİD’in sembolleri değildir !
Bilakis 1400 senedir bunlar İslam ümmetinin içinde var olan değerlerdir. Yukarda saydığım söylemler ve uygulamalar bir kimsede olunca onu hemen katagorize etmek, İSİD’cidir demek büyük bir züldür, hatadır yanlıştır. Bu İslam’ın öz değerleri üzerinde algı operasyonu yaparak bütün Müslümanları İSİD’ci kategorisine sokmak için İslam düşmanlarının ve batının oynadığı sinsi bir oyundur.