Ülkemin Emekçi İnsanlarına Selam Olsun

Bu ülkede öyle namuslu insanlar var ki, onların huzurunda; “ben de insanım” demekten insan haya ediyor. Bunlar asgari ücretle yaşadıkları halde şükür edenlerdir, gündelik işçi olmalarına rağmen yüzü gülen mert insanlardır, 1.000,00 TL karşılığında mahalle çöpünü toplayanlardır. Neden lüx bir hayatım yok deyip isyan edenlerden olmadıkları gibi dayanışma içinde olmak onlar için insanlığın birincil görevlerindendir. Bizim gibi rahat yaşayanlar onların duaları yüzü suyu hürmetine Allah’ın gazabından korunuyor, onların çalışmalarıyla hayatımız kolaylaşıyor. Onlara selam durmayalım da kime selam duralım. Kimi haramzade zenginlerin züppe çocuklarına mı merhaba diyeceğiz. Günlük çocuklarına 100 TL harçlık verenler utansın!

Hele şu on vatandaşımızın asansör kazasına kurban gitmesi var ya bir daha yüreğimizi dağladı. Kendilerine Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabrı cemil diliyorum. Her ne kadar devlet, kalanların yaralarını sarmak için imdatlarına koşsa da önemli olan bu tür sıkıntıların oluşmaması için tedbir almaktır. Artık kriz toplantılarını istemiyoruz, esas olan risk analizlerini yapıp, tedbir alabilmektir.

İş kazalarıyla ilgili bir toplantıda uzman bir hocamızdan dinlemiştim. İş kazaları açısından dünya üçüncüsü, Avrupa ülkeleri arasında ise birinci sıradayız, bu izahı mümkün olmayan bir kabahattir. Bu sıralama bizim başımızı önümüze eğmektedir, emektar insanımıza izah etmekte zorlanıyoruz.

Yine yapılan araştırmalar göstermiş ki, kazaların %88 insan kaynaklı, %10’u makine kaynaklı ki orada yine insanın rolü var, geriye %2’lik düzeyde kazalar geliyorum demez, ya da insan üstü vakalardır. O zaman tedbirimizi almamız lazım. Hiçbir zaman gerekli olan bir tedbiri almayıp klasik bir yanlışın tezahürü olan “bir şey olmaz” demememiz lazımdır diye düşünüyorum.

İş güvenliği için gerekli tedbirleri almamak,
Yasa çıktığı halde iş güvenliği ve sağlığı uzmanını çalıştırmamak,
Emniyet kemersiz ve kasketsiz inşaat iskelesine çıkmak,
Trafikte kırmızı ışıkta geçmek,
Trafik kurallarını çiğnemek,
Arabada var olan bir arızayı bu gün yarın deyip geciktirmek,

Hız sınırlarını aşmak sonucu meydana genel kazaları kimse kadere yüklemesin, bu tür kazalar kasten cinayet sınıfında değerlendirilmelidir diye düşünüyorum.

Birkaç örneği trafikten vermemin sebebi herkes meseleyi anlasın diyedir, yoksa aslında hemen hemen A grubu tüm iş yerlerinde benzer arıza ve aksaklıklar vardır. Baksanıza işsiz kalmayı bile göze alarak asansör hakkında açıklama yapan emekçi işçi kardeşimiz ne diyor? Sorunu kökten çözmek yerine ara ara arızalar giderilerek çalıştırılıyormuş. İnanın iş kazalarında meydana gelen ölüm ve yaralamalarının çoğu bu tür ihmallerden kaynaklanmaktadır.

Hükümetin acilen bu manevi şehitlerin aileleriyle ilgili bir karar verip sürüncemede bırakmaması, Başbakanımızın ölen bütün emekçi kardeşlerimizin yakınlarını telefonla arayıp, baş sağlığı dilemesi ve teselli etmesi takdire şayandır, ama ondan da önemlisi yasası çıkmış İş Sağlığı ve Güvenliği yasasının pratiğe geçirmesi ve artık iş kazalarının azalabildiği kadar azalması ve olacak kazaların da insanlarımızın ölümüne neden olacak ebatta olmayışı dileğimizdir.

“İnsan, insan önce insan” parolamız olmalıdır diye düşünüyorum. Bu konuda vatandaş olarak konumumuz ne olursa olsun duyarlı olmak zorunda olduğumuzu unutmayalım.

Selam ve dua ile, unutmayalım selam ve dua hayatın iksiridir. İhlasla sahiplendiğimiz oranda hayatımız kolaylaşır.

Eyüphan KAYA