Kılıçdaroğlu, Faruk Çelik'e sert çıktı!

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

Amacımız huzur içinde yaşayan bir toplum yaratmak. Herkes gözlerini çevirmiş CHP'ye bakıyor. Demokrasinin sandıktan ibaret olmadığını pek çok kişi söyledi. Sandıktan çıkanların ülkeyi yönetirken hukuka uymaları gerekir. 'Sandıktan çıktım istediğimi yaparım', bu demokrasi değildir. Demokrasilerde denetimsiz yönetim yok. Hukuk devletinde yönetenlerin de yönetilenlerin de sorumluluklar var.

"SİVİL TOPLAMA KAMPLARINI HİÇ UNUTMAYACAĞIZ"

Sokaktaki sade vatandaşa soralım, Bütün vatandaşların hukuk önünde eşit olduğuna inanıyor musun? diye soralım çoğu eşit olmadığını söyler. 12 Eylül Darbe Anayasası'nda 'herkes hukuk önünde eşittir' der. Birileri hakkında denetim yapılmayacaksa, Türkiye'de hukuk hakkında bir şey söyleyemeyiz.

Silivri toplama kamplarını hiç unutmayacağız. Gücü elinde tutanların yaptığı yolsuzlukların araştırılmamasını yollarını buldular. Özel aklama mahkemeleri. 12 Ekim'de HSYK seçimleri var. İktidar bütün güçleri ile bu seçimlere yoğunlaşmış durumda. Maaşlarınızı artıracağız, yeter ki bizim istediğimiz kişileri seçin diyorlar.

Hakim ve savcılara sesleniyorum, bu ülkede adaleti siz sağlayacaksınız. Ben toplumun vicdanıyım diyecekseniz, siyasal rüşvete karşı çıkacaksınız. Bunu yapmayan yargıça yargıç, savcıya savcı denmez.

"AK PARTİ YENİ BİR VESAYETİN TA KENDİSİ"

Dün 12 Eylül'dü. AKP, iktidar olmadan önce ve olduktan sonra hep vesayetlere karşı çıktığını söyledi. Biz de vesayete karşı çıkıyoruz. Bunu sadece söylemde değil eylemde de gerçekleştirmeleri gerekir. AKP iktidar oldu, şimdi yeni bir vesayetin ta kendisi. Anayasayı değiştirelim dediler, olur dedik. 60 madde üzerinde uzlaşma sağlandı. Dedik ki, başkanlık teklifini geri çekin, çekmeyeğiz dediler. Hukuku ayaklar altına alan bir başkanlık sistemi.

"TÜRKİYE EKONOMİK OLARAK ORTAÇAĞ'IN VAHŞİ KAPİTALİZMİNE TESLİM EDİLEN BİR ÇAĞDA"

Bu dönemde vesayet sistemini getirenler hukuku çalıştırmadıkları için farklı sonuçlar çıkıyor. Kadına şiddet artıyor, hukukun üstünlüğü kalkıyor. Vesayetin yoğunlaştığı dönemlerde her alanda hukuksuzluk olur. Bunu tipik örneği iş cinayetleridir. Türkiye şu anda ekonomik olarak Ortaçağ'ın vahşi kapitalizmine teslim edilen bir ülkedir. 301 işçi ölüyor Soma'da dönemin Başbakanı işin fıtratında var, diyor. Asansör faciası hepimizin gözü önünde oldu. Avrupa'nın birincisiyiz, dünyanın da üçüncüsü iş cinayetlerinde. Nasıl bir demokrasidir? İnsanın açıkça vahşi kapitalizme teslim edildiği bir çağda yaşıyoruz.

Bir askeri ücrete mahkum edilmiş durumdalar. Siz onları ölüme mahkum ediyorsunuz. Ne adına? Kendi karlarınızı daha fazla artırmak için bunları yapıyorsunuz. Bütün bu tabloyu taşeronlaşma yaratıyor. Çağdaş kölelik. İş güvencen yok, güvenliğin yok, sendikalaşma hakkın yok, ücretimi artır deme hakkın yok. Böyle bir sistem olmaz. Para harcanarak alınması gereken tedbirler alınmıyor.

"BEYEFENDİ SANKİ MUHALEFET PARTİSİ MİLLETVEKİLİ"

Ben sayın Davutoğlu'na bir çağrıda bulunmuştum. Sorumlu arıyorsan kabinede Çalışma Bakanı'na bakacaksın. 11 Eylül'de bir demeç vermiş Faruk Çelik, 'Üretim zorlaması var, bunun herkesin görmesini özellikle rica ediyorum, bunu görmediğimiz an gerçekleri tespit edemeyiz. Üretim zorlaması ve kazanma hırsı var, ne gibi sorunlar açtığını hep birlikte izliyoruz.' diyor. Beyefendi sanki muhalefet partisinin milletvekili. Bu kişi bakan. Bu şikayetlerin önlemini alması gereken kişi. O koltukta neden oturuyor. Bu da zamana uygun olarak tepkiyi nasıl biraz indirebilir amacıyla söylenmiş sözler.

Kar hırsına teslim oldun sen, insanı yok eden bir sisteme teslim oldun sen. Neden şikayet ediyorsun şimdi? Kar hırsına insanlarımız kurban edildi.

Biz Müslüman bir ülkeyiz. Bakın bizim dinimizde ne kurallar var. Bir insanı öldürmek, bütün insanları öldürmek demektir. Siz insanların öldürülmesine neden olan bir sistemi savunuyorsunuz bir de Müslüman geçiniyorsunuz.

Bu sistem Türkiye'yi aydınlığa çıkarmaz. Bu sistem bir sömürü düzenini öngören bir sistemdir. Bu sistemi AKP bilinçli olarak yarattı. Onlar için her şey para. Her şey para için kullanabilir. Ahlaksızlık bir ülkede pik yapmışsa orayı yöneten siyasal iktidara bakmak lazım. Yok artık sosyal devlet birbirimizi kandırmayalım.

"KİMLİK ÜZERİNDEN BÖLÜYOR, YAŞAM TARZI ÜZERİNDEN BÖLÜYOR"

Bu düzenin kurmasına ve sürdürülmesine karşı AKP iktidar oluyor. Nasıl oluyor da insanı yok eden, aileleri yok eden, gençleri uyuşturucu bataklığına sürükleyen bir iktidar ayakta duruyor? Temel neden kimlik siyaseti. Kimlik üzerinden bölüyor, yaşam tarzı üzerinden bölüyor, korkutuyor.

Kimlik üzerinden, yaşam tarzı üzerinden, inanç üzerinden kimlik siyaseti yapanı aşağılayacağız. Kimlik üzerinden siyaset Türkiye'yi bataklığa sürükler. Ortadoğu'ya bakın. Orada kardeş kanı akıyor. İnsanlar birbirlerini Allah Allah diye öldürüyorsa durup düşünmek lazım.

Biz de söylemlerimize bu bağlamda dikkat etmeliyiz. Kimlik üzerinden siyaset sömürü düzeninin devam etmesi demektir. Sömürü düzeninde inanç ayrımı, yaşam tarzı ayrımı yoktur. Merdiven altı atolyelere gidin orada herkes çalışır, hepsi aynı çarklarda ezilirler.

Asla ve asla geçmişimizle yüzleşmemeliyiz tartışmalarını da bırakacağız. Hatamız varsa hatamız var diyeceğiz. Geçmişe takılıp kalan bir siyasi partiden ve gelenekten gelmiyoruz biz. Biz yönünü çağdaş uygarlığa çevirmiş bir gelenekten geliyoruz. Hata varsa kabul edeceğiz .Biz halkımıza sözümüz var. Toplumu ileriye taşıyacağız. Üreteceğiz ve hakça paylaşacağız, hakça bölüşeceğiz. Sosyal devleti güçlendireceğiz. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. İnsanlığın onurunu koruyacağız. Vahşi kapitalizm sosyal devleti yuttuysa bizim de sorunumuz var.

İktidar öyle bir algı yaratıyor ki sanki her şeyin nedeni CHP. En büyük güç sensin ey halkım. Seni aldatanlardan hesap soracaksın.

Biz halkın çıkarlarını savunmak zorundayız. Tek parti devletine karşı mücadele ediyoruz.Bizim iktidarımızda devletin valisi olacak ama vali halkın valisi olacak iktidarın değil. Buyrun bir işadamı konuşsun, ertesi gün vergi müfettişleri kapısında.

Kılıçdaroğlu, Faruk Çelik'e sert çıktı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi'nde konuştu.