Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Binali Yıldırım, Ahmet Davutoğlu'na başarı diledi

Yıldırım, Ahmet Davutoğlu'na başarı diledi ve ''Bazılarının ümit ettiği gibi, herkesi şaşırtacak bir açıklama ne yazık ki yapamıyorum. Görev beklentisi içinde olmadım. Başbakanlık da çok onurlu bir görevdir, partinin düz bir neferi olmak da onurlu bir görevdir. Davutoğlu'nu ilk tebrik edenlerden biriyim'' dedi. Yıldırım, ''Dün neden salonda siz yoktunuz?'' sorusuna da ''Göz önünde değil gönüllerde olmayı tercih ederim'' cevabını verdi.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-08-22 12:22:48

Binali Yıldırım, Ahmet Davutoğlu'na başarı diledi


Binali Yıldırım, basın toplantısında şunları söyledi:

Bugün iki basın toplantısı daha oldu. Çok moralinizi yükseltecek şeyler duymamış olabilirsiniz. Ben bunu telafi etmek için güzel şeyler söyleyeceğim. Hepiniz hoş geldiniz.

Kurucularından birisi olduğum Ak Parti’nin bir neferi olarak partimle her zaman iftihar ettim. AK Parti’nin katılımcılığı, ürettiği siyaset itibariyle Türk siyasi hayatına yeni bir model oluşturduğunu hepimiz biliyoruz.

Milletimiz kendi iradesine ne pahasına olursa olsun sahip çıkan AK Parti’ye 2002’de başlayan desteğini üst üste yapılan bütün seçimlerle artırmış ve her seferinde tek başına iktidara getirmiştir.

En son olarak da bilindiği gibi daha önce yapılan anayasa değişikliğine istinaden cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini ön gören değişiklik gereğince 10 Ağustos’ta da cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşmiş ve partimizin kurucu genel başkanı 59-60-61’nci hükümetlerin başbakanı değerli liderimiz Recep Tayyip Erdoğan seçilmiş 12’nci cumhurbaşkanı olarak halkımızın desteğiyle bugünlere geldik.


BİZDE LİDERLİK KAVGASI OLMAZ

Seçimin yapılmasıyla birlikte, bir gün önce yapılacak kongreyle birlikte, olağanüstü kongreyle birlikte bir genel başkanlık seçimi gerçekleşecek. 10 Ağustos ve dün 21 Ağustos arasında geçen sürede olağanüstü genel kurulda kongrede kimin AK Parti genel başkanı olacağına dair, parti içerisindeki temayül yoklamaları istişareler ve parti mekanizmalarının çalışma sürecini hep birlikte takip ettik. Hep birlikte izledik. Bu süre içerisinde bir çok arkadaşımızın ismi gündeme geldi. Bu soruyla her bir arkadaşımız muhatap oldu. O günlerde bana da bu sorular yöneltildi. Şöyle denmişti “Muhtemel genel başkan adayları arasında isminiz geçiyor ne diyorsunuz”... Benim verdiğim cevap şuydu “Biz AK Parti grubu olarak 313 milletvekilimiz var. Bütün arkadaşlarımız genel başkan olabilecek kalitede kapasiteye sahiptir. Bizde bir liderlik kavgası olmaz. Benlik kavgası olmaz. Yapılacak istişareler, yapılacak parti içi temayüller neticesinde en uygun sonucu elde ederiz” demiştim.

Bu süreçte neler oldu? İlk olarak MKYK, toplandı. Daha sonra partimizin genişletilmiş il başkanları toplantısı gerçekleşti. Hemen arkasından milletvekili grubumuz bir araya geldi ve kendilerine genel başkan olarak kimi görmek istersiniz şeklinde bir soru soruldu. Bu sorular neticesinde tabi muhtemel genel başkan adayları ortaya çıktı. Ve sonuçta bildiğiniz gibi dün itibariyle genel başkanımız, seçilmiş cumhurbaşkanımız, başbakanımız 27 Ağustos olağanüstü kongre için genel başkanlığa aday olacak arkadaşımızı resmen açıkladı. Bu isim Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu. Ahmet Davutoğlu Bey ile beraber biz beraber çalıştık. Kendisi birikimli, akademik kariyeri geniş ve çalışkan, gayretli bir arkadaşımızdır. Kendisinin bu göreve layık görülmesinden dolayı duyduğum memnuniyeti ifade ediyorum.

Eminim ki bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da AK Parti ülkemiz için milletimiz için, ülkemizin 2023 hedeflerinin gerçekleşmesi için istikrar ve güvenin devamı için çalışmaya devam edecektir. Dün bu basın toplantısı kararını duyurduğum andan itibaren, sosyal medyada çok çeşitli bir haber trafiğinin başladığını gördüm. Özellikle yoğunlaşılan şey Binali Yıldırım ne diyecek, aykırı bir çıkış mı yapacak gibi bir takım spekülasyonları maalesef izledim.

Şunu sizlerle paylaşmak istiyorum, 10 ağustos ile birlikte Türkiye yeni bir siyasi yola girmiş durumundadır. Yeni Türkiye yolunda hedef demokrasimizi daha da geliştirmek, hedef halkımızın refahını daha da artırmak, hedef büyük Atatürk’ün bize işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedeflerini gerçekleştirmek. Bu hepimizin bütün vatandaşlarımızın ortak arzusudur.

Yeni Türkiye’de kardeşlik var, çözüm var barış var. bugünlerde görüyoruz ki ülkemizde var etmeye çalıştığımız, kalıcı yapmaya çalıştığımız bu barış ve kardeşlik ortamını bozmaya çalışan bazı davranışlar meydana gelmektedir. Bunu da esefle karşılıyorum. Barış olacaksa, kardeşlik olacaksa bu herkesin sorumlu davranmasıyla mümkün olacaktır. Çözüm süreci demek her şeyden vazgeçmek, Türkiye’nin değişmezleri, ilkelerinden vazgeçmek demek değildir. Bu ülkede her mezhepten, meşrepten inanıştan insanlar birlikte yaşamanın erdemini tarih boyunca göstermiştir.

Paralel darbe girişimini bu ülke beraber yaşadı. 30 Mart seçimlerde halk paralel yapıya cevabını vermiştir. O cevap şudur. Ben iradeyi kime verdiysem, o iradeyi de ancak ben alırım. Bunun dışında hçi kimse bu ülkeyi dizayn etmeye, hükümetler yıkmaya kurmaya yeltenmesin. Herkes kendi alanında kalsın. Bu mücadele bu hükümetin işi değildir, bu mücadele Türkiye Cumhuriyeti’nin istiklal ve istikbal mücadelesidir. Hiçbir örgüt, yapılanma milli irade adına güç kullanamaz. Güç kullanacak olan ancak ve ancak sandıktan desteği alanlardır. Onlar getirir, gerektiği zaman da onlar götürür. Millet getirir, millet götürür. Artık Türkiye bu dönemleri geride bırakacak demokrasi olgunluğuna erişmiştir.

 HERKESİ ŞAŞIRTACAK AÇIKLAMA YAPAMIYORUM

Şunu söylemek istiyorum. Bu basın toplantısında, bazılarının ümit ettiği gibi, herkesi şaşırtacak bir açıklama ne yazık ki yapamıyorum. Bunun için bu beklentide olanlar kusura bakmasın. Farklı amaç ve niyet aramak isteyenler, AK Parti içine nifak sokmak isteyenler maalesef bu sefer de elleri boş dönmüştür. 

GÖREVLERE TALİP OLMADIM

Bugüne kadar partim içerisinde görevlere talip olmadım. Verilen görevleri layıkıyla yapma gayreti içinde oldum. Başbakanlık da çok onurlu bir görevdir, partinin düz bir neferi olmak da onurlu bir görevdir. 58’nci hükümette, Abdullah Gül ile beraber görev yaptım. Devam eden hükümetlerde toplam dört cumhuriyeti hükümetinde kesintisiz görev yapan 12 yıla yaklaşan görev süresi olan bir ulaştırma bakanıyım. Milletimizin bize verdiği destek, ülkemizde sağlanan güven ve istikrar, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın bize yol göstermesi ve liderliğinde ülkemizde kalıcı büyük eserleri yapan ekibin içinde yer almanın da onurunu yaşıyorum. AK Parti iktidarının sorumlu bir bakanı olmak benim için en büyük onurdur.

Marmaray rüyası, üçüncü köprü, hızlı tren yavuz selim köprüsü, üçüncü havalimanı, ve akıl yolları, bilişim yollarının Türkiye’nin afrika seviyesinden Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasında, iletişimde bilişimde yer alması bu dönemde yapılmış çok önemli hizmetlerdir.

 

 
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara