Cumhurbaşkanlığı seçimi, bu ülkenin normalleştiğine bir daha işaret
etti. Yeni bir dönem başlamıştı, başarılı bir şekilde de devam ediyor.
Bu döneme ayak uyduranların önü açıkken, dilenenlerin suyun akışına
kapılacağı şimdiden malum.
Bakıyorum seçim çevreleri yazar çizerler dönüp dolaşıp iki Reis-i
cumhur arasında olup bitenlerle ilgili fikir beyan ediyorlar. Ama kriterleri
eski siyasetin ölçütleridir. Artık seviyeli kimseler bu tür ayak oyunlarına
tenezzül etmiyor. Vay efendim alınan erken kurultay kararıyla Abdullah
gül’ün siyasete dönüş yolu kapandı diyenler var.Halbuki ben de tam tersini
düşünüyorum.Abdullah Bey vekil olmadan bu partinin başına geçseydi
beraberinde bir sorun getirirdi, kendisi de yıpranırdı. Hem bir süreliğine
esnek bir ara yönetime kalırsa AK parti, ufak tefek çatlak seslerin de
çıkabileceği olasıdır, 2015 seçimlerinde bu mızmız kimseler, oyun bozanlar
varsa onlar da dışarıda bırakılabilir.Parti daha güçlü bir şekilde yoluna
devam eder.
Bana sorarsanız bu süreçte AK Parti gelen başkanlığı ve Başbakanlık
Bülent Arınca yakışır, bu partinin bu seviyede ayakta kalmasında en
az Erdoğan ve Gül kadar emeği olan bu Beyefendi üç dönem kuralına
takılacak ve bu millet onun başbakanlığından mahrum kalacak.
Bilen biliyor, bilmeyen de öğrensin AK Partiyi bu düzeye getiren
en önemli çalışmalarından biri bünyesinde oluşturduğu bir anlamda
hizmet içi eğitim niteliğini taşıyan siyaset akademileridir.40 saatlik bir
ders programıyla gerçekleştirilen ve uzmanlar tarafından sunulan bu
akademiler 10 binlerce kaliteli siyasetçilerin siyasi hayatımıza kazandırdığı
bizzat ben biliyorum. Keşke diğer partiler de bu verimli çalışmayı örnek
alsalardı. Neticede nitelikli insan hangi partide, hayatın neresinde olursa
olsun bu memleket için bir artı değerdir.
Gerçi AK Parti de hala siyasetten ne koparabilirim düşüncesinde olan
insanları barındırıyor, ama bunlar da abluka altındadırlar, umarım gelecek
seçimlerde bu yiyici takım küçüldükçe küçülür ve milletvekili maaşıyla para
biriktiren vekiller dönemi başlar. Eğer bir vekil aldığı 17 bin liranın 3 bin-
5 bin lirasını tasarruf edemiyorsa vay halimize!, kesin oradan buradan bir
şeyler topluyor, bu da hayatta sıkıntıların oluşmasına sebep oluyor. Kimse
parasız pulsuz bu kadar yoğun bir mesaiyle hizmet edemez.
CHP ve MHP artık bir karar vermeliler, anlamalılar ki ne CHP’nin
takıldığı ideolojik devlet anlayışı, ne de MHP’nin savunduğu adı milliyetçilik
de olsa bir ırka dayalı yaptığı için ırkçı politikalar üzerinde yapılan siyaset
işe yarıyor. Böyle yapsalar gelecek seçimlerde meclisin dışında kalma
ihtimalleri bile yüksektir ona göre!
Selahattin Demirtaş’ın Türkiye sorunlarına sahip çıkan seçim
kampanyası hemen hemen 81 ilde karşılık buldu ve bir milyon civarında
oylarını arttırdı, HDP bundan ibret alarak kendini yenilemeli, BDP usulü
lokal siyaset yapmaktan vazgeçmeleri, 81 ilde en az 8-10 şehir yazarları,
yerel sanatçıları, aydınlarını ve iş adamlarını yanına almayı becerirse
ve bunları vekil adayı yapabilirse geleceğin muhalefet partisidir diye
düşünüyorum. Bunu bilmesinde fayda var.
Başarısı bu on aylık performansına/ çalışma temposuna bağlıdır.
Bu halk doğruya doğru demesini biliyor, yeter ki sen ona güven ver.
Baksanıza Ekmelettin’in “Baba ocağı” dediği Tokat %62 oranında
Erdoğan’a oy verdi ve İhsanoğlu’na bir Tokat attı.Ben de huzurunuzda
Tokat’ı tebrik ediyorum.
Niye yol gösteriyorum derseniz çünkü nitelikli bir muhalefet, iktidarı
kamçılıyor, daha çok çalışmasına sebep oluyor.
Kısacası kim bu halkın değerleriyle barışık, eğitim-öğretim ve
üretimine, güvenlik ve istikrarına hizmet edeceği vaadinde bulunursa ve
milleti inandırırsa bu millet ona ruhsat veriyor benden söylemesi.
Daha mutlu yarınlara hep beraber
Eyüphan Kaya
Diyarbakır DES İl başkanı
Eyüphan Kaya
Diyarbakır DES İl başkanı