TIMETURK / HABER MERKEZİ
Kürd Demokrasi Platformu Başkanı ve KDP-Türkiye Genel Sekreteri Sertaç Bucak, IŞİD’ın saldırılarda bulunduğu Şengal bölgesinde incelemelerde bulundu.
Bucak, platforma üye bir grup ile gerçekleştirdikleri incelemelere ilişkin bir otelde yaptığı açıklamada, IŞİD’ın saldırılarının olduğu Şengal bölgesinde Peşmerge Güçleri’nin hafif silahlarla bölge halkını tüm olanaksızlıklara rağmen savunduğunu söyledi.
Bölgeye gittiklerinde Peşmerge Güçleri’nin bölgeyi terk etmediğini gördüklerini ifade eden Bucak, Amerika’dan gelen ağır silahların tüm bölgeye ve birliklere dağıtılmaya başlandığına tanık olduklarını anlattı.
Bucak, bölgede bulundukları sırada Amerikan insansız hava aracının, Şengal’in kuzeyindeki IŞİD topçu mevzisini vurduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
’Yerel yöneticilerin savaş halinde, Peşmerge Güçleri’nin ise rahat ve morallerinin yüksek olduğunu gözlemledik. Temaslarımız kapsamında Peşhabur Gümrük Kapısı sorumlusu ile görüştük. Ezidilerin geçişini izledik. Mülteciler Şengal dağının Suriye bölümünden tahliye ediliyordu. Uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından
Kürdistan Bölge Yönetimi’nin bulunduğu noktaya geliyorlardı. Dün yetkililerden telefonla aldığım bilgiye göre, 100 bin mülteci bu kapıdan geçiş yapmış. 150 bin Peşmerge gücü ülkenin güvenliğini sağlayarak, savunmadan taarruza geçmiş.’
Bucak, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD), Şengal bölgesinde kamp kurmak için hazırlıklarını sürdürdüğünü öğrendiklerini belirtti.
’Saldırılardan sonra Fransa Devlet Başkanı ve İtalya Dışişleri Bakanının AB bünyesinde silah desteği sağlaması ve Barzani’yi aramalarını önemli buluyoruz’ diyen Bucak, şöyle konuştu: ’Amerika hava bombardımanı ve silah yardımı ile uluslararası destek sağladı. Finlandiya, Avusturalya ve dünyanın öbür ucundan gösterilen destek Barzani’nin bölgede yalnız olmadığını, aksine uluslararası düzeyde güvenilir siyasi bir aktör olduğunu gösterdi’’
AÇIKLAMANIN TAM METNİ:
Değerli Basın Mensupları,
Sizleri 7.-9. Ağustos arası Kürdistan Bölgesel Yönetiminin kontrolü altındaki özgür topraklara başkanlığımdaki heyetimizin (PDK/KDP) yaptığı gezi ve gözlemlerimizi aktarmak için davet ettik. Katılımızdan ötürü hepinize teşekkür ediyorum.
Neden gitmeyi gerekli gördük?
- Ülkesini İŞİD adlı terör devletine karşı savunan Peşmerge güçlerine ve kardeşlerimize dayanışmamızı ifade etmek için;
- Gelişmeleri yerinde izleyip bu bilgileri sizlerin aracılığı ile kamuoyu ile paylaşmak için
- Bilgi kirliliği ve bilinçli desinformasyonun yarattığı çarpık algıya dikkat çekmek için.
Bulgularımızı açıklamadan evvel bazı önemli bilgilerin bilinmediğini ve bunun desinformasyona ve bilgi kirliliğine pirim verdiği düşünerek şimdi kısaca ileteceğimiz bu çerçeve bilgilerin analizlerde göz önüne alınmaı gerekir:
1. İŞİD saldırısı sonrası, ABD tarafından eğitilen ve silahlandırılan Irak Ordusunun ağır silah ve mühimmatını bırakıp kaçması İŞİD’e moral üstünlüğü yanında, modern silahlanmayı ve silah üstünlüğünü de birlikte sağladı.
2. Bu durum ile birlikte Kürdistan Bölgesel Yönetimini (KBY) birden 1050 Km İŞİD ile 35 Km ise Maliki ile sınırdaş oldu.
3. Sorunlu Bölgelerde İŞİD saldırısına dek kontrolü elinde bulunduran merkezi hükümet KBY’nin hareket alanını, güvenlik adımlarını kısıtladı. Merkezi hükümet ordularının savaşmadan kaçması ile birlikte KBY toprak yüzölçümü ve nüfus olarak birden 40% bir büyüme ile karşı karşıya kaldı. Bu durum KBY sosyal, ekonomik ve kamusal giderler alanın da KBY’ne asgari olarak 40% dan daha fazla yük getirdi. Buna Maliki hükümetinin İŞİD’in saldırıları öncesi aylardır sürdürdüğü ambargo politikası (Kamupersonelinin maaşlarının merkezi hükümet tarafından bloke edilmesi vd. sorunlar) eklenince KBY ağır ekonomik sorunlar ile yüzyüze kaldı.
4. Suriye Kürdistan’ından 230.000 yakın Kürdistan’lı mülteciye ek olarak İŞİD saldırısı ile birlikte, Musul vd bölgelerden gelen başta Suryaniler olmak üzere dini ve etnik gruplarıda (örneğin Türkmenler, Araplar vd.) eklerseniz ağır yükün bilançosu kolaylık ile ortaya çıkar.
Tamda bu çerçeve koşullar içinde ağır silahlardan yoksun Peşmerge ordusu kendisini “sorunlu bölgelerde” dahil geniş bir alanı savunma görevi ile karşı karşıya buldu.,
KBY başkenti Erbil’den 211 Km, Duhok’tan 180 Km Zaxo’dan da 270 Km uzaktaki Şengal’e (ki bu uzaklığa arada Saddam döneminde yerleştirilen Arap şiretlerini’de eklerseniz, KBY’nin en zayıf karnı olan) bu bölgeye karşı 3. Ağustos gecesi ağır silahlar ile İŞİD’in “Blitzkrieg” (Yıldırım harekatı) başladı.
Şengal bölgesindeki Peşmerge güçleri hafif silahları ile bölge halkını bu olanaksızlıklar içinde savunarak geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu eksikliğin askeri ve siyasi boyutunun bizzat muhatapları tarafından tartışıldığına tanık olduk.
Bizler saldırılardan 4 gün sonra bölgeye gittik. Peşmerge güçleri:
1. 1- Peşmerge Güçleri (PG) tüm hazırlıklarını tamamlamıştı. Gittiğimiz günden 2 gün önce ABD’den gelen ağır silahlar tüm bölgelere ve oradaki birliklere dağıtılmaya başlanmıştı.
2. 2- Savunmadan taarruza geçileceği biz orada iken ilan edildi, ve aynı gün ABD savaş uçakları İŞİD güçlerini bombalamaya başladı.
3. 3- KDP ve diğer tüm Güneyli Kürt partilerinin yalnız askeri değil siyasal kadrolarının, en yakın aile fertleri de (çocukları) dahil savaş alanlarında görev başında bulunduğunu gördük.
4. 4- Aynı şekilde yerel yöneticilerinde savaş hali içinde olduğunu gözlemledik (Sivil kıyafetleri ile tanıdığımız bu arkadaşlarımız bizi askeri kıyafetleri ile karşıladı.)
5. 5- Peşmerge güçlerini rahat, moralli olduğunu gözlemledik. Bize hemen hemen hepsinin söylediği cümle şu idi: “Biz hazırız. Siyasi emiri bekliyoruz”
6. 6-Çok geniş bir alanda dolaştık, her tarafta Peşmerge güçlerinin kesin hakimiyetini ve yoğunluğunu gözlemledik. (Seele bölgesinden Kahira sıfır nıktasına kadar gittik. Buralarda Peşmerge Güçlerinin karargah, karakolları ve mevzileri dışında başka bir şey görmedik. KBY’nin “Ala Rengîn”i (Kürt Ulusal Bayrağı’nın) her tarafta dalgalandığını gözlemledik.
ŞENGAL VE EZÎDÎ KÜRT’LERİN TAHLİYESİ
Biz bölgeden ayrılırken takviye Peşmerge güçlerinin Şengale ulaştığı bilgisi bize ulaşmıştı. Meşhur, üzerinde çok haksız spekülasyonlar koparılan ve Ezîdî Kürt’lerin geçiş yaptığı Smelka (Peşhabur) Gümrük kapısına gittik. Smelka sorumlusu, Gümrük Müdürü hukukçu sn. Şawket Berbihary ile uzun bir görüşmemiz oldu. Kendisi ile birlikte Smelka köprüsüne gidip geçişleri izledik.
Mülteciler Şengal dağının Suriye Kürdistan’ı bölümünde kalan kesiminden tahliye edilmekte. Oradan da karayolu ile Smelka kapısına doğru hareket ediyorlar. Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra yeniden KBY intikal ediyorlar.
Mültecileri sivil gümrük memurları karşılıyor. Kendileri ile Kürtçe konuşup hoş geldiniz ve nereden geldiniz soruları iletiliyor. Herhangi bir nüfus veya resmi belge sorulmuyor. Zaten ilk soruya verilen cevaptan hemen bölge insanı olduğu anlaşılıyor. Kendi arabaları ile gelenler kayıtları yapılıp bu arada ilk su ve gıda ihtiyaçları karşılanıyor. Arabası olmayanlar sınırda otobüsler ile alınıp Kamplara dağıtım yapılıyor. Akrabaları olanlar da gümrük çıkışında alınıp evlerinde konuk ediliyorlar. Dün saat 15.00 itibarı ile Şewket beyin tel ile verdiği bilgiye göre 93.057 kişi geçiş yapmıştı. Akşama kadar bu sayının 100.000 bulabileceğini ifade etti.
Sonuç olarak:
- KBY Peşmerge güçleri (Sivil Savunma vd. ile birlikte telaffuz edilen rakam 150.000 aşıyor) ülkenin güvenliğini sağlıyor ve savunmadan taarruza geçiş yaşanıyor.
- Bu kadar yüksek sayıda savunma gücü yanında sayıları 1000 – 1500 arasındaki değişen Gerillanın ve diğer kürt siyasi güçlerinin desteği daha çok moral ve ulusal dayanışma açısından önemli, ancak bu rakamlar Peşmerge güçleri yanında sembolik bir değerden öte değil.
- Mülteciler yerleştirilmeye başlandı. AFAD’ında bölgede bir kamp kurma hazırlığı içinde olduğu bizede söylendi.
- Şengal bölgesine hem Peşmerge güçleri ulaştı, hemde yardım malzemeleri sürekli olarak havayolu ile ulaştırılıyor.
- Başta Fransa Devlet Başkanı Sn. Hollande ve İtalya Dıışişleri bakanının AB içinde silah desteğide dahil bir girişim başlatmaları ve ilk günden Sn. Barzani’yi telefon ile aramaları, ABD’nin müttefik bir dost olarak hava bombardımanları ve yapılan silah yardımları, kısacası Uluslar arası destek, ilgi Finlandiya’dan Avustralya’ya dünyanın bir ucundan öbür ucuna gösterilen bu destek Sn. Barzani’nin ve KBY’nin yalnız bölgede değil uluslarası düzeyde de güvenilir bir siyasal aktör olduğunu gösteriyor. Bundan biz Kürt’ler onur duyuyoruz. Halkımız yalnız değil. Bu zor günde halkımızı yalnız bırakmayan herkese minnet borçluyuz.
- İŞİD saldırısı beklide bağımsızlık sürecini ötelemeyi amaçlıyordu ama tersinin söz konusu olduğunu düşünüyorum.
- Bu olayın ilk günlerinde desenformasyon yapanların bu gelişmelerden ders çıkartarak milli ve dayanışmacı düşünmelerini ve silahlı dayanışmaya hazır olduklarını ilan etmelerinin de bir özeleştiri olarak kabulleniyoruz.
Hepnize tekrar teşekkür ediyorum.
Sertaç Bucak
PDK/KDP Başkanı