Paralel kumpasın kurbanı Okkır!
Sabriye Okkır, eşini ölüme götüren süreci, 'Türkiye'nin kalkınmasını istemeyenler onu ortadan kaldırdı. İsim listesi hazırdı, bir gece evden aldılar. Usulsüzlük yapan hâkim-savcılar hakkında dava açmama izin verilmedi.' sözleriyle anlattı.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-08-05 09:15:50
Paralel Yapı'nın hayatlarını kararttığı insanlardan sadece biri Sabriye Okkır... Eşi Kuddusi Okkır, 2007 yılında "Ergenekon'un finansörü" olduğu iddiasıyla tutuklanmıştı. Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne atılan işadamına bir süre sonra akciğer kanseri teşhisi kondu. Ailesinin tedavi olması için yaptığı her tahliye başvurusu aynı gün içinde 'delilleri karartabilir' gerekçesiyle reddedildi. En sonunda 1 Temmuz'da tahliye kararı çıktı. Fakat her şey için çok geçti. Kuddis Okkır, salıverildikten 5 gün sonra hayatını kaybetti. Cenaze günü gelip çattığında 'kasa' diye tutuklanan adamın beş parasız olduğu ortaya çıktı. Cemaat kumpasını iliklerine kadar hisseden Sabriye Okkır, yaşadığı süreci AKŞAM'a anlattı.
- Kuddusi Okkır kimdir?
Ergenekon’un kasası dediler ama kendi yağında bile kavrulamayan bir insandı. Kuddusi fizik-matematik mezunuydu. Ufak bir danışmanlık şirketi vardı. Ama tanınmış bir kişi değildi. Çalışkandı, beyni çok çalışırdı. Zaten bütün olay onun beynini ortadan kaldırmak istemeleriyle başladı.
-Soruşturma için onu neden seçtiler?
Kuddusi kendi imkânlarıyla Kırım'a gitti. Bir proje hazırladı. Kobi'lerin Kırım'daki fuarlardan sipariş almasını sağlayacak bir projeydi. Sanayi Bakanı Ali Coşkun'a sundu. Bakanlıkça beğenildi ve kabul edildi. Ama ülkenin kalkınmasını istemeyenler kabul etmediler. Cemaat'ten isim listesi geldi. Bir gece evimizden aldılar.
- Gözaltında neler yaşadınız?
Maddi manevi çok zor günler geçirdim. Hâlâ geçiriyorum. Gücüm yetmediği için İstanbul'dan Yalova'ya taşınmak zorunda kaldım. Ziyaretimde "Sabriye Tanrı huzurunda suçsuzum. Ama yanlış anlaşılma var. İddianame çıksın her şey düzelecek. Ben burda istirahatteyim" dedi. "Ergenekon’un finansörü" dediler ama ben açacağım davalar için kredi çektim. 4 sene bu kredileri ödedim.
- Hastalık ne zaman başladı?
Bize hasta olduğunu bile söylemedi. 30 Mart’ta açık görüşte anladım. Çok kilo vermişti. Telefon görüşmelerimizde kekeleyerek iki kelime konuşabildi. Doktorlar önce hastaneye yatış vermedi. Nisanın ikinci haftası gibi artık her şey bitmişti. Hastanede görmek istedim. "Bugün görüş yok" dendi. Tam 3 hafta bizden kaçırdılar. En son yakaladığımızda oğlumla bana "Görmek istediğinizden emin misiniz" diye sordular. İnanın eşimi orada göreceğimi bilmesem sedyede yatan adamı tanımazdım.
- Polislere yapılan operasyon için ne düşünüyorsunuz?
Kaç kere dilekçe verdik tahliyesini istedik. Delilleri karartabilir gerekçesiyle aynı gün ret cevabı verildi. Ben adil yargılama olmadığı için bu mağduriyeti yaşadım. O hâkim ve savcılar için dava açmak istedim. Soruşturma izni çıkmadı. Öfkem çok büyük. Eşimi Cemaat'in kurduğu kumpasla kaybettim. Ama yargısız infaz insanlığa sığmaz. Aynı adaletsizlik onlara gösterilmesin. Onlar adil yargılansınlar. Açılacak davalara müdahil olmak isterim.
SON VİDEO HABER
Haber Ara