Yenişafak'ta yer alan habere göre; Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Gazze için yürütülen çalışmaları anlattı. Davutoğlu Hamas Siyasi Büro Şefi Halid Meşal ile yaptığı telefon görüşmesinde konuşulanları da paylaştı. Davutoğlu görüşmede Halid Meşal'e İsrail savaş uçaklarının vurduğu ve büyük bir katliamın gerçekleştiği Gazze'nin doğusundaki Şucaiyye'yi sorduğunu anlattı.
Davutoğlu Şucaiyye'nin Türkiye için önemini anlattığı telefon görüşmesinde Halid Meşal'in gözyaşları içinde kaldığını anlattı. İşte Davutoğlu ile Halid Meşal arasında geçen o telefon görüşmesi:
"BUGÜN YİNE SADECE OSMANLI'NIN TORUNLARI BİZİM YANIMIZDA, BAŞKA KİMSE YANIMIZDA DEĞİL"
"Sayın Halid Meşal ile görüşmemizde 'Şucaiyye nerden geliyor biliyor musunuz? O büyük katliamın yapıldığı yer' diye sordum. 'Gazze'yi savunan son Osmanlı birliği Şucaiyye'de mücade etti ve İngilizlere karşı orada şehit düştüler' diye ifade ettim. Sayın Halid Meşal duygulandı ve 'Yine bugün sadece onların torunları bizimle. Başka kimse yanımızda değil' diye konuştu"
Davutoğlu'nun açıklamalarından bazı satır başları...
Hamas gözardı edilerek ateşkese varılamaz. Bir taraf yok sayılarak netice alınamaz. Ateşkes ancak gerçek taraflarla olursa yürür. Ateşkes için çalışmalarımız 4 - 5 gündür yoğunlaştı sayın Kerry ile yoğun görüşme trafiği yaşandı. Hamas, 2012 anlaşmasına geri dönülsün ve kapılar açılsın istiyor.
Biz, adım adım gidebilecek bir ateşkes için prensipte karara vardık ama İsrail reddetti. İsrail'in bu tepkisi sayın Kerry için de sürpriz oldu. İsrail reddedince, biz de ikinci bir plana geçmek zorunda kaldık. Tekrar yaptığımız görüşmelerde 12 saatlik bir ateşkes kararı alındı. Hamas esneklik göstermeyen katı bir tavrı varmış gibi görünüyor ama durum tam tersine.
Şimdi hedefimiz en azından Ramazan Bayramı boyunca ateşkesi sağlamak ve kalıcı ateşkesi temin etmek.
Biz Hamas'a gereğinden fazla mı yaklaşıyoruz?
Hamas'a Hamas olduğu için destek vermiyoruz. Hamas'a Filistin davasını savunduğu için destek veriyoruz.
Bugün, Paris'teki toplantıda Ortadoğu'da sadece 2 ülke vardı bunlardan biri Türkiye, diğeri Katar'dı.
