Dolar

34,8675

Euro

36,6715

Altın

3.017,63

Bist

10.111,66

İşte polislere yapılan operasyonun tüm detayları

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, önceki gece “casusluk” ve “usulsüz dinleme” suçlamasıyla çifte operasyona imza attı. 76 polis şefini kapsayan casusluk soruşturmasının startının verilmesine neden olan 1292 sayfadan oluşan 3 CD, dün şüpheli polislerin avukatlarına dağıtıldı. CD’lerde 2010 yılında “Selam ve Tevhid” adı altında yürütülen soruşturmada 251 hedef isme yönelik yapılan dinlemelerdeki usulsüzlükler yer aldı.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-24 06:27:18

İşte polislere yapılan  operasyonun tüm detayları


TIMETURK / HABER MERKEZİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve 115 polis hakkında yakalama kararı çıkarılan “paralel yapı” soruşturmasında, şüphelilerin bir kişi hakkında 51 kez teknik takip kararı aldırdığı, MİT’in İran’la bağlantılı olduğu algısını oluşturmaya çalıştığı öne sürüldü. “Terör örgütü takibi” gerekçesiyle yapılan dinleme kayıtlarının, 17 Aralık operasyonunun yapıldığı gün “kaçırılırcasına” savcılığa gönderilip emniyet arşivlerinden de silindiği belirlendi.

ÇİFTE OPERASYON

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, önceki gece “casusluk” ve “usulsüz dinleme” suçlamasıyla çifte operasyona imza attı. 76 polis şefini kapsayan casusluk soruşturmasının startının verilmesine neden olan 1292 sayfadan oluşan 3 CD, dün şüpheli polislerin avukatlarına dağıtıldı. CD’lerde 2010 yılında “Selam ve Tevhid” adı altında yürütülen soruşturmada 251 hedef isme yönelik yapılan dinlemelerdeki usulsüzlükler yer aldı.

106 KLASÖR İNCELENDİ

Soruşturmada verilen takipsizlik kararının gerekçesinin de bulunduğu 1292 sayfalık raporun hikâyesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın şubat ayında emniyete “soruşturmanın” seyrini sorması üzerine başladı. Savcılığın bu sorusu üzerine, İstanbul Emniyeti, 2010 yılında başlayan ve aralarında Başbakan Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve bazı bakanlar ile milletvekillerinin de bulunduğu 2 bin 280 kişinin dinlendiği “Selam ve Tevhid” soruşturmasına ait 106 klasör ve 7 CD’yi incelemek üzere teslim aldı. Polis, teknik takibe takılan tapeleri tek tek inceledi. Dinlemelerdeki usulsüzlükler ile amaçlar, 1292 sayfalık rapor haline getirilip 3 CD içinde savcılığa teslim edildi. Ardından da “casusluk” ve “usulsüz dinleme” operasyonlarının startı verildi. Polis, savcılığa gönderdiği raporun sonuç bölümünde çarpıcı tespitlere yer verdi:

ALGI OPERASYONU

Dinlemeye alınan görüşmeler ile “MİT’in İran’la bağlantılı olduğu algısının oluşturulmaya çalışıldığı” vurgulanarak, MİT Müsteşarı’nın ve yakın çevresinin dinlenildiği kaydedildi. İran İslam Cumhuriyeti (İİC) destekli grup içerisinde faaliyetlerde bulunmak gibi soruşturma kapsamıyla ilgisiz örgüt isimleri üzerinden mahkeme kararları alındığı kaydedildi.

51 HAFTA DİNLEDİLER

Soruşturma kapsamında şüpheli olarak gösterilen bir kişi hakkında 29 Ocak 2013 günü 1 hafta süre ile 45’inci kez teknik takip kararı alındığının ifade edildiği raporda, aynı şüpheli hakkında 12 Mart 2013’te de 51’inci kez 1 hafta süre ile yine takip kararı alındığı bilgisi yer aldı.

ARŞİVDEN SİLDİLER

Raporda İstanbul Terörle Mücadele Şubesi Müdürlüğü bünyesinde dinleme dosyasının Tibnet kayıtlarından silindiği ifade edilerek, “Başkanlığa gönderilen P (1) forumunun, C büro amirliğinin kodu ile D büro amirinin imzası ile gönderildiği ve paraflı bir nüshasının olmadığından dolayı hangi büro (TİM) amirliği tarafından yapıldığının net olarak belli olmadığı” anlatıldı. Ardından da dosyanın bulunması gereken TEM Şube Müdürlüğü’nde olmadığı, arşiv kayıtlarından da silindiği belirtilerek, “106 klasörün kaçırılırcasına 17 Aralık tarihinde adliyeye götürüldüğü, dosyada dinlenen 90 kişinin tape çözümlerinin yapılmadığı anlaşılmıştır” denildi.

POLİSİN RAPORU GEREKÇE OLDU

Polisin hazırladığı rapor, Selam ve Tevhid soruşturması sonunda verilen takipsizlik kararının da gerekçesi oldu. Takipsizlik kararında “Terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği ile ilişkilendirilerek, haklarında telefon dinleme, teknik-fiziki takip kararları alınan şüphelilerden bir kısmının kamuoyunda da tanınan siyaset adamı, gazeteci-yazar, akademisyen, işadamı, devlet yönetiminde görevli üst-düzey bürokrat, bir kısmının da dernekvakıflar kanunları hükümleri uyarınca denetime tabi sivil toplum kuruluşları olduğu ve terörle ilişkilendirilebilecek herhangi bir faaliyetlerinin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır” ifadesine yer verildi.

SÖYLENTİLER SİNİRLERİ BOZDU

Gözaltına alınan polislerin yakınları, İstanbul Vatan Cadesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü önünde iftar açtı. Gözaltındaki müdürlerden Ömer Özüyılmaz’ın eşi, “Gözaltındakilere yemek yerken kelepçe takıyorlar” söylentisi üzerine fenalık geçirdi. Şüphelilerin avukatlarından Ömer Turanlı, “Hanımefendiye yanlış bilgi verildi sanırım. Az önce görüştüm. Ömer Bey’in sağlığı iyi” dedi.

SİYASETÇİ, AKADEMİSYEN VE GAZETECİLER DİNLENDİ

Polis şeflerinin gözaltına alınmasına neden olan 1292 sayfalık rapordaki diğer çarpıcı tespitler şöyle:

- Soruşturma dosyasına tape olarak giren ancak suç unsuru taşımayan görüşmeler, özel hayatın gizliliğine riayet edilmeden dinlendi.
- Bir şahısla bir kere yapılan telefonla görüşmesi dahi dinlemeye ve soruşturmaya dahil edilmek için yeterli görüldü.
- Konsolosluk görevlileri dinlenildi.
- Karı-koca olarak hedef şahıslar seçildi.
- Teknik araçlarla izleme tutanakları, “Kudüs Ordusu Terör Örgütü” suçundan tanzim edildi.
- Teknik ve fiziki takip kararlarına “terör örgütü adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak” suçu gerekçe yapıldı.
- Teknik ve fiziki takip kararları açık kimliksiz yani bazıları ad ve soyadı, bazıları ise TC kimlik numarası üzerinden alındı.
- Aynı telefon numarası hakkında bir gün arayla farklı isimler üzerinden dinleme kararı alındı.
- Dosya kapsamında dinlenen şüpheliler siyasetçi, akademisyen, gazeteci-yazar, işadamı, devlet kurumunda görevli bürokrat, vakıf yöneticileri, Caferi vatandaşlar ve İran vatandaşı oldu.
- İletişim tespit kararları, başka suretle delil elde edilemeyeceği durumlarda verilmesi gerekirken ilk uygulama olarak verildi.

YAKUT'U DA DİNLEMİŞLER

Usulsüz dinleme soruşturmasında AK Parti Milletvekili Sadık Yakut ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’un da dinlendiği ortaya çıktı.

ADIYAMAN'DA BİR GÖZALTI

Adıyaman İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli Mustafa Becerikli adlı polis memuru, operasyon kapsamında gözaltına alınıp İstanbul’a gönderildi.

NEZARETHANEYE RÜTBELERİNE GÖRE KONULDULAR

Gözaltına alınan polis şefleri ile polisler, emniyetteki ilk gecelerini nezarethanede geçirdi. Polis müdürleri, rütbelerine göre 10 ve 15 kişilik gruplar halinde nezarete konuldu. Gözaltındaki polislere, emniyette akşam ve sahur yemeği olarak pilav ile patlıcan musakka yemeği verildi. Ancak polis şefleri, dışarıdan yemek siparişi vermek istedi. Bu talepleri kabul edilmeyince de bazıları yemek yemeyi reddetti.

10 POLİS HALEN FİRARDA

Önceki gece başta İstanbul olmak üzere 22 ilde ‘sahur’ vakti startını verdiği “Selam ve Tevhid” ve “usulsüz dinleme” soruşturmalarında haklarında yakalama kararı çıkarılan 115 polisten gözaltına alınanların sayısı 105’e yükseldi. Haklarında yakalama kararı bulunan 9’u İstihbarat Şube Müdürlüğü’nden 10 polis ise henüz yakalamadı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, “Sözde Selam ve Tevhid adlı örgüt kurulduğu yönündeki soruşturma vasıtasıyla casusluk yapıldığının tespiti ile ilgili 76 emniyet görevlisi hakkında yakalama, gözaltı talimatı verilmiş olup şu an itibarıyla 75 kişi gözaltına alındı” dedi. Salihoğlu, açıklamasının devamında da “sahte kimlik ve belgelerle değişik zaman dilimlerinde özel amaçlı dinlenme” yaptıkları iddiasıyla haklarında soruşturma yürütülen İstihbarat Şube’de görevli 39 isimden 29’unun gözaltına alındığını ifade etti. Açıklamadan kısa süre sonra bir istihbaratçı daha yakalandı.10 isim ise aranıyor.

SINIR KAPILARI UYARILDI

2008-2012 yılları arasında siyasetçi, işadamı, emniyet müdürleri, sanatçıların da aralarında bulunduğu 250 kişiyi sahte isimlerle yasadışı dinledikleri öne sürülen 9 istihbaratçı ise dönemin emniyet müdürleri Erol Demirhan, Mehmet Yılmaz, Ahmet Öztürk, Halil Karakuzu, emniyet amirleri Murat Hamarat, İsmail Aslan, Ali İkli, başkomiserler İkbal Kayaduman ve Fatih Tezcan. Adı öğrenilemeyen bir istihbarat polisinin de yakalanması için arama çalışmaları sürerken, şüphelilerin yurtdışına kaçma ihtimallerine karşı sınır kapıları uyarıldı. Ankara’da yaşayan eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan’ın Ankara’dan “Teslim olmaya gidiyorum” diyerek ayrıldığı ancak cep telefonlarının kapalı olduğu ve bir daha kendisine ulaşılamadığı öne sürüldü. Demirhan, gözaltındaki eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün ile birlikte MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrıldığı “MİT krizi” sonrasında görevinden alınmıştı.

‘BUGÜN TESLİM EDECEĞİM’

Eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in avukatı da olan Hüseyin Ataol, halen aranan polisler Erol Demirhan, Muhammet İkbal Kayaduman, Emniyet Amiri Ali İkli ve Ahmet Öztürk’ün kendi müvekilleri olduğunu ve firari olmadıklarını, bugün emniyete getireceğini belirtti.

'BU ŞEREF MADALYALARINI GÖRÜN'

Gözaltındaki polisler önceki gece yarısından itibaren ikinci kez sağlık kontrolü için Haseki Hastanesi’ne götürüldü. İstihbarattan sorumlu eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer de sabah saatlerinde hastaneye götürülerek sağlık kontrolünden geçirildi.

Yılmazer, hastane çıkışında, “Diyeceğim zamanla diyeceğim. Ama bunları görün. Bu şeref madalyalarını görün. Bugünün şeref madalyalarıdır bunlar. Bunlar da bugünün polisliğidir kardeşim. Reza’lara yapılmamış polisliğe maruz kalıyoruz. Türkiye görecek tarihe geçecek bu şeref madalyaları” dedi. Kendisini ekip otosunu bindirmeye çalışan polis memuruna tepki gösteren Yılmazer, “Ne güzel polissin, tebrik ederim. Şov yapın kardeşim. Şov yapıyorsunuz ya. Poz verseniz ya. Sizden güzel poz istiyorlar” diye konuştu. Sağlık kontrollerinden geçirilen iki eski polis müdürü ise dönemin terörden sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Yurt Atayün ile Asayiş Şube Müdürü eski Ertan Erçıktı oldu.

‘SİSTEMATİK İŞKENCE’

Atagün hastane çıkışında “Sistematik olarak psikolojik işkence yapılmaktadır” derken, gözaltına Elazığ’da alınıp uçakla İstanbul’a getirilen Erçıktı sessiz kaldı. Önceki gece yarısı hastaneye götürülen 3 polisten biri “Zalimler için yaşasın cehennem” diye bağırırken, Emniyet Amiri Kadri Cemil Yiğit “Polis çocukları yetim kalmasın diye yıllarca çalıştım. Kendi çocuklarımı ihmal ettim. İşte bu, işte bu” dedi ve ellerindeki kelepçeleri gösterdi.

SORGUDA 25 SAYFA SORU SORULDU

Polis avukatlarından Ömer Turanlı, sorguda 25 sayfalık soru olduğunu söyledi. Turanlı, Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü önünde gazetecilere bilgi verdi. Avukat, “İfadelere başlandı. Bizim müvekkilimizle ilgili 25 sayfa soru var. Özellikle Selam ve Tevhid soruşturmasıyla ilgili sorular mevcut. Casusluk, özel hayatın gizliliğinin ihlali ile ilgili sorular var. Cumaya kadar ifadeler tamamlanır. Savcılık tekrar ek gözaltı süresi almış” dedi. Turanlı, gözaltılar konusunda ise şöyle yakındı: “Bizim burada en çok müşteki olduğumuz husus kelepçe mevzuudur. Yani sizin kelepçe vurduğunuz insanlar emriyet müdürü, amir, komiser, başkomiser. Yıllardır emniyete hizmet vermiş insanlar.”habertürk

Haber Ara