'Trafoya giren şişko kediye dikkat!'
Cumhurbaşkanlığı seçiminde halkın oylarına sahip çıkmasını isteyen İhsanoğlu 'Şişko fareler kediler trafolara giriyor. Girince karanlık oluyor ondan sonra karanlık olunca siz biliyorsunuz neler oluyor' dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-07-22 16:02:38
CHP ve MHP tarafından 'çatı adayı' olarak gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışması için İzmir'e gitti. Adnan Menderes Havalimanı'nda 'Sayın Cumhurbaşkanım İzmir'e hoşgeldiniz' pankartı ve anonsuyla karşılanan İhsanoğlu daha sonra basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda cumhurbaşkanın yetkilerine değinen İhsanoğlu şunları söyledi: "Şimdiye kadar biz cumhurbaşkanı söylemini değiştirdik. Hatırlıyor musunuz dört hafta önce 'güçlü cumhurbaşkanı' başkan yetkileriyle Türkiye 'yi değiştirecek, yeni Türkiye'yi kuracak bir başkan seçiyorduk. Şimdi benim söylediğim Anayasa'nın yetkilerini kullanacak cumhurbaşkanını konuşuyor herkes. Bu rejim şekli, yani parlamentoya dayalı bir sistemin ve iktidarın başbakanın elinde olması, Başbakan'ın Meclis'e karşı sorumlu olması, bütçeyi her şeyi ona göre ayarlaması… Bu sistem Atatürk 'le beraber de başlamadı. İkinci meşruiyetten itibaren. Atatürk büyük istiklal mücadelesini yürüttü, muzaffer kumandan Mustafa Kemal Paşa geldi Meclis'le beraber savaşı bitirdi. Son noktasını da bu şehirde attı. Bütün yetki başbakandaydı. Koskoca Atatürk o yetkileri kendisinde toplayamaz mıydı? Hayır, 1934 anayasasına göre yetkiler baş vekildeydi."
ABD ÖRNEĞİ OLMAZ
Başkanlık sitemi tartışmalarına da değinen İhsanoğlu " Siz geliyorsunuz bana diyorsunuz ki biz ABD olacağız. Başkanımız her şeyi yapacak. Bir defa ABD'nin başkanı istediği her şeyi yapamıyor. Senatoda sorgulanıyor. Bir kişinin iki dudağı arasında değil. En sonunda Meclis'te onu vekiller sorguya çekiyorlar. Biz burada her şeyi bir kişinin iki dudağının arasında yapmak istiyoruz. ABD örnek değil ki bize. O Amerika Birleşik Devletleri, federal bir yapı. Bizde 81 vilayetler var, biz bunları birleşik vilayetler mi yapacağız Özerklik falan deyip, federal bir devlete gideceğiz, federal bir başkanımız olsun, mükemmel işte ABD olduk. Genellikle Fransa hariç, bütün Avrupa ülkelerinde cumhurbaşkanları genellikle siyaset dışından. Daha birkaç hafta önce Ankara'ya gelen Alman cumhurbaşkanı, eski bir din adamı. Polonya'yı komünizmden hür dünyaya taşıyan adam sendikacı. Biz tutturmuşuz illa partili olacak" diye konuştu.
ŞİŞKO KEDİ UYARISI
Seçim sürecinde halkın oylara sahip çıkmasını isteyen Ekmeleddin İhsanoğlu, yerel seçim döneminde İstanbul'da oyların sayımı sırasında trafoya girdiği ve elektriklerin kesilmesine neden olduğu öne sürülen kediye atıfta bulunarak şöyle konuş: "Şişko fareler kediler trafolara giriyor. Girince karanlık oluyor ondan sonra karanlık olunca siz biliyorsunuz neler oluyor. Fakat biz bu sefer halkımızın sandığına oyunu verdiğiniz her oy annenin helal sütü gibi sahip çıkacaksınız. Ve acelemiz yok. Üç tane isim var. O siz bir ismin sahibi olarak A'dan Z'ye kadar ilan edilinceye kadar gözleyeceksiniz. Biz burada komitelerin kurulmasını istiyoruz. Kim gönüllüyse lütfen girsinler. Tecrübesi olan arkadaşlar bu şeyi yapsınlar."
'TEFİ YANLIŞ ÇALANLAR VAR'
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan İhsanoğlu toplumun gerginliğine dikkat çekip şöyle konuştu: " Toplumumuz tef gibi gergin olmuş" bu tefi yanlış çalanlar var. istikrar içinde, Türkiye maceraya sürüklenmemesi lazım. Fakat bu istikrar devam ederken bu kutuplaşmayı sona erdireceğiz. Bir ve beraber bir millet olarak dirliğimizi sağlayacağız. Sevgi ekeceğiz, saygı ekeceğiz, bunun tohumlarını elde edeceğiz. Bu kardeşiniz uluslararası ilişkilerden tecrübeleri oldu. Dünya liderleriyle, komşu devletlerle. Biz bunu bu komşularımızla olan münasebetlerimizi düzelteceğiz. Gündemimizin en baş maddeleri içerisinde, hukukun üstünlüğü. Ve buna bağımlı, yargının bağımsızlığı. Bugün Türkiye'de hukukun üstünlüğünden bahsetmek mümkün değil.Türkiye'de hiçbir zaman, askeri diktalar zamanında dahi, yargının bu kadar darbe aldığını, kanunların bu kolaylıkla değiştiğini, biz bizim neslimiz bunu hatırlamıyor. Biz bunun siyasi tarihimizde de böyle bir şey görmedik. Onun için hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve sosyal adaletin gerçekleştirilmesi çünkü Türkiye'de yoksulluk çizgisinin altında yaşayan çok insan var. bu insanların bir an evvel dertlerine derman bulmak lazım. Kredi borcu olan kardeşlerimiz, bu sarmal içerisinde, her ayın sonu-başı, ben bu krediyi nasıl ödeyeceğim diye yüz binlerce milyonlarca insanımız var. bunu muhakkak mevcut hükümetle meclisle muhalefetle bunun bir çaresini bulup o sıkıntıları gidermemiz lazım."
'POLİSE PARALEL OPERASYON YORUMU'
Polise yönelik paralel yapı operasyonu ile ilgili soruya da cevap veren İhsanoğlu şunları söyledi: "Ben de maalesef bundan sabah erken saatte haberdar oldum ve ben de çok üzüldüm. Adli tahkikat intikam duygusu içinde olmamalıdır. Gerçekten suç işleyen varsa ister polis ister bakan olsun devletin hangi görevinde birisi olursa olsun, böyle bir şey yapmışsa kanun karşısında eşit muamele alarak yargılanarak cezası neyse alması lazım. Bu uzun zamandan beri bir takım emniyet mensuplarına, yargı mensuplarına, savcılara polislere emniyet müdürlerine lekeleme kampanyaları başlatıldı. Bunlardan bazı, onurlarını kıran bir şekilde tutuklananlardan bir kısmı serbest bırakılmıştı. Biz de her şeye rağmen vicdanlı hakimler vardı. Birbirlerine kelepçeleniyorlar, bu ayıptır. Bu yakışmaz bize. Bin senelik devlette bu olmaz. Biz sırf 90 yıllık cumhuriyet değiliz. Biz bu devleti daha dün kurmadık ki. bu çok ayıptır bu yakışmaz. İnsanlar bunu yapanlar ve yaptıranlar yarın pişman oldukları zaman yine Türk adaletine müracaat edeceklerdir. "Adalet mülkün temelidir" yani devletin temelidir. Temeli çürürse o devlet çöker. Yargı meselesi çok hassas bir mesele. Yargıya siyasetin karışmaması lazım. Adli işlerin siyasetin karışmaması lazım. Şimdi bakınız biz 90 senedir laiklik üzerinde titreye titreye belirli bir noktaya geldik. Laiklik dinin siyasete, siyasetin dine karışmaması demektir. Bazı radikal gruplar anlayışlar var ama onlar büyük ekseriyetin karşısında bunu kabul etmek durumundadır. Yargı siyaset ilişkisinde bunu oturtmamız lazım. Bir ülkede yargı siyasete, siyaset yargıya karışıyorsa orada adalet olmaz."
'HÜKÜMETE GAZZE ELEŞTİRİSİ'
Gazze konusunda da hükümeti eleştiren İhsanoğlu, "Meselesinde, hükümetimiz ne yaptı? Yas ilan etti. İcraat olarak yas ilan etti. Bu saygıyla karşılayacağımız bir husus. Onun dışında nutuk attık. Telefonlar yaptık, bağırdık çağırdık bir tane şişe kan, bir battaniye, bir konserve kutusu gönderemedik. Neden? Çünkü herkesle kavgalıyız. Bu yardımın iki kapısı var. siz o iki devletle kavgalısınız. Biz yol gösterdik, 2008-2009 ‘da aynı hadise. Bu İsrail'in zalimce saldırıları devam edecek. Bu şartlar olduğu sürece bunlar devam edecek. Güvenlik Konseyi'nin kapısında kilit olduğuna göre bu olacak. Ben başka bir yol tarif ettim. Yine BM güvenlik mekanizması yoluyla. Ama dinlemiyorlar yalan söylüyorlar, küfrediyorlar.Bir taraftan Gazze'deki kardeşlerimizle dayanışma içerisindeyken, ırak Türklerinin uğradığı katliamlar, kızların uğradığı tecavüzler unutuluyor. Sırf Filistinli mi olmak lazım? Biraz da Türklerle Allah rızası için dayanışma içerisinde olalım. Dün Türkmen liderler geldiler bana, öyle feci hadiseler anlattılar ki. 13-14 yaşındaki kıza, mükerreren defalarca tecavüz ediliyor, filme çekiyorlar sonra da elektrik direğine asıp öldürülüyorlar. Böyle bir vahşet. 50 bin kişi susuz, gıdasız. Barınaksız, bunlara hiç kimse bir şey yapmıyor. Varsa yoksa Gazze. Ama Gazze'ye de yapılan bir şey yok. Yoksa sonumuz biraz kavgalı bir süreç olacak. Biz kavga değil vatanımızda huzur istiyoruz ki, yurt dışında itibar istiyoruz. Yurtta sulh cihanda sulh istiyoruz" diye konuştu.
'OYUM YÜZDE 60'
İhsanoğlu gazetecilerin "Başbakan Erdoğan'ın bir açıklaması vardı "benim oyum yüzde 56" diye. Sizin bir tespitiniz var mı? Bu sabah yapılan operasyonların seçim malzemesi olarak kullanılacağını düşünüyor musunuz? sorusana ise şöyle cevap verdi: "Birinci sorunuz evet, bizim tespitimiz yüzde 60. İkinci soruya gelince maalesef her şeyi bu seçime göre ayarlamış. Çıkarılan seçim kanunu, daha birkaç sene önce. Ramazan ayı, yaz ayı, bir ay seçim kampanyası. 10 Temmuz – 10 ağustos. Dünyanın hangi ülkesinde Cumburbaşkanı hele siz daha önce başkanlık sistemi heyecanı içerisinde, Amerikanvari bir başkanlık yetkileriyle bu yola çıktığınıza göre… Demek ki bir kişinin ölçülerine göre yapılmış, kanun biçilmiş kaftan. Bir yerden bir yere evinizi taşıma süresi bir ay. Her şeyi buna göre hazırlamıştı" diye cevap verdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara