Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Avrupa’daki seçim kampanyası kapsamında Fransa’nın başkenti Paris’teki Republique Meydanı’nda düzenlenen mitinge katıldı.
Demirtaş, buradaki konuşmasında cumhurbaşkanı seçimleri, Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Rojava’nın Kobani Kasntonu’na yönelik saldrıları yanı sıra İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılara da değindi.
İsrail’in Gazze saldırısına değinen Demirtaş, İsrail’in saldırganlığının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) hükümetinin bir taraftan Gazze için ağladıklarını ifade ettiklerini ancak öte yandan İsrail ile silah anlaşmaları yaptıklarını belirten Demirtaş, Türkiye’nin iki yüzlü bir siyaset izlediğini belirtti.
“İsrail’in kara ve hava saldırısını kınıyorum. Filistin hallkının yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Dünyanın neresinden ezilen halklar varsa onların yanındayız.
“Hükümet de İsrail’i kınayıp bağırıp çağıracağına, İsrail’le yürürlükte olan bütün askeri sözleşmeleri, bütün tatbikat anlaşmalarını tamamıyla iptal etmesi, hepsini askıya alması lazım.
“Sen Roboskî’de katledilen çocukların ardından Genelkurmay Başkanı’na teşkkür edersen, sen Gezi’de katledilen çocukların arkasından sokakta ailelerini yuhlatıp bu talimatı ben verdim dersen, İsrail’e de öldürme diyemezsin.”
IŞİD’in Rojava saldırıları
“IŞİD çetelerinin Kobane’de haftalardır yapmış olduğu kuşatmaya dair ne Dışişleri Bakanlığı ne de Başbakanın tek bir kelime açıklaması olmamıştır. IŞİD, eğer sizin için bu kadar sevimli bir örgütse, IŞİD sizler açısından bu kadar kıymetli bir örgütse buyrun davet edin Ankara’da ağırlayın” dedi. “Bu kadar çelişki ve tutarsızlık olmaz” diyen Selahattin Demirtaş, şöyle devam etti: “Bu nedenle bizler hem Rojava’da Kobane halkının, hem de Gazze’de Filistin halkının yanındayız.
“Bizler hem Rojava’da Kobane halkının, hem de Gazze’de Filistin halkının yanındayız.”
Erdoğan’ın “HDP mecliste bile yer almamalı” sözleri
“36 milletvekiliyle, üstelik bağımsız adaylarla hazine yardımı almadan zorlukla, direnerek parlamentoya girmiş bir parti, parlamentoda olmamalı dedi. Şimdi bu 76 milyonun Cumhurbaşkanı olacakmış. HDP’liler senin için vatandaş değil, parlamentoda yeri yok hatta mümkünse ülkeyi terk etmeleri lazım. Aleviler zaten sana göre düşman, Alevilerin de Türkiye’de yeri yok. Senin dışındaki partilere oy verenler düşman, parlamento gereksiz zaten kapatsalar da olur. Direkt sana bağlasalar, keyfin yerine gelir. Sen Ermeni’yi, Alevi’yi, Süryani’yi, Ezidi’yi kabul etmiyorsun, Türklük senin zaten umrunda değil. Türk halkının çektiği eza cefa, açlık, yoksulluk umurunda değil. Bir işçiye rahatlıkla ananı da al git diyebiliyorsun. Peki sen hangi 76 milyonun Cumhurbaşkanı olacaksın.”
Cumhurbaşkanlığı seçimleri
Demirtaş, bütün yoksulların, emekçilerin, inançların, kimliklerin, farklılıkların aynı sofrada yemek yediği ve birbiriyle barış içerisinde yaşayabileceği günler için aday olduğunu söyledi.
“İlk defa bir fırsat ele geçti. Şimdi Türk, Kürt, Çerkes, Alevi, kadın –erkek, genç-yaşlı, Türkiye’nin bütün emekçileri, ezilenleri, yoksulları, ötekileştirilmiş olanları yani Türkiye’in yüzde 80-90′ı, yani Türkiye’nin kaderini o elindeki mühürde tutanlardan söz ediyorum. Sandığa gittiğinizde iyi düşünün. Üç fotoğrafa iyi bakın. Hangisi halkın evladı, çalmamış, çırpmamış. Ona oy verin.”
Yeni bir yaşam modeli inşa ettiklerini dile getiren Demirtaş, bu yeni yaşamda kadınların sokakta katledilmeyeceğini, çocuk gelinler, çocuk tutuklular, doğa katliamlarının olmadığını, işçi haklarının yenmediğini, Munzur ve Hasankeyf’in yok edilmediğini, Türk-Kürt ayrımının olmadığını söyledi. Demirtaş, halkın sandıkta bu değerler için oy vermesini istedi.
İnançların, başı kapalıların, Alevilerin, her farklılığın kardeşçe yaşayabileceği bir yaşam modeli için çaba gösterdiklerini belirten Demirtaş, faşizm ile yönetilen bir ülke istemeyen, eşit ve adil bir ülkenin hayalini kuranların sandığa giderek oy kullanmasını istedi.