İdil'de 3 gün önce bir çobanın dere kenarında bulduğu ve kimliği henüz kimliği tespit edilemeyen kadına Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapıldı. Kimlik tespit çalışmaları süren kadına yapılan otopside 20 yaşlarında olduğu ve vücudunun çeşitli bölgelerinde dayak izleri olduğu ve 3 bıçak darbesinin tespit edildiği öğrenildi. Kadının yaklaşık 15 gün önce öldürüldüğü kaydedildi.
Diyarbakır'daki otopsinin ardından İdil'e getirilen kadının yıkanıp kefenlenen cenazesi, mor renkli bir kumaşla örtülü tabuta konuldu. İdil Belediye Başkan Yardımcısı Nevin Oyman, HDP ve DBP ilçe başkanları, İHD yetkilieri ve vandaşların katıldığı törende, kadınlar tabutu mezarlığa kadar omuzlarda taşıdı. İdil Mezarlığı'nda, erkeklerin önde, kadınların da arkada saf tuttuğu cenaze namazından sonra cenaze toprağa verilirken kadınların göz yaşları döktüğü görüldü.
Sosyolog Yasemin İmeç, mezarlıkta yaptığı konuşmada, kadın cinayetlerini lanetleyerek, "Hükümetin Başbakanı; kadın, çocuk demeden gereken yapılmalıdır ve AİHM kadına yönelik şiddet davasında Türkiye'yi mahkum ettiği karar sonrasında söylenen, 'biz herkesin başına bir polis dikemeyiz' sözleriyle kadına yönelik şiddet ve kadın ölümleri desteklenmektedir. Meclisiyle, hükümetiyle, yargısıyla içinde bulunduğumuz bu sistemin kadını koruyamayacağı açık ve nettir. Ulusal basının bu cinayetlere yaklaşımıda; hükümetin bakış açısıyla örtüşmektedir. Haberlerin veriliş şekli, toplum nezdinde ölümleri sıradanlaştırmaktadır. Kadına yönelik şiddet ve mücadelede toplumsal refleksin ve yaklaşımın önemine dikkat çekerek herkesi bu konuyla ilgili artık yeter demeye çağırıyoruz. Buradan bir kez daha kadınlara sesleniyoruz; yalnız değiliz, ölümler