'Bitmeyen zulüm izleyen dünya'
Türkiye Gençlik Vakfı, 16 Temmuz'da Başakşehir'de bulunan M.Emin Saraç Kültür Merkezi'nde 'Bitmeyen Zulüm İzleyen Dünya' başlıklı bir sempozyum düzenledi. Sempozyum öncesi düzenlenen iftar yemeğine de yoğun bir katılım gerçekleşti.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-07-17 21:17:48
Türkiye Gençlik Vakfı’nın ev sahipliğinde düzenlenen sempozyuma R4BİA Platforumu sözcüsü ve yazar Abdurrahman DİLİPAK, Anadolu Ajansı Ortadoğu Bölge Müdürü Turan KIŞLAKÇI, gazeteci/yazar Nevzat ÇİÇEK ve Türkiye Gençlik Vakfı Genel Başkanı İsmail EMANET konuşmacı olarak katıldılar.
Ortadoğu, Arap Coğrafyası ve İslam Coğrafyası üzerinde birçok analiz yapıldı. Şer odaklarının planladığı ve uyguladığı projelerden bahsedildi. Coğrafyanın geleceğine dair projeksiyonlar paylaşıldı. Gençliğin bu dinamik coğrafyada kendine biçtiği roller ile aldığı ve almadığı inisiyatifler konuşuldu.
BURASI GAZZE, BAŞINI DİK TUT
Turan Kışlakçı ve Nevzat Çiçek konuşmalarında daha çok Ortadoğu ve Afrika'da yaşanan olaylara dair konulara değindi. Kışlakcı, 2 gün önce Yemen'de Mısır'da yaşanan darbeye benzer bir darbenin yaşandığını ancak dünya basınının konu hakkında tek satır haber yapmadığını söyledi. Kışlakcı, dünyanın fok balıklarına gösterdiği ilgiyi Suriye'de yaşanan insanlık kıyımına karşı göstermediğini söyledi. Kışlakcı'nın Gazze konusunu anlatırken,
Gazze'ye sınırdan girişte yazan "Burası Gazze, Başını Dik Tut" sözünü hatırlatması salonda duygusal anlar yaşanmasına neden oldu.
MÜSLÜMAN HALKLARIN DEVRİMİ ERDOĞAN İLE BAŞLADI
Abdurrahman Dilipak, batılı dünyanın çok uzun süredir Müslüman dünya için planlar hazırladığını ve BOP'un bu planların en büyüğü ve kapsamlısı olduğunu söyledi. Arap Baharı'nın başlangıçta BOP'un bir parçası olduğunu ama onurlu ve izzetli Müslümanların tüm planları altüst ettiğini ve Arap Baharı'nın müslüman halkların devrimine dönüştüğünü söyledi. Dilipak ayrıca, Müslüman halkların devrimlerinin 2002'de Erdoğan'ın iktidara gelmesiyle başladığını söyledi.
İKİ YÜZLÜ MEDYA
Nevzat Çiçek, batılı dünyanın olayları basın yoluyla nasıl manipüle ettiğini Boko Haram örneği ile verdi. Afrika'da 200 yıldır batı sömürgesine karşı gösterilen direnişin ismi Boko Haram iken, batılı medyanın 2006 yılından sonra marjinal bir guruba bu isim verilerek algıyı nasıl değiştirdiğini anlattı. Yine Çiçek, hem Türkiye'de hem dünya medyasında Somali hakkında "bu kadar balık bolluğu varken nasıl aç kalırlar?" kopartılan yaygara hakkında da konuştu. Çiçek, bunları söyleyen medyacılara şunu sordu "peki batılı devletlerin tüm kimyasal atıklarını devlet otoritesi olmadığı için Somali kıyılarına boşalttığını ve o kıyılarda tutulan balıklar yenildiği zaman Somalilerin öldüğünü o medya mesupları biliyor mu? diye sordu.
ALLAH BU ACIYI TÜRKİYELİ ANNELERE YAŞATMASIN
İsmail Emanet ise Genel Başkanı olduğu Türkiye Gençlik Vakfı’nın konu hakkında ne kadar hassas olduğundan ve Türkiye gençliğinin dünyada üstlenmesi gereken rollerden bahsederek konuşmasını Kudüs ziyaretinde yaşadığı bir olayı anlatarak sonlandırdı. Emanet, Gazze'de İsrailli siyonistler tarafından kaçırılan ve daha sonra zorla benzin içirilerek yakılarak şehid edinen Muhammed'in annesinin kendisine şöyle söylediğini aktardı: "Allah bu acıyı Türkiyeli annelere yaşatmasın" Yine Emanet, Müslümanların tarihleri boyunca karşılaştığı her varlığa hayat verdiğini, kucakladığını ve ıslah ettiğini, batınınsa karşılaştığı her varlığı yok ettiğini, ifsat ettiğini vurguladı. Emanet'in bu sözleri üzerine eklemede bulunan Abdurrahman Dilipak, "Biz toprak ve su medeniyetiyiz, batıysa ateş medeniyetdir." dedi. İsmail Emanet’in Kudüs’te yaşadıklarını anlatması salonda duygusal anlar yaşanmasına sebep oldu.
Kaynak: Ahmet Seyyar
SON VİDEO HABER
Haber Ara