Yargıçlara paralel baskı

Yenişafak'ta yer alan habere göre; 2010 referandumu ile anayasa değişikliği sonrası Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) üye seçimi için organize hareket eden paralel yapı, yargının tepe noktasında ele geçirdiği hakimiyeti, 'kendinden olmayan' hakim-savcıları cezalandırmak için kullandı. Referandumun yapıldığı 2010'da 136 yargı üyesi hakkında ceza dosyası oluşturan HSYK 2. Dairesi, paralel çetenin etkisini artırdığı 2011 yılında dosya sayısını birdenbire 531'e yükseltti.

KIYIM MAKİNESİ

Şebekenin adliyelerdeki kadrolaşma için adeta 'kıyım makinesi' gibi kullandığı HSYK, 'kınama', 'uyarma', 'aylıktan kesme', 'kademe ilerlemesini durdurma', 'derece ilerlemesini durdurma', 'yer değiştirme', 'meslekten çıkarma' gibi farklı cezalarla yargı üyelerini sindirmeye çalıştı. Bundan ötürü önceki gün Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek tarafından gündeme getirilen 'sicil affı', paralel çete tarafından hayatları karartılan birçok hakim ve savcıya umut ışığı oldu.

TEHDİTLE SİNDİRDİLER

HSYK'nın üye sayısı ve seçim şeklini değiştiren referandum, 1. derece mahkemelerde görev yapan hakim ve savcılara kendi temsilcilerini seçmeleri imkanını getirdi. Ancak yargıda organize durumdaki paralel şebeke, 13 bin 500 kişilik yargı camiasında çok sayıda ismi tehdit ederek, HSYK'ya kendi kadrolarının seçilmesini sağladı. Yapılanmanın ağırlığını iyice artırmasıyla baskılar da kendini göstermeye başladı. Kendinden olmayan hakim-savcıları 'ceza' tehdidiyle sindiren, kendi elemanlarının ise zorlama tasarruflarla önünü açan paralel yapı, 2010'dan 2011'e cezaları 4 kat artırdı. HSYK 2. Daire'de dosya sayısı 1 yılda 136'dan 531'e yükselirken, böylece her 25 kişiden biri hakkında ceza dosyası açılmış oldu.

Ana yöntem: Değiştir yerleştir

Kamuoyunun yakından takip ettiği önemli davalara bakan ve ile 17-25 Aralık darbe kumpasını kuran paralel yargının adliyelerde kendi yandaşlarının etkin hale gelmesi için asılsız iddialarla birçok hakim ve savcıyı bulundukları yerden sürdüğü tespit edildi. Şebekenin en sık kullandığı metodlardan olan sürgün veya yer değiştirme ile adliyelerde kontrolün ele geçirilmesi sağlandı. 2010 yılında 8, 2011'de 43, 2012'de 24 ve 2014'te 28 hakim-savcının yeri değiştirildi. Birçok hakim disiplin cezaları ve haklarındaki ihbarlar gerekçe gösterilerek sürülürken, yerlerine ise şartları zorlanan 'yandaş' isimlerin ataması gerçekleşti. Paralel çetenin gözdağı vermek için kullandığı diğer yöntem ise 'meslekten men etme' cezası oldu. 2010'da 2, 2011'de 8, 2012'de 13 ve 2013'te ise 19 hakim-savcı meslekten ihraç talebiyle HSYK tarafından incelendi. Bir diğer yöntem olan 'derece durdurma' ise HSYK 2. Dairesi tarafından yıllara göre şöyle gerçekleşti: 2010: 7, 2011: 34, 2012: 14, 2013: 13.

Yargıçlara paralel baskı

Referandum sonrası HSYK'da ağırlığını iyice artıran paralel yapının yargı üyelerine kurduğu kumpas, Adalet Bakanlığı'nın 'sicil affı' ile dağıtılacak. Kendinden olmayan hakim-savcıları ceza tehdidiyle kuşatan yapıyı, soruşturma sayısını 1 yılda 4'e katlamış