Erdoğan Şanlıurfa'da konuştu

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları...


-12 yıl öncesinin Türkiye'sini hatırlayalım. Bu ülkeye çok ağır bedeller ürettiler. Son derece gereksiz tartışmalarla bu ülkeye çok ağır faturalar yüklediler. Bir genç başörtüsüyle okusa ne olurdu? Bir anne evladıyla Kürtçe konuşsa ne olurdu?Türkiye yoksulluk içindeydi bunlar gittiler ezan Türkçe mi olsun Arapça mı olsun bunu konuştular. Çocukların okuyacakları okul yoktu bunlar farklı dil ve lehçeleri yasaklamanın mücadelesini verdiler. Köylerin ilçelerin gerçek isimlerini yasakladılar. On yıllar boyunca bu ülkeye yazık ettiler. Biz geldik bütün bu yasakları ortadan kaldırdık. Türk de Kürt de Arap da Çerkez de bütün etnik kökenler insan. İnançlarını gereğini özgürce yerine getirecek dedik. Benim yavrularım burada okuyamadılar yurt dışına gönderdim. ABD'de okuyor kendi ülkesinde okuyamıyor.

-Bütün o yasakların baskıların Türkiye'ye fayda değil zarar verdiği ortaya çıktı. Dağlarımızdan artık acı haber almıyoruz. Anneleri ağlatmak için uğraşanlar var. Ama anneler artık eski anneler değil. Türkiye eski Türkiye değil. Diyarbakır'da artık anneler itiraz ediyor. Bizim çocuklarımızı kendi kirli çıkarlarınıza alet edemezsiniz diye anneler yüreklerini ortaya koyuyor. HDP'de ses var mı? Hani demokrasiydi hani barıştı? O çocuklar dağa götürülürken susarlar çocukların cenazesi gelince sahtekarca gözyaşı dökerler. Ne diyor? Biz Kürtlerin temsilciyiz. Gözyaşından başka ne verdiniz? Şimdi ne yapıyorlar? Bizim vizyon toplantımıza katılan sanatçılara linç uyguluyorlar. Bir sanatçı Cumhurbaşkanı adayının toplantısına gelirse alçakça linç etmeye kalkarlar. Bu devirler geçti. Sanatçı kimsenin kölesi değil. Sanatçı dostlarıma sesleniyorum: Artık eski Türkiye'de yaşamıyoruz o hakaretleri yapanların hepsi hakaretleriyle başbaşa kalacaktır. Milletin iktidarına er ya da geç uyacaklar.

-Bir zamanlar Ahmet Kaya vardı. Bunlar ödül töreninde Ahmet Kaya'ya çatal tabak fırlattılar. Ahmet Kaya mutfaktan kaçırıldı. Fransa'da hayata gözlerini yumdu. Kendi vatanında değil. Ben cezaevine gderken beni uğurlamaya gelen insandı. 12 yılda çok reformlar gerçekleştirdik.

-Şimdi yeni bir aşamaya geçiyoruz. Halkın seçtiği cumhurbaşkanıyla Türkiye'yi bir üst sınıfa yükseltiyoruz. Yeni Türkiye'nin kapılarını ardına kadar açacağız. Seçilmiş bir Cumhurbaşkanıyla çok daha fazla reform yağacağız.

-Pensilvanya ile mücadelemiz sürüyor. Bunların evlerinde çocuklarınız var mı? Aldınız mı çocuklarımızı? 10 Ağustos öncesinde CHP, MHP, HDP Pensilvanya ile işbirliği halinde. 10 Ağustos'ta milletten gereken cevabı alacaklar. Bütün çeteleri temizlediğimiz gibi bu paralel çeteyi de temizleyeceğiz.

-Çözüm sürecinden asla taviz yok, geri adım yok. Biz bu yola canımızı koyduk. Cumhurbaşkanı seçilirsem çözüm sürecei daha da hız kazanacak, kararlı bir şekilde ilerleyecek.

-Şanlıurfa'ya tarihinde görmediği yatırımları gerçekleştirdik. 20 katrilyon yatırım yaptık.


-Şimdi Şanlurfa'ya hızlı tren getiriyoruz.

-Dün akşam bir televizyon kanalından bir şey gördüm. Kılıçdaroğlu SSK'nın genel müdürüyken röportajı yapan Savaş Ay. Okmeydanı SSK'nın halini gördünüz değil mi? O ne yapıyor sırıtıyor. Samatya Hastanesini gösterdi aynı. Aman yarabbi. Galoş adı altında herkesi söğüşlüyorlar. Herşey para ama hizmet yok. Kim genel müdür? Kılıçdaroğlu. O hali görüyor hala gülüyor. Bu belgeseli sene izlemenizde fayda var. Bu adamdan bu ülkeye birşey olmaz. Biz şu anda mevcut hastanelerimizi ne hale getirdik. Oraya sağlam girsen hasta çıkarsın. Böyle rezillik olabilir mi? Hastane detince akla hijyen gelir ama bu Kılıçdaroğlu'nun kendisi hijyen değil ki. Şimdi toplamda 6 hastaneden oluşacak kampüsün yapımına yakında başlıyoruz.

-Bir de Şanlıurfa'ta muhteşem bir miting alanı yapmamız lazım. Şanlıurfa'ya yakışanı da başkanımız Celalettin Bey'in yapacağına inanıyorum. En az 250 bin kişiyi alacak bir miting alanı Şanlıurfa'ya yakışır. Milletimin teveccühüyle Cumhurbaşkanı seçilirsem devam eden tüm yatırımların takipçisi olacağım. Hiç bir proje yarım kalmayacak. Cumhurun başı yan gelip yatmaz, cumhurun her ihtiyacıyla ilgilenir.

-10 Ağustos'ta sandıklarda tarih yazılacak. Sizden rica ediyorum mutlaka sandığa gidin. Çocuklarınıza torunlarınıza anlatacak güzel bir hikayeniz olsun. Biz 10 Ağustos 2014'te tarih yazdık diyeceksiniz. Vesayete statükoya son verdik diyeceksiniz.

-Biz Ramazan'ı böyle geçiriken Suriye, Filistin, Irak böyle geçirmiyor. Filstin'de 200'e yakın şehidimiz 700'e yakın yaralımız var. Dünyanın sesi çıkmıyor. Hespsiyle görüşüyorum. Hepsi hala İsrail'e hak veriyor. 400 ton bomba indiriyor. leblebi çelirdeği atmıyor. Terör estiriyor. Türkiye-İsrail normalleşsin diyorlar. Tamam. Marmara Gemimize bunlara saldırdılar. Ben dedim ki özür dileyecek, tazminat ödeyecek, Filistin'e ambargoyu kaldıracaklar. Kabul ettiklerinin haberi geldi bu arada bombalar yine başladı. İsrail'le normalleşme sürecini başlatmamız mümkün değil. Ey Netanyahu sen bu bombaları durdurmadık ya yalnızlığa mahkum olacaksın. Türkiye ile dost olamzsın. Zulme rıza zulümdür. CHP niye sesin çıkmıyor. Siz gidin Esed'le kahvaltı yapın. Hiçbir zaman zulme rıza göstermedik. Kim olursa oldun. Şu anda Libya ayrı bir direniş mücadelesi veriyor. Dualarınızda Gazze'yi, Filistin'i unutmayın.