Dolar

34,8663

Euro

36,6393

Altın

3.026,36

Bist

10.061,86

'3 aday da halkın yüzde yüzünü temsil etmiyor'

Cumhurbşakanı Demirtaş, adaylık konusunda çok çarpıcı söylemlerde bulundu.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-11 15:20:38

'3 aday da halkın yüzde yüzünü temsil etmiyor'


Cumhurbaşkanı Adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Şuanda halkın huzuruna çıkan 3 aday olarak üçümüzde Türkiye’nin yüzde 100’ünün gönül rahatlığıyla oy verebileceği profili temsil etmiyoruz. Mutlaka halkın başka kesimleri kendine daha yakın adayları cumhurbaşkanlığı makamında görmek isteyecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, DİSK Genel Başkanı Kani Beko’yu ziyaret etti. Konuşmasına babasının da işçi emekçisi olduğunu anlatarak başlayan Demirtaş,Ortadoğu da yaşanan İsrail saldırılarına ilişkin hükümeti eleştirdi.

Bu Sabah itibariyle 22 çocuk 86 Filistin’linin İsrail saldırılarında katletildiğini bildiren Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırıları konusundaki açıklamalarına, "Bugün Türkiye’den yapılan hiçbir açıklamanın hiçbir etki yaratmadığını, hiçbir inandırıcılığının olmadığını da üzülerek izliyoruz. Gönül isterdi ki Türkiye gerek Suriye’de gerek Irak’ta gerek Filistin’de Mısır’da Lübnan’da Libya’da yaşanan iç savaşlarda müdahalelerde, çatışmalarda ağırlığını koruyabilen barıştan yana tavır koyduğunda etkili olabilen bir politikaya sahip olabilseydi” ifadelerini kullandı.

Demirtaş, Bayşbakan Erdoğan’ın Musul'da Başkonsolosluk görevlileri ile ailelerini rehin alan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne “Allah'a inanıyorlarsa onları serbest bıraksınlar” sözlerini eleştirdi.

“İKİ ÇİZGİ VAR, ÜÇ ADAY VAR”

Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili ise Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yerel seçimden de genel seçimden de farklı bir hava, farklı bir atmosfer içerisindeyiz. Yüzlerce binlerce aday yarışmıyor, çok sayıda parti programı seçmenin huzuruna çıkmıyor. İki çizgi var, üç aday var. Elbette ki gönül isterdi ki aday gösterme usulleri çok daha geniş olsaydı. Parlamentoda 20 milletvekilinin imzası dışında, halktan insanlarda kendi imzalarıyla 100 bin, 200 bin, 300 bin imzayla aday gösterebilseydi. Doğru olan, demokratik olan budur. Şuanda halkın huzuruna çıkan 3 aday olarak üçümüzde Türkiye’nin yüzde 100’ünün gönül rahatlığıyla oy verebileceği profili temsil etmiyoruz. Mutlaka halkın başka kesimleri kendine daha yakın adayları Cumhurbaşkanlığımakamında görmek isteyecek. Bu da onların haklarıydı fakat bu cumhurbaşkanlığı seçim sistemi nedeniyle halkın elinden alınmış bir haktır. Adaylar arasında kadın aday yok. Diğer toplumsal kesimleri temsil edecek aday yok. Bunu bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka düzeltilecek bir talep olarak korumamız ve savunmamız gerekir.”

Cumhurbaşkanlığı seçiminin başkanlık seçimi olmadığını da hatırlatan Demirtaş, başkanlık seçimini yapmak istiyorlarsa önce anayasanın değiştirilip modelin başkanlık sistemi olması gerektiğini kaydetti.

Demirtaş, “Halk Çankaya’nın önünde kuyrukta bekleyen Çankaya’dan bir yüksek rakımlı bir tepe olarak ulaşılmaz bir mevzi olarak gören pozisyondan çıkmak zorundadır. Çankaya halka gelecek, Çankaya halkın ayağına gelecek. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bütün ezilenler ötekiler olarak bir fırsat yakaladık” ifadelerini kullandı.

"KİME KARŞI SİLAH ALMAYI İFADE EDİYOR BU CÜMLE"

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Demirtaş, bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye’deki Irak’ta ki gelişmeler tartışılırken “gerekirse elimize silah alırız” sözlerini sorması üzerine, “Bence özensizce kullanılmış cümle. Türkiye’de bir defa ciddi bir bölünme tehlikesi riski varmış izlenimi yaratıyor, yanlıştır. Şuanda Türkiye’yi bölmek isteyen bir halk yok. Çünkü bunun yaratacağı algıyı Sayın Kılıçdaroğlu’nun iyi hesap etmesi lazım. Bu doğrudan Kürtler bu ülkeyi bölmek istiyor, bölmeye kalkarlarsa da elimize silah alırız gibi bir dolaylı anlam içerir. Ne Kürtler bu ülkeyi bölmek istiyor, ne de bu ülkenin bölünme riski vardır. Bir siyasetçiye düşen şey de eline silah almayı hatırlatmak değil, ülkenin sorunlarını siyaseten, diyalogla, barış içerisinde çözebilme iradesini göstermek olur. Kime karşı silah almayı ifade ediyor bu cümle. Bu riskli bir cümledir. Niyetini sorgulamıyorum Kılıçdaroğlu’nun, eminim ki bu niyetle ifade etmemiştir. Kendisinin bu beyanından yola çıkarak zaten sokakta serseri mayın gibi dolaşan provokatörlere gün doğmuş olur. Dikkatli olunması lazım” karşılığını verdi.

"DİSK OLARAK CUMHURBAŞKANIMIZIN EMEK DÜNYASININ SORUNLARINA DUYARLI OLMASINI İSTİYORUZ"

DİSK Genel Başkanı Beko ise seçilecek cumhurbaşkanı adayıyla ilgili, “İşçi sınıfına yakın emekçilerin taleplerine uygun değerli bir yurttaşımızın cumhurbaşkanı seçilmesi, konfederasyonumuzun başlıca ideali olmuştur. Seçilecek cumhurbaşkanının işçi sınıfının ve emekçilerin yaşam koşullarının gelişmesine katkı yapması ülkemizin bağımsızlığı konusunda hassas olması, layık devlet yapısından ödün vermemesi, hukuk devleti ilkelerini görev ilkesi ve ülküsü haline getirmesi başlıca taleplerimizden biri olacaktır. DİSK olarak cumhurbaşkanımızın emek dünyasının sorunlarına duyarlı olmasını istiyoruz. Hak ve özgürlüklerin gelişmesinden yana olmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Beko, son olarak Ortadoğu’da yaşananlara DİSK olarak duyarsız seyirci kalmalarının mümkün olmadığını anlattı.

SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara