Kimsenin önünde diz çökmeyiz
Başbakan Yardımcısı Atalay, 'Her ülkede bu tür büyük çalışmalar yürütenler suçlanır. Biz kimsenin önünde diz çökmeyiz, ülkemizin sorunlarını çözmek için uğraşıyoruz' dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-07-09 20:24:18
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın "AK Parti, PKK önünde diz çökmüştür ve yalvarmaktadır" sözlerine tepki göstererek, "Her ülkede bu tür büyük çalışmalar yürütenler suçlanır. Biz kimsenin önünde diz çökmeyiz, ülkemizin sorunlarını çözmek için uğraşıyoruz" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Çözüm Süreci Tasarısı üzerinde konuşan MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, "AK Parti, PKK önünde diz çökmüştür ve yalvarmaktadır" ifadesini kullandı.
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan Atalay, her ülkede bu tür büyük çalışmaları yürütenlerin suçlandığını belirten Atalay, "Ama doğrusu, kendi devletini, hükümetini 'yalvarmakla, diz çökmekle' suçlayan bir milletvekilini ilk kez bu Meclis'te görüyoruz. Biz kimsenin önünde diz çökmeyiz, biz ülkemizin sorunlarını çözmek için uğraşıyoruz. Bu işleri çözmek için uğraşanları, hainlikle suçlamak acizliktir, düşünmemektir, işin özüne inmemektir. Ne anlatırsanız anlatın, kendilerinin peşin kabulleri vardır. Onu zaten biliyoruz. Biz sizden bu süreçle ilgili olumlu bir şey duyacağımızı beklemiyoruz ama hiç kimsenin kimseye hakaret etme hakkı yoktur. Bu kavramları kabul etmiyoruz, iade ediyoruz" diye konuştu.
Yeniden söz alan Işık da kürsüde konuşan hiç bir milletvekilinin acziyet içerisinde olmadığını belirterek, "Acziyet, önce 'PKK ile görüştüğümüzü iddia edenler şerefsizdir' diyenlerin sonra bu şeref madalyasını boynunda taşımasıdır" dedi.
Milletvekillerinin soru ve eleştirilerini de yanıtlayan Beşir Atalay, Türkiye'nin uyuşturucu kaçakçılığına karşı başarılı bir şekilde mücadele ettiğini, ileri adımlar atıldığını belirtti.
Terör örgütünün çocuk kaçırmasına ilişkin soruyu yanıtlayan Atalay, bu konuda mağdur olan Diyarbakır'daki anneleri desteklediklerini ifade etti. Atalay, "İlk defa bölgede kendi tabanlarında annelerin sesini çıkmasını önemli görüyoruz. Bu da çözüm sürecinin getirdiği bir ortam sayesindedir. Artık bölge insanı da şiddetle varılacak bir yerin olmadığını ifade ediyor ve kendi çocuklarına sahip çıkıyor. Çocuklarının dağa gitmesini istemiyor. Biz de o manada onları hem kutluyoruz hem önemli görüyoruz hem destekliyoruz" dedi.
Beşir Atalay, "ulus devlet" ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti olarak bir imparatorluk mirasçısı ülkeyiz. Yani pek çok farklılığı bünyesinde huzurla, adaletle yaşayan bir devlet. Biz buna inanıyoruz. Bütün farklılık ve zenginlikleri, adaletle ve her birisinin kendi değerleriyle yaşatmak. Bugünkü çağdaş devletlerin en önemli sorunu budur. Büyük farklılıkları bir arada uyum içinde yaşatabiliyorsa o devletler büyük devlet oluyor. Yoksa, 'ulus devlet olayım' diye küçülüp gidiyor. Bu gerçeği hepimiz biliyoruz."
Esenyurt'taki cami yangınına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Atalay, faillerle ilgili henüz bir tespit yapılamadığını belirterek, "Bu konudaki hassasiyetler hepimizin ortak hassasiyetleridir. Bütün ibadethaneler, Caferi vatandaşlarımızın camisi, diğer azınlık gruplar var, farklı dinlerden olanlar var. İbadethanelerin güvenliği bizim için önemli. En dokunulmaz yerlerdir. Onları kınıyoruz. İbadethaneler çok özel yerlerdir" dedi.
Atalay, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çok farklı tablolar çizildiğini, ancak devletin her yerde güvenlikle ilgili tedbirlerinin tam olduğunu kaydetti. Atalay, "Güneydoğu ve Doğu'da, hayat hiç olmadığı kadar huzurludur. Buradan herkes istediği yere gidebilir. Şimdi gidin, ülkemizin her köşesi ulaşılır. Devletin bütün birimleri her yerde çalışır. Bu korku ve endişelerden kurtulmanızı diliyorum" diye konuştu.
Tasarının 4. madde üzerinde söz alan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, maddedeki, "Bu kanun kapsamında verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari, cezai sorumluluğu doğmaz" hükmünü eleştirdi. Bu hükmün anayasaya aykırı olduğunu savunan Gök, "Bunu hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisi bile bilir. Bu madde değiştirilmezse Anayasa Mahkemesi'nden döner" dedi.
HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkcü, tasarının çözüm süreci kavramıyla çeliştiğini, çünkü düzenlemenin özellikle devlet görevlilerini koruma altına aldığını ifade etti.
Eksik bulmalarına rağmen tasarıyı destekleyeceklerini belirten Kürkcü, çözüm sürecinin parlamenter onaya açılmasını önemsediklerini kaydetti. Kürkcü ayrıca, tasarıya karşı çıkanların daha iyi bir çözümle gelmeleri gerektiğini vurguladı.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, AK Parti'nin iktidarı devraldığında terörün bitme noktasına geldiğini, ancak AK Parti iktidarının uyguladığı politikalar nedeniyle terör örgütü PKK'nın yeniden güç kazandığını ileri sürdü. Terör örgütü üyelerinin artık bölgede vergi topladığını, yol kestiğini, asayiş kontrolü yaptığını, mahkemeler kurduğunu iddia eden Bal, "AKP, Güneydoğu'daki bazı il ve ilçelerde fiilen hakimiyeti PKK terör örgütüne teslim etti" dedi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, toplumun çözüm sürecinin arkasında olduğunu, bu süreç içinde kimsenin çatışmalarda hayatını kaybetmediğini söyledi.
Tasarının yasalaşmasıyla birlikte çözüm sürecinin ikinci aşamasına geçilmiş olacağının altını çizen Ensarioğlu, sürecin artık yasal bir altyapıya kavuşacağını dile getirdi. Böylece, toplumun sürece var olan desteğinin daha da güçleneceğini kaydeden Ensarioğlu, sürece katkı sunmak isteyenlerin kaygılarının da gideceğini ifade etti.
Ensarioğlu ayrıca, tasarıda kimseye sınırsız sorumsuzluk tanınmadığını söyledi.
-Hukuki sorumsuzluğa sınırlama
Tasarının, "Bu kanun kapsamında verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari ve cezai sorumluluğu doğmaz" hükmünü taşıyan maddesi, AK Parti'nin verdiği ve kabul edilen önergeyle değiştirildi. Buna göre, tasarının 2. maddesindeki, "Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo-ekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımları belirler. Gerekli görülmesi halinde, yurtiçindeki ve yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum veya kuruluşları görevlendirir. Silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirleri alır" görevlerini yerine getiren kişilerin, bu görevleri nedeniyle hukuki, idari ve cezai sorumluluğu doğmayacak.
Tasarının 5. maddesi üzerinde görüşmeler devam ediyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara