Hüseyin Gülerce'den Zaman'ı şoke edecek sözler
Beyaz TV'de yayımlanan Ortak Akıl programına konu olan ve gündemi yorumlayan Hüseyin Gülerce, Zaman gazetesi ile farklılaştığı noktaları dile getirdi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-07-06 23:10:14
Gençliğinde içinde yer aldığı Mücadele Birliği hareketinin önemli bir diğer ismi olan Melih Gökçek'in kanalındaki canlı yayında kendisine cemaatten gelen eleştirleri ve Erdoğan'a yönelik desteğinin nedenlerini anlatan Gülerce,kitap yazmak için köşe yazarlığına ara verdiği gazetesi Zaman'a da sert eleştiriler getirdi.
Erdoğan'a desteğini taraf değiştirmek için yapmadığını anlatan Gülerce, "Bu vicdanı susturamazsınız. Benim ağzıma bant yapıştırılsa ben bant çıkartıldığnda kaldığım yerden devam ederim" dedi.
CAMİADA HÜSEYİN ABİ NEDEN BÖYLE YAPIYOR DİYE SORANLARA 'MELİH GÖKÇEK VE CEMİL ÇİÇEK' DİYORLAR
Siz dediniz ki "Benim oyum Recep Tayyip Erdoğan'a..." Yerel seçimlerde de oyum Ak Partiye demiştiniz. Yine çok olay olmuştu. Neden böyle dediniz, neden oyum Erdoğan'a dediniz.
Cemaat ile Hükümet arasında çok ciddi bir mesele olduğu için. Ben de 1980 yılından beri hizmet hareketi'nin içinde gördüm kendimi. Neden içinde gördüm? Burada şimdi hizmetin şu an AK Partiye olan tavrından dolayı benim farklı duruşumu eski "Mücadele"ciliğimize bağlayanlar var. Sayın Cemil Çiçek, Sayın Melih Gökçek benim gençlik yıllarından arkadaşlarım. Mesela camia içinde bile Hüseyin Abi neden böyle yapıyor sorusuna Gökçek ve Çiçek'in etkisi altında, onlarla birlikte hareket ediyor gerekçesi bulunuyor. Halbuki sorulacak soru şudur, neden böyle davrandığını anlamaya çalışalım . Ben gizli saklı bir şey yapmıyorum. Benim çizgim başından beri aynı oldu.
"BEN ÇİZGİMİ 7 ŞUBATTAN BERİ AYNI ŞEKİLDE SÜRDÜRÜYORUM"
Yalova'da Ak Partiye, Cumhurbaşkanlığında Başbakan' destekleyeceğim çizgisi 7 şubattan MİT müsteşarının ifadeye çağırılmasından beri devam ediyor. Ben o günden itibaren farklı bir duruş sergiledim ve arkadaşlarıma da söyleyim. Çünkü Zaman'da ertesi günü, 6 sütuna bir adliye muhabirinin yazısı "Savcılar bugüne kadar hep haklı çıktılar" başlığı ile verildi. Bizim Zaman'ın ilkelerinden birisi Haber ile yorumu karıştırmamaktı. Ben orada irkildim. Hatta GYV'nin toplantısında sorumlu arkadaşlara söyledim: Bu haber, savcılar bizim arkadaşımız manasını doğurabilir. Savcı iddia makamıdır. İddia makamı her zaman haklı çıkmayabilir. Bu şekilde sahiplenme yanlıştır dedim. Hatta, bir televizyon kanalında bu savcıların iyi niyetli olduğuna inanıyorum, ama Türkiye çok önemli bir ülke, istihbarat örgütleri, diyelim MOSSAD öyle belgeler koyar ki savcılar harekete geçmek zorunda kalabilir dedim.
"AĞZIMI DA BANTLASANIZ SÖYLEMEYE DEVAM EDERİM"
İlk kırılma 7 şubat'tı. Gezi olaylarından sonra bariz bir şekilde farklılık olmaya başladı. Zaman gazetesi içindeki arkadaşlarımızın bazıları sayın Başbakan'ı eleştirmenin ötesinde... Ben de eleştiriyorum, şimdi de eleştireceğim ama teraziyi doğru tutmak lazım Kefelerden birine oturursanız olmaz. Bir başka husus da insanların vicdanı var. Bu vicdanı susturamazsınız. Benim ağzıma bant yapıştırılsa ben bant çıkartıldığnda kaldığım yerden devam ederim. Farklı bir şey söyleyemem. Doğru ya da yanlış... Fikir ve ifade hürriyeti diyoruz değil mi. Bu benim vicdanım, bu benim sesim. Başka türlü konuşursam, vicdanımın sesine rapmen o zaman ben ben olamam.
SOSYAL MEDYADA AĞIR BOMBARDIMAN
Gülerce'nin yaptığı açıklama üzerine sosyal medyada eleştiri oklarının hedefi haline geldi ve 17 Aralık sürecinde attığı tweetler hatırlatılarak "Hüseyin abi çevir kazı yanmasın" yorumları yapıldı.
Haber Ara