'İslam dünyasının iradesine darbe'
Uluslararası Rabia Platformu Genel Koordiantörü İşbilir, Mısır'da geçen yıl gerçekleştirilen darbeye ilişkin 'Mısır halkının şahsında, İslam dünyasının iradesine darbe yapıldı' dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-07-03 15:25:57
Uluslararası Rabia Platformu Genel Koordiantörü Cihangir İşbilir, Mısır'da geçen yıl 3 Temmuz'da gerçekleştirilen darbenin sadece bu ülkeye yönelik olmadığını belirterek, "Mısır halkının şahsında, bölge halklarının ve İslam dünyasının iradesine, tercihine darbe yapılmıştır" ifadelerini kullandı.
İşbilir, Mısır'da 3 Temmuz 2013'te yapılan darbenin birinci yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Mısırlılar'ın 25 Ocak 2011'de Hüsnü Mübarek rejimine son verip 1,5 yıllık geçiş döneminden sonra ilk kez sivil ve seçilmiş bir cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'yi işbaşına getirdiğini hatırlattı.
Dönemin savunma bakanı ve şu anki cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi eliyle bölgesel ve küresel planda gerçekleşen ittifakla seçilmiş cumhurbaşkanı ve hükümetinin görevden alındığını aktaran İşbilir, Mısır halkının demokratik tercihlerinin yok sayıldığını, meşruiyet ve hürriyet rüyasının "tanklar altında" ezildiğini bildirdi.
İşbilir, darbe sonrası, direnen ve barışçıl gösteriler yapan Mısırlılar'a yönelik şiddet uygulamalarına da değinerek, geçen yıl 14 Ağustos'ta darbe rejiminin büyük bir katliama imza atarak Rabia Meydanı'nda yapılan gösterileri susturduğunu kaydetti.
Mısır'daki son bir yıllık süreci değerlendiren İşbilir, ülkede halen darbe karşıtı gösterilerin devam ettiğini anlattı.
Cihangir İşbilir, halen Mısır'da 20 binin üzerinde siyasi tutuklu bulunduğunu, bini aşkın kişi hakkında idam kararı verdirildiğini, darbe yönetiminin muhalif basın mensuplarına her fırsatta ağır cezalar kestiğini hatırlatarak, Müslüman Kardeşler hareketinin yasaklandığını, darbe karşıtı birçok kurumun kapatıldığını kaydetti.
"Bölge halkları kendilerine dayatılan bu haksız ve anti demokratik düzeni reddedecek"
Darbeye destek veren batılı ülkelerin, bazı İslam devletlerinin ve uluslararası örgütlerin tavırlarının, bugüne kadar değişmediğini vurgulayan İşbilir, söz konusu ülke ve örgütlerin Mısırlılar'ın tercihlerinden yana değil, uluslararası statükonun ve bölgesel dengelerin tarafında durduğunu savundu.
Bölge halklarının kendilerine dayatılan haksız ve antidemokratik düzeni reddedeceğini belirten İşbilir, "Türkiye ve Katar başta olmak üzere darbeye karşı ve halkların tercihlerinden yana tavır takınan ülkeleler ve kurumlar orta ve uzun vadede kazanan taraf olacaktır" ifadelerini kullandı.
Rabia Platformu Genel Koordiantörü İşbilir, şöyle devam etti:
"Başta Mısır olmak üzere birtakım Arap ülkelerinde asker-sivil ilişkilerini asker lehine yeniden bozan, sosyal güven ve huzur ortamını zedeleyen darbeleri, bölgenin değişmez gerçeği olmaktan çıkarmak için net ve tavizsiz tutum devam etmelidir. Darbeciler ile kendi halkına silah doğrultup insan haklarını ihlal edenler mutlaka cezalandırılmalıdır. Üzerinden bir yıl geçen Mısır'daki darbe rejimi sürdürülemez. Mısır halkının seçilmiş cumhurbaşkanı ve tüm darbe karşıtları serbest bırakılmalıdır. Bir yıl boyunca işlenen insanlık suçları cezalandırılmalı ve darbeciler hesap vermelidir. Mısır'ın ve bölgenin huzur ve refahı için, bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisi için Mısır'ın normalleşmesi gerekmektedir. Bu da ancak halkların tercihlerine saygı duymakla ve bu tercihlerin yönetimlere yansımasıyla mümkündür. 3 Temmuz 2013'te Mısır halkının şahsında, bölge halklarının ve İslam dünyasının iradesine, tercihine darbe yapılmıştır. Darbeyle sadece Mısırlılar aşağılanmamış İslam dünyasına adeta hakaret edilmiştir. Darbelere karşı durmak insanlık borcudur."
İşbilir, darbeye ve bu yöndeki zihniyete destek veren kişi, kurum, ülke ve örgütleri en şiddetli şekilde lanetlediklerini bildirdi.
Haber Ara