Uyuşturucu maddelerin son zamanlarda gençler arasında yaygınlaşması ve tehlikenin ciddi boyutlara ulaşması sonucunda madde satışı yapan ve kullananlar ile ilgili cezalarda artış meydana geldi. TCK'daki yeni düzenlemeyle uyuşturucu kullanmak, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ile cezalandırılacak. Uyuşturucu satıcılarının cezası 10 yıldan az, satılan kişi çocuksa 15 yıldan az olmayacak. Uyuşturucu imal, ithal veya ihraç edenler için cezalar da 20 yıldan 30 yıla kadar olarak düzenlendi.
1 MİLYON GENCE ULAŞILDI
İstanbul'da önleme çalışmaları, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün uyuşturucuya karşı hazırladığı 'Hedef Sensin' çatı projesi kapsamındaki çalışmalarla yürütülüyor. Bu kapsamda gençlere, eğitimcilere ve ailelere ayrı ayrı eğitimler veriliyor. 2013-2014 eğitim döneminde 692 konferans ve tiyatro ile 150 bine yakın gence, 277 konferans ile de 19 bin eğitimciye ve aileye eğitim verildi. Son 4 yılda düzenlenen çalışmalarda ise, yaklaşık 1 milyon gence ve 750 bin aile ve eğitimciye ulaşıldı.
MEB'DE MÜCADELEYE DEVAM
Madde bağımlılığı ile mücadelede İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü çalışmalarını artırarak devam ediyor. İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet Koçibar, 'İstanbul ili içerisinde 39 ilçede seminerler düzenlendi. Biz madde bağımlılığına karşı proje yürütürken uyuşturucu maddeleri genel olarak ele alıyoruz. Bonzai ismini özel olarak anmamız reklam olur ve özellikle merak ederler. Eğitimler ile öğrencileri meşgul ederek kötü alışkanlıklardan uzak tutmaya çalışıyoruz' dedi.
YEŞİLAY İLE İŞBİRLİĞİ
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü madde bağımlılığı ile mücadelede Türkiye Yeşilay Cemiyeti ile işbirliği halinde projelere imza attı. 2012-2013 yılında İstanbul'daki 967 ortaokulda Yeşilay kulüpleri oluşturularak tütün, sigara, alkol ve madde bağımlılığı ile mücadele noktasında 4 bin 026 öğrenci ve bin 347 öğretmene eğitimler verildi.
MÜDAHALE EKİPLERİ KURULDU
Okullarda madde bağımlılığı müdahale ekibi oluşturularak rehberlik öğretmenlerinin eğitimlerden geçirildiği söylendi. Okullarda madde kullandığı düşünülen öğrencilerin uzman rehber öğretmenler tarafından görüşmelerinin yapılması ve yardım alacakları sağlık kurumlarını yönlendirilmelerinin yapılmasının sağlandığı belirtildi.
Yardım almalarını sağlayın
Gençler arasında hızla yaygınlaşan bonzai uyuşturucu maddesine yönelik ailelerin vereceği tepkiyi ve ne yapmaları gerektiğini Prof. Dr. İlhan Yargıç anlattı. 'Ebeveynler, çocuklarında bazı davranış sorunları ya da psikolojik problemler gördüklerinde onlarla yapıcı bir şekilde konuşup durumdan dolayı üzüntüsünü ve tedirginliğini dile getirmeliler' diyen Yargıç, 'Mümkünse gencin sorunlarının çözümüne katkı sağlamaya çalışmalı, ancak bu da mümkün olmazsa profesyonel bir yardım almak için onu teşvik etmelidirler. Eğer madde kullanımına dair açık bir bulgu yoksa (eşyalarının arasında bazı haplar ya da otlar bulunması gibi) gençle yapılacak konuşmada madde kullanımından ya da onun böyle bir şey kullandığından şüphelendiğimizden asla bahsedilmemelidir. Aksi halde ebeveyn çocuğuna yardım değil dedektiflik yapma durumuna girer. O genci bağımlı olduğuna ya da tedavi olması gerektiğine ikna etmeye çalışmak genellikle yararsızdır. Bunun yerine nötr bir şekilde durumun değerlendirilmesi için profesyonel bir kişiyle görüşülmesi için ısrar edilmelidir' dedi.
Her bağımlıya farklı tedavi
Prof. Dr. İlhan Yargıç, bağımlılığın standart bir tedavisinin olmadığını söyledi. Öncelikle kişinin değerlendirilmesi ve ona göre uygun tedavi yönteminin belirlemesinin gerektiğini dile getiren Yargıç, 'Bağımlılığın süresi, şiddeti, kişinin sosyal hayatı, psikolojik durumu, fiziksel sağlığını değerlendirilerek ona uygun bir tedavi planı yapılır. Tedavi ayaktan da yapılabilir, hastaneye yatarak da olabilir. Çok erken yaşta kullanıma başlayanların uzun süreli rehabilitasyonu gereklidir' şeklinde konuştu. Bağımlılığın sadece yatarak tedavi olacağına ilişkin yanlış bir yargı olduğunu dile getiren İlhan Yargıç, 'Yatarak tedaviyi şu durumda gerekli görüyoruz: bağımlıya uygulanan ayaktan tedavi başarılı olmamışsa, kişi uzun yıllardır aralıksız kullanıyorsa, desteği yoksa yalnız yaşıyorsa yatarak tedavi olması gereklidir' ifadelerini kullandı.
İyileşmek istemesi gerekiyor
Uzman Doktor Orhan Çelik, uyuşturucu madde bağımlısı gençlerin nasıl kurtulabileceğini ve maddeyi nasıl bırakabileceklerini şu cümlelerle anlattı: 'Kişinin 'ben iyileşmek istiyorum' demesi ve bunda da kesin kararlı olması gerekir. Madde kullanmamak öldürmez adamı, kullanmak öldürür. Tek gerçek var ki hiçbir şey anlamadan bağımlı olunmasıdır. İlk önce kişinin bırakmayı istemesi, bağımlılıkla ilgilenen bir psikiyatra gitmesi, gerekirse hastanede yatması, bu tür ortamlardan uzaklaşması, kendini kandırmadan zararlarını iyi analiz edip her aklına geldiğinde kötü sonuçlarını ve ailesini düşünerek bir adım geri atması gerekir ama yetmez. Tedavinin ikinci aşaması, vücudun maddeden temizlendiği dönemidir. Yoksunluk belirtilerine göre psikiyatr kontrolü ve tedavi ile bu belirtileri ortadan kaldırmak esastır. Üçüncü aşamanda kişinin neden diğer insanlar gibi madde almadan yaşayamadığını kişinin anlamasıdır. Bu da psikoterapi ile olmaktadır.'
Servis şoförlerine bile eğitim verildi
Madde bağımlılığı eğitimleri bağlamında öğrencilerin, velilerin ve personelin dışında servis şoförleri de eğitime tabi tutuldu. Okul servis sürücülerine ve personeline şiddet ve zararlı alışkanlıklar konusunda seminer verildi.
YÜZDE 70'LİK AZALMA
İstanbul İl Milli Eğitim verileri okullarda hayata geçirilen madde bağımlılığı ile mücadele projelerinin olaylarda azalmalara yol açtığı gözlendi. Okullarda meydana gelen olaylarda yüzde 70'lik azalmanın olması istatistikler arasında dikkat çekti. Madde bağımlılığını önlemede 'Kulaktan kulağa akran eğitimi' uygulanarak, üniversite öğrencileri okullarda öğrencilere madde bağımlılığı noktasında eğitimler verdi. Ayrıca madde kullanımını önleme kılavuzu hazırlanarak okullara gönderildiği belirtildi.
HAMDİ KOÇOĞLU - YUSUF DOĞAN / YENİ ŞAFAK
