Bu yıl yaklaşık 16 saat oruçlu kalınacağına dikkat çeken Türkiye Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Doktorlarından Cafer Abbasoğlu, sağlık sorunlarıyla karşılaşılmaması için özellikle sahura kalkılması gerektiğini vurguladı. Sahura kalkılmadan oruç tutulduğu takdirde oruç süresinin daha da uzayacağını vurgulayan Abbasoğlu, "Böylesine önemli bir öğünü atlayarak aç kalma saatini uzatmak sıcak yaz ayları için oldukça büyük bir tehlike. Artan sıcaklıklarla birlikte kan şekerinde düşme, konsantrasyon güçlüğü, baş ağrısı gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Bunun yerine sahuru kahvaltı gibi düşünerek hafif kahvaltı yapmak ya da az tuzlu zeytinyağlıları tercih edebilirsiniz" dedi.
Sahur için önerilerini sıralayan Abbasoğlu, yüksek protein içeriği ve tok tutucu özelliği ile yumurta ve sütün de masada yer alması gerektiğini belirtti. Kan şekerini yükseltip daha çabuk açlık hissine yol açacağı için beyaz ekmeği tavsiye etmeyen Abbasoğlu, çavdar ya da kepekli ekmeğin tercih edilebileceğini ifade etti.
"ORUÇLUYKEN DİREK GÜNEŞ İLE TEMASTAN UZAK DURUN"
Sıcak ve nemli hava nedeniyle sıvı kaybının üst düzeyde olacağını belirten Abbasoğlu, oruçluyken sıvı kaybı nedeniyle halsizlik, kas krampları, çarpıntı, ateş çıkması gibi bulgularla karşılaşılabileceğini söyledi. Su dengesinin iftar ile sahur arasında mutlaka karşılanması gerektiğini vurgulayan Abbasoğlu, "Harcanan su karşılanmazsa tansiyon düşmesi ve bayılma gözlenebilir. Sıvı kaybı ile birlikte güneş ışığına maruz kalınırsa sıcak çarpması tablosu gelişebilir" dedi.
SUSUZLUĞA DİKKAT
"Ramazan ayında az sıvı alımı birçok sağlık probleminin yanı sıra özellikle sindirim ve boşaltım sisteminde sorunlara neden oluyor" diyen Abbasoğlu, insan vücudunun yüzde 70'inin sudan ibaret olduğunu hatırlatarak, suyun insan için hayatı bir önem taşıdığını söyledi.
Kalp, dolaşım ve sindirim sisteminin su olmadan normal çalışmasının mümkün olmadığını belirten Abbasoğlu, "İçinde bulunduğumuz ramazan ayında, oruç nedeniyle su dengesinin bozulması kaçınılmazdır. Özellikle sıcak havalarda ağır işlerde çalışarak ter kaybeden kişiler susuz kalmamaya çok dikkat etmelidir. Günlük olarak idrarla bin 500, bağırsaklarla 200-250, akciğerlerle de 300 mililitre kadar su kaybederiz. Normalde içmemiz gereken 2 litre suyu, Ramazan'da daha da artırmak ve iftardan sahura kadar 10-12 bardağa çıkarmak gerekir" dedi.
Sulu yiyeceklerin önemine dikkat çeken Abbasoğlu, özellikle kahve, çay ve koladan uzak durulmasını önererek, iftardan sonra sık aralıklarla ayran ve komposto gibi sulu yiyeceklerin tüketilmesinin gerekli olduğunu ifade etti.
"ORUÇ, ASLA DİYET DEĞİLDİR"
Ramazan ayı öncesinde diyet yapanların diyetlerine oruç tutarak devam etmelerinin kendilerine hızlı kilo kaybettireceğine inanmalarının yanlış bir düşünce olduğunu söyleyen Abbasoğlu, Ramazan ayında beklentinin hiçbir zaman kilo vermek ve zayıflamak olmaması gerektiğini vurguladı.
Abbasoğlu son olarak Ramazan ayının asla diyet olarak algılanmaması gerektiğini ifade ederek, "Özellikle aç kalarak kilo vermeyi denemek, yetersiz enerji almak metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Uzun süreli açlıkta, eğer yeterli besin de tüketilmiyorsa vücut enerji ihtiyacını kastaki depolarından karşılar ve sıvı ile kas kaybı yaşanır, bu da istenmeyen sağlık sorunlarına yol açar" dedi.