Hakimlere de şantaj mı yapıldı?
Casusluk soruşturmasındaki tahliyeleri eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şantaj kuşkusunu dile getirdi: Başbakan'ın ofisine dinleme cihazı koyan yarın gidip hakimin, savcının yatak odasına kamera koymaktan da çekinmez. Çekinmediler bunu da yaptılar.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-06-25 08:15:35
Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, paralel yapının milletin değerlerini farklı amaçlarla kullandığının ortaya çıktığını belirtti. Başbakanlığa ve evindeki çalışma ofisine konulan dinleme cihazları ile ilgili yürütülen soruşturmada şüphelilerin tutuksuz yargılanmaları kararını eleştiren Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Bu şebeke, kendileri dışındaki her kesimi iğrenç metotlarla saf dışı bırakmaya başladılar. Kendilerine rakip olan herkesi, hatta bizzat yanlarındaki arkadaşlarını, telefonlarını dinleyerek, yatak odalarını gözetleyerek, şantaj atarak, iftira atarak saf dışı bırakma gayretine girdiler.
MASKELERİ DÜŞTÜ
Öyle bir azgınlık seviyesine ulaştılar ki Türkiye'nin istikametini tek başlarına belirlemek gibi bir şehvete kapıldılar. İşte orada da en büyük yanlışı yaptılar. Maskeleri düştü, gerçek yüzleri ortaya çıktı. Bunların bizim dönemimizde güç kazandıkları asılsız bir iftiradır. 12 Eylül darbesine, 28 Şubat darbesine bakın, bunların oradan güç devşirdiklerini görürsünüz.
İKİ YIL ENGELLEDİLER
Bu şebekenin yargı ve emniyet içindeki maşaları eliyle nasıl hukuk cinayetleri işlediklerini, geçmişte fark etmemize, gerçeklerden haberdar olmamıza ustaca engel oldular. İşte böcek soruşturması... Bazıları soruyor, neden iki yıl beklediniz? Biz iki yıl beklemedik ama onlar maşaları yoluyla iki yıldır bu soruşturmanın üzerini örtüyor, bugün de hala üzerini örtmenin ahlaksızca mücadelesini veriyorlar.
GÜVENİLİRLİĞİ KALMADI
'Darbeyle, darbe girişimleri ile mücadele ediliyor' görüntüsü altında, gerçek zanlıların
yanında masum insanların da nasıl mahkum edildiği, bugün tek tek ortaya çıkıyor.
Yargıda çok ciddi itibar kaybı var. 'Güvenilirlik' diye bir şey kalmadı. 2010'a kadar CHP iktidar olsa da olmasa da yargıda iktidarını sürdürdü. Pensilvanya çetesi de bundan sonra iktidarını kurdu, buna izin vermeyiz. Yargı ne CHP'nin ne CHP'nin yol arkadaşı MHP'nin, Pensilvanya'nın egemenliğine asla teslim edilmeyecek. Ortaya daha fazla bilgi ve belge çıkacak, yargı içinde, emniyet içinde nasıl komplolara giriştikleri tek tek ortaya çıkacak.
KOYMADIKLARI NE MALUM
Başbakanın ofisine bu böcekleri koyanlar, kim bilir millete neler yaptılar, neler yapıyorlar. Binlerce, onbinlerce sanatçısına, bilimadamına varıncaya kadar herkesi dinlemişler. Bu ülkede polis üniforması içinde birileri çıkıp da Başbakan'ın ofisine dinleme cihazı koyuyorsa yarın gidip hakimin, savcının yatak odasına kamera koymaktan da çekinmez. Koymadıkları da ne malum. Çekinmediler bunu da yaptılar.
SIRTLARINDAN HANÇERLEYECEKLER
Pensilvanya şebekesi hakkında 'kitap yazma hazırlığı yaptı' diye insanlar mahkum ediliyor. Ama Başbakan'ın ofisine dinleme cihazı koyan zanlılar, Dışişleri Bakanlığı'ndaki en mahrem toplantının dinlenmesinden haberi olanlar, ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyorlar. Biz bu ifadelerimizle yargıya müdahale etmiyor, görevini hatırlatıyoruz. Selam örgütü diye bir örgüt uydurdular, kendileri gibi düşünmeyenlerin hepsi içeride olacaktı. Kendilerine tabi olmayan kim varsa alıp götüreceklerdi. CHP ile MHP ile işlerini görecekler. Son kullanma tarihleri geçince onları da sırtlarından hançerleyecekler. Bu çetenin siyaseti yargıyı yasamayı dizayn etmesine asla müsaade etmeyeceğiz. CHP ve MHP bu çeteyi korusa da biz bu çetenin inlerine gireceğiz.
Kaçırılan çocuklar için yasa hazırlığı
Başbakan Erdoğan, terör örgütü tarafından kaçırılan çocukları için Diyarbakır'da oturma eylemi yapan ailelerle bir araya geldi.
AK Parti Genel Merkezinde basına kapalı gerçekleşen kabulün ilk bir saatlik bölümüne Erdoğan, başkanlık etti. Erdoğan'ın ayrılmasının ardından Diyarbakırlı aileler AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin başkanlığındaki parti yöneticileriyle toplantıya devam etti. Yaklaşık 3,5 saat süren gören görüşmenin ardından aileler adına açıklamada bulunan Erhan Eren, Başbakan Erdoğan'ın herkesi tek tek dinleyerek, notlar aldığını söyledi.
İLK KEZ UMUTLANDIK
Erdoğan'ın annelerin yüreğine su serpici şeyler söylediğini, umutlandırdığını aktaran Eren, Erdoğan'ın yüzünde çözüme yönelik adımları gördüklerini kaydetti. Annelerin 40 gündür ilk defa yüzlerinin güldüğünü belirten Eren, AK Parti Genel Merkezi'nden umutla ayrıldıklarını söyledi. Adile Aksoy da Başbakan Erdoğan'ın, 'konuyla ilgili yeni bir yasa üzerinde çalıştıklarını, tatile girmeden önce Meclis'e sunacaklarını' söylediğini aktararak, bunun umut verici bir adım olduğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan'ın müjdesini verdiği çalışmanın, eve dönüş yasası olarak da bilinen 'Etkin pişmanlık' yasasının kapsamını genişleten bir düzenleme olduğu ve üzerinde çalışıldığı öğrenildi. Erdoğan'ın bu düzenlemenin Meclis tatile girmeden yasalaşacağı müjdesini ailelere verdiği belirtildi. Aileleri, daha sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde kabul etti.
Uhud Savaşı'ndaki gibi yapmayalım
Cumhurbaşkanı adaylarını 1 Temmuz Salı günü Ankara Ticaret Odası salonunda yapacakları grup toplantısıyla açıklayacaklarını belirten Erdoğan, AK Parti olarak şu anda tek hedeflerinin Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu vurgulayarak, 'AK Parti bu ülkenin, milletin partisi olmaya Selçuklu'dan başlayan dava çınarını dimdik ayakta tutmaya devam edecek bir parti olacak. Bu süreçte birbirimize karşı kırıcı olmayacağız, rakiplerimizi sevindirmeyeceğiz. AK Parti kulislerin bir partisi olmamalıdır, olamaz. Bunu özellikle hatırlatıyorum. Uhud'da gibi ganimet paylaşımı peşinde olmayı arzu etmek asla bizim şiarımız değildir, olamaz. Hedefimizde sadece cumhurbaşkanlığı seçimi vardır. 2015'te ne olacak bunları konuşmanın şu andaki cumhurbaşkanlığı sürecimize yanlış bir yaklaşım türü olduğunu hatırlatmak isterim. Bu dava milletin davası. Milletin davasına inşallah leke sürdürmeyeceğiz. Bırakın küçük hesapların peşinden başkaları koşsun. Biz büyük bir davanın neferleriyiz, büyük hedeflerin peşinden koşacağız. Küçük hesapların peşinden küçük insanlar koşar. Biz büyük hedeflerin insanıyız ve inşallah öyle kalacağız' dedi. Açıklama geniş bir katılımla yapılacak.
Uhud Savaşı'nda ne olmuştu?
Müslümanlar ile müşrikler arasında yaşanan Uhud Savaşı'nda iki ordu Uhud Dağı'nda karşılaştı. Peygamberimiz, Uhud Dağı'ndaki dar bir geçidin iki tarafına okçular yerleştirdi. Müslümanların etkili taaruzlarıyla Mekke ordusu geri çekildi.Bunu gören okçular, muharebenin kazanıldığını sanarak yerlerini terk etti ve Mekkelilerin bıraktıkları ganimetleri almaya koştu. Bundan yararlanan Halid bin Velid, komutasındaki kuvvetlerle okçuların terk ettiği geçitten Müslümanlara saldırdı ve büyük zarar verdi.
Pınarhisar günleri asilliğimdendir
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup konuşmasına değinerek, 'Bahçeli'nin yaptığı konuşmasına bakıyorsunuz, baştan aşağı, tamamıyla ağzından salyalar akıyor. MHP'yi küçülten bu adamla bir yere varamazsınız. Bu adam siyasette çırak bile olamadı, olamayacak da. Bunun varlığı MHP teşkilatı için bir tehlikedir. Üç buçuk yıl başbakan yardımcılığı yaptın. Takımın yargılandı. Niye kaçıp gittin iktidardan? Kalkıp evladıma Hazine arazilerinin tahsisinden bahsediyor. Bakın bu kürsüden söylüyorum: 'Terör örgütünün başıyla aynı sofrada oturup oturmamaktan' bahsediyor. Ey Bahçeli, bunları ispat edemezsen sen alçaksın, adisin. Müfteri iddiasını ispatla mükelleftir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na 'köksüz' diyecek kadar köktenliği binasip olan bir kişi bunun hesabını verecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına 'despot' diyen bir adam bunun hesabını verecektir' dedi. Başbakan, Bahçeli'nin 'Pınarhisar'da yattığın günleri arayacaksın' dediğini, orada yatışının nedeninin asilliğinin ifadesi olduğunu vurgulayarak, 'Pınarhisar günleri senin düşündüğün ve düşlediğin günler değil zaten. Eğer bizim için o tür günler yine gelecekse öper başımıza koyarız' dedi.
Eylülde yeni bir dönem başlayacak
Avrupa Birliği (AB) büyükelçileri ile yemekte bir araya gelen Erdoğan, 'Gönül isterdi ki Türkiye başkanlık sistemine geçebilsin ancak Anayasayı değiştirmek bu dönemde de önceki dönemde de mümkün olmadı. Bu yeni sistemin de Türkiye'de başarılı şekilde uygulanacağını düşünüyor, hatta istikrar ve güveni daha da artıracağına inanıyoruz. Eylül başından itibaren Türkiye'de artık yeni bir dönem başlayacak. Bu yeni dönem, reformların daha hızlı, kararlı şekilde yapıldığı bir dönem olacak' dedi.
Darbeci Sisi'yi tebrik edemeyiz
Erdoğan, AB Büyükelçileri ile biraraya geldiği yemekte Mısır'ın Ortadoğu'nun geleceği açısından kilit önemde olduğuna işaret ederek, ülkenin, halkın tüm kesimlerini kapsayıcı ve işleyen bir demokrasiye sahip olmasını istediklerini belirtti. Erdoğan, Mısır meselesi karşısında tamamen insani, demokratik bir tavır sergilediklerini ve bu tavrı sürdüreceklerini vurguladı. Mısır'da Abdülfettah el Sisi'nin cumhurbaşkanı seçildiğini hatırlatan Erdoğan, 'Mısır'da sandıkla gelmiş Mursi yönetimini askeri darbe ile devirdiler. Ama batılı dostlarımız, dünya ne yazık ki buna bir darbe diyememiştir. Darbe diyemediği gibi daha sonra darbeyle gelen bu zatın, şurada dostlar alışverişte görsün mantığıyla yapmış olduğu cumhurbaşkanlığı seçimiyle de orada güya bir seçim kazanmış ve bunun neticesinde de kendisine tebrikler gitmeye başlamıştır. Böyle bir tebriğin bizce bir anlamı yoktur. Çünkü biz bir darbe yönetimini tebrik edemeyiz. Bunu çok açık, net söylemek zorundayım' dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara