Yazı biraz uzun olacak lakin bu günü anlamak ve Ortadoğu'da neler olduğunu son Örgüt IŞİD’in aslında görevinin ne olduğunu anladığınız da okuduğunuza değdiğini düşüneceksiniz İnşallah.
Konu IŞİD terör örgütü ama bu gün orta doğu da olanları ve bu örgütü daha iyi anlamak için biraz gerilerden başlayacağım yazıya.
Özellikle Osmanlı devletinin yıkılmasından sonra Hristiyan dünyası ve Batı medeniyeti İslam dünyasına karşı tavır almaya devam etmekle beraber Hristiyan toplumlarını İslam’a karşı korumaya da başladılar.
Koruma derken İslam’ın saldırganlık gibi bir yönü diye algılanmasın, tam aksine ‘’gönül fethetme’’ yönünden bahsediyorum.
İslam dini git gide gelişti, ilerledi Tıpkı asırlar önce olduğu gibi Avrupa’nın tam ortasına kadar ulaşıp akın akın insanları himayesine aldı.
Son yüz yılda ve Osmanlının yıkılışından sonra Hristiyan dünyası İslam’a karşı topyekün bir savaş halinde oldu ama özellikle İslam dinine karşı.
Teknolojinin gelişmesi iletişim ve ulaşımın daha da kolaylaşması ile İslam dini sınırlarını aşmakla kalmayıp artık okyanusları da rahatlıkla aşıyordu.
Özellikle ABD ve Avrupa da Hristiyan ve diğer dinlere mensup insanlar zaten dini inanış yönünden hep bir zayıflık bir tatminsizlik duygusunu taşıyor ve yeni arayışlar giriyorlardı.
Ellerine bir kağıt alıp yer yüzündeki tüm dinleri ve inanışları liste haline getirip sırayla araştırıyorlardı.
Elbette listede sıra İslam dinine gelince onu geçmeden tatmin olup İslam’ı kabul ediyorlardı.
Çünkü yeryüzünde insanın inanabileceği en mantıklı ve düzgün inanışa sahipti İslam.
Zamanla bu durum o kadar ilerledi ki insanlar akın akın İslam’ı kabul etmeye ve Müslüman olmaya başlamıştı.
Hem ABD hem de Avrupa da sadece İnsanlar Müslüman olmuyordu aynı zamanda Müslüman ülkelerden göç alıyordu bununla beraber Müslümanlar daha çok çocuk sahibi olup Müslüman nüfusunu artırırken Hristiyanlar hiç çocuk yapmamak ya da tek çocuk yaparak nüfusta azalmaya doğru gidiyordu.
Bu durumun önüne geçmek o kadar da kolay değildir. Öyle ya ilk olarak kendi dininizi över ve daha çok tanıtma ihtiyacı duyarsınız ama söz konusu İslam’a karşı olunca onlar da kendi dinleriyle bunu başaracaklarına inanmıyorlardı.
Peki bunu nasıl durduracaklardı çünkü Hristiyanlar bile artık İslam’ı kabul etme ve Müslüman olma oranlarını ölçüyor bu gidişle hangi Avrupa devletinin ne kadarlık bir Müslüman olma oranına sahip olduğunu ve göç alıp çoğalma ile beraber kaç yıl sonra İslam cumhuriyeti olacağını tahmin ediyorlardı.
Öğrenmek isteyen İnternetten araştırabilir bununla ilgili Hristiyanların yaptığı belgesel, kısa film veya videolar hala mevcut.
Daha iyi anlaşılsın diye bir örnek verebiliriz
Örneğin Fransa; hem İslam’ı araştırıp sonradan Müslüman olanlar hem de Müslüman devletlerden aldıkları göç ve ülkedeki Müslümanların nüfus artış hızlarını ölçüyor buna göre 2045 yılında Fransa’nın İslam cumhuriyeti olacağını açıkça söyleyebiliyorlardı.
Evet bunu nasıl durduracaklardı dedik, elbette kendi dinleri ile bunu başaramayacaklarını bildikleri için en mantıklı yol İslam’ı kötüleyip ve Hristiyanların araştırdıkları dinler listesinden sildirmekti.
Bunu yapmak için bir çok ülkede çeşitli entrikalar çevirdiler ama bu yazıda sadece bir kaçını açıklayacağız.
Mesela Afganistan da ülkeyi işgal ettikten sonra karşısına Taliban diye bir örgüt çıkartıp terör örgütü ilan edip aynı zaman da İslami argümanlar kullanıp adeta İslam’ın kendisiymiş gibi gösterip batı devletlerinde ve ABD devletlerin de İslam’a karşı akıl almaz bir medya propagandası harekete geçmişlerdi. Öyle ki artık İslam denince Taliban, Taliban denince de terör akıllara geliyordu.
Bu durum bir çok araştırma listesinden İslam’ı çıkartmıştı.
İnsanlar artık araştırma gereği duymayacak kadar ön yargılı olmuşlardı.
Elbette bu istedikleri kadar uzun sürmedi insanlar yeniden İslam’a yakınlaşmaya başladı ve Müslüman olma oranları tekrar yükseldi ama bu sefer daha çok korkutucu olmuştu onlar için.
Medyada algı operasyonlarıyla İslam’ı kötüleyip terör ile ilişkilendirmek o kadar da etkili olmuyordu. Çok geçmeden akıl almaz bir senaryo yazıldı ve uygulandı.
Bu senaryo 11 Eylül saldırısıydı.
11 Eylül gibi müthiş bir saldırı gerçekleştirip bununla beraber medya ile ‘’İslam=Terör’’ derecesinde yayına başlandı. O kadar ileri gittiler ki ABD halkı evlerinde bile Müslümanlardan değil onların varlıklarından dahi korkuyorlardı.
Sokaklarda Müslüman avına çıkan çeteler ortaya çıkmış ve Müslümanlar kendilerini gizlemek zorunda dahi kalmışlardı.
İşte bu sefer Hristiyanların yabancı din araştırma listesinde İslam tamamen silinmişti. Artık yeryüzünde ki tüm dinleri bile araştıran Hristiyanlar İslam’ı bir din dahi görmüyor adeta bir terör örgütü gözüyle görüyorlardı.
Tüm dinleri araştırdıktan sonra kendi dinlerinden vazgeçecek kadar tatmin olmadıkları için tekrar Hristiyan olarak kalıyorlardı.
Müslüman olma oranı adeta sıfırlanmıştı.
ABD, NATO, ve Birleşmiş Milletler bunun verdiği Avantaj ile Irak İşgalini rahatlıkla gerçekleştirdiler.
Tabi ki zamanla bunun da etkisi geçmeye başlandı ve gerçekler gün yüzüne çıktı.
11 Eylül saldırısının İslam ile alakasının olmadığı İslamofobi’yi Hristiyan halkının kalbine yerleştirmek için düzenlenen ve uygulanan bir Devlet operasyonu olduğu anlaşılmıştı.
Öyle ki şu an bile batı medyasının İslam’ı bu kadar kötülediği halde halk kendisine söz hakkı verildiğin de İslam dünyasından ve Müslümanlardan kendi medyasının onları kötülediği için özür diliyorlar.
Bu gün tekrar Hristiyanlar İslam’ı araştırıyor ve akın akın Müslüman oluyor ve tekrar Müslüman olma oranları tartışılıyor.
Tam bu aşamada önce Suriye iç savaşını algı yönetimi yönünden istedikleri etkiyi göremeyince sonra da IŞİD Terör örgütünü devreye soktular.
Ortadoğu da Libyadan Mısır’a kadar özellikle Libya da üç günde devleti çökertip Kaddafi’yi sokaklarda öldürtenler Suriye de Esed’e karşı hiçbir şey yapamıyorlar mı?
ABD ve Batı medyasın da Suriye bir İslam devleti olarak ve Esed ise Müslüman bir Diktatör olarak lanse ediliyor ve müthiş bir algı operasyonu ile yaptıkları İslam ile özdeştiriliyor.
Özellikle Esed’e destek verip savaşın bu kadar uzamasının en büyük hatta tek sebebi İslamofobi’yi tekrar canlandırmak ve Hristiyanların gözünde vahşet dini olarak göstermektir.
Ama Suriye sonuç olarak bir devlet ve iç savaş olduğu için o kadar da etkili olmadığından devreye son aktör IŞİD terör örgütü girdi.
İŞID Allahu Ekber deyip kafa kesiyor, tekbirler getirip insanları kurşuna diziyor akla hayale gelmeyen her türlü vahşeti infazı gerçekleştirip bizzat görüntüleyip servis ediyor aynı zaman da İşgal etme gibi bir misyon’u da üstlenip devlet kurma amacında oluyor.
Velev ki öyle bir amacı var, sizce özellikle kafa keserek bunu görüntüleyip medya ya sunmak normal bir şey mi?
Devlet amacında ki bir örgüt halkın desteğini almadan bunu başarabilir mi?
O infazı her türlü yapamaz mı? Allahu Ekber demeden olamaz mı?
Olamaz çünkü amaç bir yerleri işgal etmek, devlet Kurmak değil amaç İslam’ı tekrar böyle bir vahşet ile akıllara zihinlere işletip terör ile özdeşleştirmektir. Amaç İslam’ı Hristiyanlara bir terör dini olarak gösterip din olarak araştırılmasını engellemektir.
Eğer gerçekten amaç bir yerleri işgal edip ele geçirip devlet kurmak olsaydı öncelikle oranın halkına kendini sevdirmek zorundadır.
Mesela infazları bile gizliden yapıp açığa çıktığın da bile inkar ederler di kaldı ki burada bizzat bu vahşeti insanların gözlerine soka soka yapıyorlar.
Resmen İslam adına ortaya çıkmış, ne yaptığı belli olmayan hiçbir kesimi temsil etmeyen ne için örgütlendiği dahi tam olarak anlaşılmayan sadece adından ütopik amacı olan bir örgüt var ortada ve bu örgüt radikal İslam tarzında takılıp ne kadar vahşet varsa Allah’u Ekber nidalarıyla gerçekleştiriyor.
Dışarıdan bakınca bu örgütün amaçsız olduğunu ve İslami takılıp akıl almaz vahşetleri gerçekleştirdiğini gören herkes aslında İslam Dinini terör ile özdeştirmek için yaptığını açıkça görebilir.
Ama insanların bunu anlamaması için başka sebepler ortaya sürüyorlar. Mesela son zamanlar da yapılan petrol anlaşmaları ve ekonomik çıkar olayları yüzünden İŞİD’in bölgeye girdiğini belirtiyorlar.
Allah Aşkına böyle uluslararası anlaşmalar ve ekonomik durumlar da hiçbir örgüt bir şey yapabilir mi? Çok çok bir süre, o da geçici olarak sekteye uğratabilir.
Yani ABD ve Avrupa ülkeleri eğer gerçekten Türkiye’nin Kuzey Irak bölgesel yönetimi ile yaptığı petrol anlaşmasından rahatsız olmuşsa inanın bunu bizzat siyasi ve politik ya da askeri yollardan engelleme yollarına girişebilir. Hatta ABD şu an Irak’ın sahibi konumunda olduğu için buna bizzat müdahale edip durdurabilirdi, Bir örgütten medet umacak değillerdi. Irak petrolü için tüm imkanlarını kullanıp işgal edenler bu gün orada ki çıkarlarını bir örgütle mi koruyacak?
Bir yandan bize bunu siyasi ve ekonomik çıkarı olan bir olay gibi gösterirken diğer yandan Hristiyan dünyasında ve dünya da İslam’ı tekrar terör ile özdeştiriyorlar.
Elbette ekonomik çıkarların da etkisi var ve bu gün bu çıkarlar da etkileniyor olabilir ama olayı sadece buna bağlamak saçmalıktır.
Çok değil bir süre sonra bir an da IŞİD örgütünü de geri çekebilirler çünkü İŞID şu an görevini başarıyla yerine getirdi ve amaçlarına ulaştılar.
Ne yazık ki bizim ülkemizin en akil sayılan gazeteci-yazarları da köşelerin de sadece hala petrol hala ekonomik sebepleri boy boy yazıp çiziyor insanları uyutmaya devam ediyorlar.
İnşallah bu durum anlaşılır da muhafazakar İslam yanlısı medya kuruluşları da o saftan çıkıp onlara karşı yayınlara başlarlar.
Mehmet Nebioğlu