AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, askeri vesayetin büyük ölçüde kalktığını belirterek sırada Merkez Bankası, üst kurul ve yargı vesayetinin olduğunu söyledi.
Hürriyet'ten Turan Yılmaz'ın haberine göre, Numan Kurtulmuş, faiz indirimine ilişkin hükümetle karşı karşıya gelen Merkez Bankası’na ilişkin, “Araçsal bağımsızlığa eyvallah, ama hükümet başka telden Merkez Bankası başka telden çalarsa bunun adı araçsal bağımsızlık olmaz. TC Merkez Bankası AŞ bağımsız olsun, peki TC devletinin bağımsızlığı ne olacak? Askeri vesayeti görmek kolay, çünkü elinde tüfek, tankı topu kullanıyor ve üniformalı. Türkiye bu anlamda görünür vesayetlerle mücadele safhasını geride bırakmıştır. Önümüzdeki süreç görünmez, örtülü vesayetlerle mücadele etme dönemidir. Bundan sonraki süreçte bu mücadele hükümetin ana gündem maddelerinden biri olacaktır, gerekli yasal düzenlemeler de yapılabilir” dedi.
Obama örneği
2008 krizinden sonra dünyada neo liberal tezlerin gözden geçirildiğini, bunlardan birinin de, “Merkez bankalarının yeni rolleri ne olmalı” konusu olduğunu savunan Kurtulmuş, ABD Başkanı Barack Obama’nın yeni FED Başkanının niteliğine ilişkin yaptığı, “orta direği, gelir adaletini savunan, kalkınmacı biri olacak” sözlerini anımsatarak, dünyanın en liberal ülkesinin bile böyle siyasi anlamda müdahale ediyor olması gibi bir tartışmanın yaşandığını anımsattı. “Bizim kastettiğimiz de bu” diyen Kurtulmuş şöyle konuştu:
'IMF bastırdı hükümet değişti'
“Yüzde 5 enflasyon hedefini ortaya koymak önemli bir hedeftir ama ülkenin normal gelişme potansiyelini ortaya koymak için yüzde 5 kalkınmayı da ortaya koymak zarureti vardır. Bu iki politika birbiriyle çelişiyorsa, ‘Efendim Merkez Bankası bağımsızdır, önce aslolan budur biz buna göre hareket ederiz’ demem mümkün değildir. Kalkınma, büyüme, istihdam oluşturma yok, yasası ona sadece fiyat istikrarını vermiş. Ancak enflasyonu önlemek için atacağınız adımlar örneğin kalkınma hızını düşürebilir, Merkez Bankası, bununla ilgilenmiyor, benim sorumluluğum değil diyor, bunu da düşünmek zorunda. Dışardan IMF üzerinden nasıl bastırıldı biliyoruz, 2001’de resmen hükümet değiştirildi, dışarıdan başbakan atanmak istendi biz de tutmadı, ama İtalya ve Yunanistan’da oldu, kastettiğim bu.”
'Orta gelir tuzağına düşmememiz lazım'
Önümüzdeki 10 yılda makro dengelerinin mikro başarılarla sürdürmesi, taçlandırması gerektiğini söyleyen Numsan Kurtuluş, “Sadece enflasyon, faiz, döviz kurları üzerine odaklanmış ekonomi anlayışı yerine üretim, istihdam, ihracat üzerine odaklanmış bir Türk ekonomisine ihtiyacımız var. İlgimizi bunun üzerine yoğunlaştırmaya çalışıyoruz. Şimdi bir tehlike yok ama orta gelir tuzağına da düşmememiz lazım. Bunun için her yıl en az 700 bin yeni istihdam üretmek ve dışarıdan yabancı yatırımı çekmek gerekiyor” diye konuştu.
'Pozisyonu ne olursa olsun lider Erdoğan'
Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması halinde yetki çatışmasının olmayacağını kaydeden Kurtuluş, “Ortada Anayasa bellidir. Halkın seçtiği kuvvetli bir cumhurbaşkanı olacaktır, bundan şüphe yok, hele Başbakanımız gibi liderlik vasıflarının yüksek birinin olması zaten oradaki gücü daha fazla arttıracaktır. Pozisyonu ne olursa olsun bu siyasi hareketin lideri Başbakanımızdır. Kendisiyle uyumlu, dava perspektifine sahip bir şekilde süreç devam eder. Herhangi bir sürtüşm olmayacağını düşünüyorum” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş mayıs ayında Şanlıurfa Halfeti’de sular altında kalan ve “batık kent” olarak adlandırılan bölgeyi tekne turlarıyla ziyaret etmiş ve, bir gazetecinin fotoğraf makinasını alarak fotoğraf çekmişti.
Dünyanın en liberal ülkesinde bile ‘Merkez Bankası’na siyasi anlamda müdahale edilebiliyor. ABD Başkanı Obama, FED Başkanı için, “Orta direği, gelir adaletini savunacak” diyor.
Türkiye görünür vesayetlerle mücadele safhasını geride bıraktı. Önümüzdeki süreç görünmez, vesayetlerle mücadele etme dönemidir. Bu hükümetin önceliğidir.