Dolar

34,8725

Euro

36,7751

Altın

3.048,45

Bist

10.123,54

Türkiye'de Kürtçe devrimi

Mardin Artuklu Üniversitesi 2. dönem mezunları ile birlikte ilk Kürtçe öğretmenlerini de mezun etti.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-20 23:58:44

Türkiye'de Kürtçe devrimi



Mezuniyet törenine Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Artuklu
Üniversitesi  Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kadri Yıldırım, HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Milli Eğitim Bakanı Asmad Mohammed, Kuzey Irak Başbakanı Neçirvan Barzani’nin Danışmanı Zivrek Kamal, Küzey Irak Kültür Bakanı Kava Mahmut ve Kürt sanatçı Şiwan Perver’in eski eşi Gulistan Perwer, akademisyenler, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.

Bakanlar Kurulu kararıyla 2009 yılında Mardin Artuklu  Üniversitesi  bünyesinde kurulan Kürdoloji Enstitüsü'nden mezun olan öğrenciler törenle diplomalarını aldı. Bu yıl Yaşayan Diller Enstitüsü Kürtçe Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans’tan 310 öğrenci Kürtçe, 90’ı ise Zazaca olmak üzere toplam 400 öğrenci mezun oldu. 

Mezuniyet töreninde açılış konuşmasını yapan Artuklu  Üniversitesi  Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, 10-15 yıl öncesine kadar, Türkiye’de bu ülkenin kültürel, etnik ve dini farklılıklarını görmeyen, tek tip bir vatandaş olmaya zorlayan bir devlet anlayışı var olduğunu; bu anlayışın, neredeyse üretilen her politikaya, oluşturulan kalkınma planlarına, alınan her karara yansıdığını söyledi. Bu durumdan en çok etkilenenlerin başında Kürtler olageldiğini belirten Omay, "Kürt dili ve kültürünü akademik anlamda ele almak istediğini ortaya koyduk ve bu konuda YÖK’e başvurduk. Bu çabamız, yerli ve yabancı basında çok büyük bir ses getirdi.

Ülke kamuoyunda lehte ve aleyhte birçok yayın yapıldı. Yazılar ve incelemeler kaleme alındı. Görsel ve sosyal medyada,  üniversitemizin  bu çalışmaları gündeme getirildi, konuşuldu. Evet, bizler önemli ve değerli bir şey yapıyorduk. Bu alanda, yüzyıllık bir inkarın tortularını, kirlerini temizliyorduk. Ama bizim bütün bunlardan daha fazla önemsediğimiz bir şey vardı. Bu işi siyasi mülahazalardan uzak tutup akademik titizliği öne çıkaran bir anlayışla ele almak, Kürt dili ve kültürünün yıllardır ihmal edilişini telafi etmeye çalışmak ve bu konuda en önemli merkez olmaktır.

Bugüne kadar bine yaklaşan Kürtçe Öğretmenliği Bölümü öğrencisine, 100’ü aşkın yüksek lisans talebesine, bin 200 civarında dil kursu katılımcısına eğitim vermiş, 40 civarında akademik personele sahip bir akademik birim olarak, Yaşayan Diller Enstitüsü bizleri gururlandırmaktadır. Şöyle bir geriye dönüp baktığımda, mesela bir 15 yıl önce, bir tıp akademisyeni olarak bana 'Bütün bu işler Türkiye’de gerçekleşecek ve bunlara sen rehberlik edeceksin, yoldaşlık edeceksin' deselerdi, gerçekçi olmak gerekirse, inanmazdım. Evet, o zamanlar da bütün bu güzel işlerin hayat bulmasının ümidini taşır, hayalini kurar ama gerçekleşeceğine inanmazdım. Ama şükürler olsun ki bütün bunlar adım adım gerçekleşiyor. Artık ortaöğretime ve hatta temel eğitime kadar Kürt dili ve kültürünün eğitimi taşınmaya başladı.

Kürt dili ve kültürü konusunda eğitim alan sizler, hayallerinin peşinde koşan, kendi insanına karşı sorumlulukla hareket eden  kişiler  değilsiniz sadece. Bu hayal ve idealleri hayata geçireceğiniz iş imkanları da günden güne artıyor. Belki bütün bunlar, hepimizin istediği hızda olmuyor. Evet, sizin de bizim de canımızı sıkan şeyler hala var. Ama bizler, hepimiz, bir devrim niteliğinde olan bütün bu kültürel, ekonomik, siyasi değişimleri gördük. Bundan sonra, daha iyisinin olacağına dair ümitlerimizi büyütebiliriz. Artık daha güzel günlerin bize daha yakınlaştığını görüyoruz" dedi.

Törene katılan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Türkçe ve Kürtçe konuşma yaptı. Türk, Kürt dilinin bir eğitim dili olması gerektiğini söyledi. Ahmet Türk, “Kürt halkı bir halk olarak kabulünü ve bir halkın sahip olduğu hakları sahip olmalı. O zaman bu coğrafyada birlik ve beraberlikten söz edebiliriz. Eğer bugün dört parçaya bölünmüş, dört parçaya mahkum edilmiş ayrı ayrı yaşamaya mahkum edilmiş, eğer Kürt halkı özgür geleceklerini belirleyecek bir yere gelmezse ne Türkiye’de demokrasi egemen olur ne de Ortadoğu'ya demokrasi egemen olur ne de barış olur. Çünkü herkesin çok iyi bilmesi gerekir ki bugün Ortadoğu'da 40 milyon nüfusuyla Kürtler önemli bir halk. Yine demokrasi anlayışıyla, bilinciyle Ortadoğu'da en dinamik halktır” diye konuştu. 
Etkinlik kep atma töreni ile son buldu.

Haber Ara