Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Güney Irak’a ihracat durma noktasına geldi

IŞİD'in Irak’ta ilerleyişini sürdürmesi ve Musul’u ele geçirmesi, Türk iş dünyasını tedirgin ediyor.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-17 15:34:37

Güney Irak’a ihracat durma noktasına geldi


TISİAD Başkanı Nevaf Kılıç, Irak’ta IŞİD’in Musul’u ele geçirmesiyle kuzeyden güneye inen yolların kapandığını ve Türkiye’den güneye yapılan ihracatın durma noktasına geldiğini, ihraç mallarının depolarda bekletildiğini belirterek, “Bu durum devam ederse ticari yönden kaybımız büyük olacak” dedi.

Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Irak’ta ilerleyişini sürdürmesi ve Musul’u ele geçirmesi, Türk iş dünyasını tedirgin etti. IŞİD militanlarının, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nun 49 personeli ile 32 Türk şoförü rehin almaları, başta Mersin olmak üzere Irak’a ihracat yapan Türk işadamlarını endişelendiriyor. Güneye ihracat yapan birçok işadamı, IŞİD tehlikesi nedeniyle bu aşamada beklemeyi tercih ederken, giden mallar da Kuzey Irak’taki Zaho ve Dohuk gibi güvenli kentlerdeki depolarda bekletiliyor.

Türkiye-Irak Sanayici ve İşadamları Derneği (TISİAD) Başkanı Kılıç, Irak’taki son gelişmeleri İHA muhabirine değerlendirdi. Irak’ın, Türkiye için en önemli partnerlerden ve Almanya’dan sonra en fazla ihracat yapılan 2. ülke olduğunu dile getiren Kılıç, geçen yıl 12 milyar dolar olan Irak ihracatında, bu yıl Almanya’yı geçmeyi hedeflerken, IŞİD nedeniyle ortaya çıkan tehlikeyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Türkiye’nin Irak pazarında çok önemli avantajları bulunduğunu, kültürel bağlar ve komşuluk ilişkilerinin, Türk mallarının daha fazla tercih edilmesini sağladığını kaydeden Kılıç, özellikle Erbil’deki birkaç büyük alışveriş merkezindeki ürünlerin yüzde 90’ının Türk markası olduğunun altını çizdi. Şu anda sadece Kuzey Irak’ta bin 300’ün üzerinde Türk firmasının çalıştığını, 10 binlerce Türk’ün Irak’ta istihdam edildiğini dile getiren Kılıç, “Kuzey Irak’ta herhangi bir sıkıntı yok şu an, fakat güneyde güvenlik nedeniyle büyük sıkıntı yaşıyoruz. Üstelik işadamlarımız ve müteahhitlerimiz bu olaydan önce yavaş yavaş aşağı taraflara da gitmeye, özel sektör ve kamu sektöründen proje almaya başlamışlardı. Müteahhitlik hizmetlerinde Türkmenistan’dan sonra en fazla proje aldığımız 2. ülke şu an Irak. Lojistikte en önemli partnerimiz Irak. Şu an Türkiye’nin yurt dışına çıkan araç sayısının yarıdan fazlası Habur Sınır Kapısı’ndan Irak’a gidiyor. Yalnız şu an itibariyle kuzey-güney yolları kapalı. Sadece Irak Kürdistan bölgesine giden araçlarımız rahat gidebiliyor. Yollar kapalı olduğu için güney tarafa giden ürünleri biz şu an Zaho ve Dohuk’ta depolara indirip bekletiyoruz. Çünkü IŞİD nedeniyle bir tehlike söz konusu. Zaten en büyük yol Musul güzergahıydı. Musul şu an IŞİD’in elinde olduğu için o yol kullanılmıyor” diye konuştu.

“TEMENNİMİZ BİR AN ÖNCE GÜVENLİĞİN SAĞLANMASI, TİCARETİN ESKİ RAYINA GİRMESİ”

Irak’ta bir belirsizlik olduğuna ve orada çalışan binlerce Türk vatandaşının güvenliğiyle ilgili sürecin ne olacağının bilinmediğine işaret eden Kılıç, ihracatçılar açısından da sıkıntının giderek arttığını söyledi. Bazı ihracatçıların, Irak’taki güvenlik sorunu çözülünceye kadar ihracatlarını durdurdukları bilgisini veren Kılıç, gidenlerin de yolun açılmasını beklediklerini ifade ederek, “Irak’ta yaşam devam ediyor. Oradaki insanların başta gıda olmak üzere ihtiyaçları var. Dolayısıyla mutlaka bir yol bulunup bunlar gidecek. İlelebet yollar kapalı kalmaz” şeklinde konuştu.

Mersin’in, Gaziantep, Mardin ve Şırnak ile birlikte Türkiye’den Irak’a en fazla ihracat yapılan 4 ilden biri olduğunun altını çizen Kılıç, “Mersin’den Irak’a ihracatımız 2013 yılında 500 bin dolara yükseldi. Ayrıca ABD ve Avrupa’dan gelen mallar Mersin Limanı’ndan transit olarak Irak’a gidiyordu. Dolayısıyla bu yaşananlar Mersin ihracatını, limanı ve Serbest Bölge’yi olumsuz etkiler” ifadelerini kullandı.

İstanbul’dan sonra en fazla uluslararası taşımacılık yapan firma ile uluslararası en fazla çalışan araç sayısının Mersin’de bulunduğuna dikkat çeken Kılıç, bunların büyük kısmının da Irak’a çalıştığını belirterek, şöyle devam etti: “Yani Allah etmesin daha kötü bir durumda özellikle taşımacılık sektöründe çok büyük sıkıntı olur. Bu durum devam ederse ticari yönden kaybımız büyük olacak. Temennimiz bir an önce orada güvenliğin sağlanması, ticaretin de eski rayına girmesi. Tabi orada şu an neyin ne olacağı belli değil. Bizim bilmediğimiz bazı şeyler oluyor, farklı hesaplar dönüyor Irak’ta.”

“TÜRKİYE, IRAK PAZARINI KAYBETMEZ. ÖNEMLİ OLAN KRİZİ FIRSATA ÇEVİREBİLMEK”

Olaylar nedeniyle insanların artık ihracata da ithalata da cesaret edemediklerini, şoförlerin korktuğunu ve endişeli bir bekleyiş olduğunu vurgulayan Kılıç, şunları söyledi: “Dışişleri Bakanlığı’nın özellikle taşımacılık konusunda bazı sıkıntıları, önerileri ve endişeleri var. Şu an IŞİD’in elinde bulunan 32 şoförden sonra başka şoförlerin de onların eline geçmesini istemiyorlar. Onun için önümüzdeki süreçte güzergahlar ona göre belirlenecek.”

“Türkiye, Irak pazarını kaybetmez. Çünkü şu an Kuzey Irak özellikle Kürdistan bölgesi Türkiye’nin bir bölgesi gibi” diyen Kılıç, geçici sürelerle sıkıntılar olabileceğini, Irak’taki savaş dönemlerinde de Türkiye’nin Irak ile ticaretinin durmadığını anlatarak, “Tabi önemli olan bazen krizleri de fırsata çevirmek. Şu an Irak’ta kriz var. İnşallah biz bunu ticari yönden ülke olarak fırsata çevirebiliriz. Bu krizden de ülke olarak karlı çıkmayı arzuluyoruz” dedi.

“HÜKÜMETTEN YOL GÜVENLİĞİYLE İLGİLİ GİRİŞİM BEKLİYORUZ”

Gelişmelerle birlikte son 10 günde Irak’taki motorin fiyatlarının yüzde 20 arttığı, benzinde ise sıkıntı yaşandığı bilgisini de veren Kılıç, bunun da direk taşımacılığı etkilediğini bildirdi. Kılıç, “Zaten Suriye’de iç savaş devam ediyor ve ihracatımız yok denecek kadar az. Irak’ta da durum böyle devam ederse daha da kötü olur. İç piyasada bir daralma olabilir. Çünkü Irak bizim sıcak para kaynağımız. Dolayısıyla Irak pazarı bizim için çok önemli. Yollardaki güvenliğin artırılmasını istiyoruz. Özellikle Irak Kürdistan bölgesinde çalışan vatandaşlarımız ve şoförlerimizin güvenliği için hükümetimizden, oradaki yerel hükümetin yol güvenliğini sağlaması konusunda girişimde bulunmasını istiyoruz” diye konuştu.

Kılıç, en büyük temennilerinin ise 49 başkonsolosluk personeli ile 32 şoförün bir an önce sağ salim Türkiye’ye dönerek ailelerine kavuşmaları olduğunu sözlerine ekledi.


Haber Ara