''Hedef Şaşması''

Irak'ta yaşananlar yine gündemdeki sıcaklığını koruyor.Günlerdir rehin alınan vatandaşlardan iyi haber gelmesini bekliyoruz.

İki gün öncesinde ''Rehineleri serbest bırakacağız'' şeklinde açıklamalar gelmesine rağmen bu söylemin gerçekleşmiyor olması ayrı bir soru işareti doğuruyor.

Süreç neden uzadı ve süreçte amacının dışına mı çıkıldı?

Oluşan gerilimde yeni senaryolar mı yazılıyor?

Gerilim ortamından ''Türk düşmanları'' diye tabir edilen kesimin bir beklentisi mi var?

Bu dile getirdiğim soru işaretlerinin yanı sıra Erdoğan'ın planlamasında yer alan Viyana ziyaretine kadar rehinelere ulaşılamaması durumunda özellikle dış medyanın Erdoğan'a yüklenmesi durumunu da beraberinde getirebilir.

Eylemci bir örgütün elinde rehine vatandaşlarımız varken bunu değerlendirmek ne kadar doğru diye düşünebilirsiniz ama Viyana mitingine kadar girişimlerden sonuç alınamaması dış basının Erdoğan'a yönelik ''Vatandaşlarına yönelik gerekli hassasiyeti göstermiyor'' şeklinde ağır ithamlarda ve suçlamalarda bulunulmasına sebebiyet verebilir.Bu da doğrudan ülkemize duyulan güvenin zedelenmesine neden olur.

''Nasıl ?'' diye sorduğunuzu duyar gibiyim.Bu güne kadar Müslüman devletlerin başına gelen kötü durumlarda ''Herkesin yardımına koşan ülke'' düşüncesinden olumsuz anlamda kurtulunmasına ve bunun yerine ülkemiz hakkında ''bunlar kendi işlerini çözemiyor'' düşüncesinin benimsenmesine sebep olabilir.

Az önce ifade ettiğim soru işaretlerine gelecek olursak rehinelerin serbest bırakılması noktasında neden ağır adımlar atıyor diye düşündüğümüzde olayın gerçekleşmesi ile hedeflenmesi ile gelinen noktadaki hedefte bir değişkenlik gösterdiğini görüyoruz.

Yani olayın ilk gündeme geldiği zamanda hedef sadece Türkiye'nin üst düzeyde olan bilinirliğinden faydalanıp kendilerini Dünya'ya tanıtmak hedefinden uzaklaşılıp farklı boyuta taşınmış olabilir.

Peki böyle bir durum söz konusu olmuşsa örgüt ne gibi bir beklenti içine girmiştir?

Ülkemizin son dönemdeki ekonomi alanında göstermiş olduğu ilerleme sonucunda maddi bir beklentiyi de doğurmuş olması muhtemeller arasında bulunuyor.''Böyle bir planlama varsa olayın gündeme geldiği dönemde ifade edilmez miydi?'' diyebilirsiniz ama şunu da inkar edemeyiz ki böylesine durumlarda geleceğin neler getireceği bilmek çok güç bir durumdur.

Dış politika ile ilgili son olarak değinmek istediğim nokta örgütle ülkemiz arasında oluşan gerilimi kendi lehlerine kullanmak isteyen ''Türkiye düşmanları'' diye tabir ettiğimiz batı ülkelerinin olaya dahil oldu mu ya da girişimde bulundular mı noktası da önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor.

Böyle bir öngörü tahmin ediyorum ki Hükümet tabanında da olasılık dahilinde değerlendirilmiştir.Olası bir durumda ülkelere karşı takınılacak tavırda önem kazanır.Bu tip durumlarda erken strateji geliştirmek doğabilecek büyük sıkıntıların önüne geçmek adına yararlı olacaktır.

''Örgüt hedef kayması mı yaşıyor'' sorusu da gündeme gelebilir.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça liderlerin tavırları da önem kazanıyor.

CHP liderinin genelde gafları ile gündeme geliyordu ve çoğu zaman kendi tabanı tarafından tepki ile karşılanıyordu.Ama bu tezleri yıkan bir yaklaşımla ''Biz partinin adayını değil herkesin onay vereceği bir isim bulma çabası içindeyiz'' dedi.Bu yaklaşım CHP lideri göreve geldiğinden bu yana yaptığı en yapıcı açıklamalardan biri olarak karşımıza çıkıyor.Bundan sonra söylenen tavrın devamlılığının sağlanması ve çıkacak adayın halka seçici cümleler kullanarak adaya karşı bir güvenilirlik hissi oluşturulmalıdır.

Erdoğan hafta sonu katıldığı toplu açılış törenlerinde Lice'de yapılan olayla ilgili ''Ceza verilecek'' dedi.Hatırlayın 17 Aralık süreci içinde aynı açıklamalar gelmişti.Sizlere tek bir soru sormak istiyorum.

Aradan altı ay geçti,herhangi bir gelişme var mı? diye sormadan kendimi geri alamıyorum.

Hep CHP için söylenir ya ''eleştiriyi siyaset zanneden bir parti'' diye görünen o ki Ak Parti'de de bu gidişat sürerse Ak Parti aleyhine aynı tabirler kullanılması mümkün bir hal alıyor.Ak Parti'nin bunun önüne geçmek için gerekenleri bir an önce uygulamaya koymak önemli olacaktır.

ENES ŞEN