Özel Hareket, IŞİD'le neden çatışmaya girmedi?
IŞİD'in Musul'daki Türkiye Konsolosluğu'nu basmasının ardından akıllardaki en önemli soruya yanıt geldi. Konsolosluğu koruyan 30 özel harekat polisinin, 900 komando ve 4 tankla baskına gelen IŞİD'le çatışmaya girmemesinin nedeni, Ankara'dan gelen talimat nedeniyle olduğu ortaya çıktı.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-06-13 12:17:13
Bülent Arınç'ın bugün konsolosluk baskınına ilişkin bugün yaptığı açıklamada "İçerde 30 kişiden bahsediliyor ama içerde kadın ve bebek de var insanımız var. Çatışma olması halinde hepsinin can guvenliği tehlikeye girecek biliyoruz. Bin kişiden bahsediyoruz, elinde tank, silah var. Ellerinde silahla burayı terk edin diyen birine devlet onlarla çatışın mı der yoksa orayı terk edin mi der?" dedi.
Özel harekat polislerinin IŞİD'le neden çatışmadığı ortaya çıktı
IŞİD’in Irak’ın Kuzey kenti Musul’u ele geçirmesi sırasında Türk Konsolosluğu’nu basarak 15’i diplomat 49 Türk vatandaşını rehin alması olayının ayrıntıları netleşmeye başladı. Vatan gazetesinden Mehmet Ali Demir'in haberine göre, Özel Harekat Polisleri’nin kendi aralarında haberleştiği forum sitesinde konsoloslukta çalışan bir özel tim görevlisi baskın anını şöyle anlattı:
900 komando, ağır silahlar, 4 tank...
“IŞİD, Musul elçiliğimizin kapısına 900 özel eğitimli komandoyla dayandı. Binanın hakim noktalarında keskin nişancı özel harekatçılar konuşlandırıldı. IŞİD, havan, doçka, bixi, rpg ve Irak ordusundan çaldığı 4 adet tankla elçiliğe dayandı. Elçilikte bulunan özel harekat personeli Dışişlerine ‘mermimizin yettiği kadar çatışacağız’ demesine rağmen Dışişleri personellerimizi göz göre göre kaybedemeyiz diyerek çatışmama emri verdi.
‘2 saat kapıları açmadık’
2 saat özel harekatçılar olarak kapıyı açmadık. Ama Ankara’nın emriyle açmak zorunda kaldık. ISİD militanları tüm personelimizin silahlarını almak istedi fakat özel harekat ekibi silahlarımızı almaya kalkarsanız çatışma çıkar diyerek silahlarımızı vermedik. Kendi konsolosluğumuza ait olan araçlarımıza sadece Türk personeller bindirilerek kendi Türk şoförlerimizce götürüldük.”
ÖZEL HAREKAT ÇATIŞMADI ÇÜNKÜ...
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da bugünkü toplantıda Özel Harekat polisinin neden çatışmadığını açıkladı. Arınç, içeride kadın ve çocukların olduğunu, IŞİD'in bin kişi ve tanklarla geldiğini aktardı. Arınç, şunları söyledi: TBMM'de MHP'li bir vekilin bunların olacağı biliniyordu da neden gereken yapılmadı sorsuna karşılık AK Partililerin ne alaka diye laf attıklarını biliyorsunuz.
MHP'Lİ VEKİL O BİLGİYİ DIŞİŞLERİNDEN ALDI
Biz bakanlığımızın elde ettiği konuları her an paylaşmak zorunda değiliz. Bunların gizliği olacak Sinan Oğan'ın Dışişleri Bakanlığı içinden elde ettiği bilgileri Meclis'e götürüp şov yapmasını ben olumlu bulmuyorum.
İÇERİDE KADIN VE ÇOCUKLAR VARDI
Konsolusluğa girileceğini biliyorduk ve gerekeni yaptık. İrtibat devam etmiştir. İçeride 30 kişiden bahsediliyor ama içeride kadın ve bebek de var, insanımız var. Çatışma olması halinde hepsinin can güvenliği tehlikeye girecek biliyoruz. Ellerinde silahla burayı terkedin diyen birine devlet onlarla çatışın mı der yoksa orayı terk edin mi der?
BİN KİŞİ, HEPSİ SİLAHLI
Bahçeli gibi direğin tepesine çıkan kişiyi alnının çatısından vuracaksın diyecek biri değiliz biz.
Bin kişiden bahsediyoruz hepsinin elinde silah tank ve güç var bu yüzden bunlar çıkmaya zorluyor. Bazılarının somun pehlivanlığı yapmasını doğru bulmuyoruz ve kısa sürede yurttaşlarımıza ulaşacağız.
"Türkiye'den yardım yapılmamıştır"
Başbakan Yardımcısı Arınç, IŞİD'in Türkiye'den destek gördüğü iddiası ile ilgili olarak da, "Bilinçli olarak Türkiye'den bir yardım, kişi, silah ve maddi destek olarak gitmiş midir? Hayır. Buna kesinlikle 'hayır' diyebiliriz. Bütün dünya da bunu böyle biliyor." şeklinde konuştu.
"Türkiye'nin bir hedef haline gelmediği ortadadır"
Başbakan Yardımcısı Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama şu anda ki gayretlerinden, faaliyetlerinden veya çatışmalarından Türkiye'nin bir hedef haline gelmediği, Türkiye'nin bir hedef halinde görülmediği açık ve ortadadır. Türkiye'ye yönelik bir eylem söz konusu değildir, şüphesiz konsolosluğumuz Türkiye toprağıdır, orada Türkiye Cuhunriyeti'nin bayrağı vardır, içindekiler Türk yurtaşlarımızdır ama konsolosluğa yapılan saldırı ve oradakilerin bir şekilde rehine alınması elbette bunun Türkiye'ye yönelik ayrıca bir anlamı olduğunu göstermez. Türkiye Cumhuriyeti toprakları, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti şu anda hedef noktasında değildir bunu rahatlıkla söyleyebilirim."
"Bunu bir cesaretsizlik olarak görmeyin"
Başbakan Yardımcısı Arınç, "Güvenliğimiz açısından ve belgelerimiz, bilgilerimiz açısından her şey yapıldığına göre, insanlarımızın can güvenliği esas olduğuna göre, insanın hayatta olması, yaşaması önemli olduğuna göre o kahraman polislerimize siz bu noktada 'böyle hareket edin' demek doğru bir harekettir. Dünyanın her ülkesinde hükümetler Dışişleri Bakanlığı böyle bir görevi oradaki görevlilerimize yükler. Bunu bir cesaretsizlik olarak görmeyin. Bunu bir yanlış haber olarak, karar olarak da görmeyin. Yani birilerinin kahramanlık taslamasına, somun pehlivanlığı yapmasına biz gerek duymuyoruz. Reel politika yapıyoruz, reel hayatı içinden gözlemliyoruz. Doğru olan yapılmıştır ve inşallah o arkadaşlarımıza, yurttaşlarımıza en kısa zamanda kavuşacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Arınç, Diyarbakır'daki bayrak indirme olayı ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan'ın yaptığı değerlendirmeye dair de "Başbakan 'indirmek'ten bahsediyor. Alnının çatısından vurmaktan bahsetmiyor. 'İndirmek' fiili onu bayrak direğinden indirmek anlamındadır, yoksa kafasına kurşun sıkmak değildir" dedi.
3 BİN IŞİD MİLİTANI VAR ” İDDİASI
Gerçekle hiç alakası yoktur. Irak bölgesinde ve Musul bölgesinde şu kadar IŞİD mensubu varsa derseniz onlar yazlığı çiziliyor.
Ben ABD’ye gitmiştim, bölgemizdeki olaylarda görüşülmüştü. ABD de biliyor ki Türkiye’de bir taban bulabilmiş değiller.
Türkiye’de aşırı unsurlar olabilir, yayın organları bile olabilir ama bu ismi geçen örgütleri benimseyen bir topluluktan bahsedemezsiniz. 76 milyonda mutlaka 3-5 kişi çıkacaktır. Ama böyle bir şey yok.
IRAK’TA TERÖR
Maliki başarılı bir insan değil, başarısızlığının en büyük sebebi de mezhepçi tutum takınması. Mezhepçi tutumu nedeniyle ülkede birliği dağıttı. Suriye’de ise muhalefet çok cılız çıktı, düzenli birlikleri yoktu.ESED ve rejimi dışarıdan çok büyük destek aldı. Bu soruları sonlandıralım artık.
SON VİDEO HABER
Haber Ara