Erdoğan'dan belediye başkanlarına 'paralel' uyarısı!
Necdet Özel'i istifaya çağıran Bahçeli'ye yanıt veren Başbakan Erdoğan 'Sen ne zamandan beri cumhurbaşkanı oldun ya istifa istemeye başladın' dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-06-11 12:45:30
AK Partili belediye başkanlarıyla bir araya gelen Başbakan Erdoğan, konuşmasına "Sokakta yürürken arkanızdan belediye başkanı geçiyor demesinler adam gibi adam geçiyor desinler. Belediye Başkanı şehir eminidir. Sizler bir medeniyet tasavvurunu temsil ediyorsunuz. Sizler modern zamanın akıncı beylerisiniz" sözleriyle başladı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Necdet Özel'e yönelik istifa çağrısına da değinen Erdoğan "Sen cumhurbaşkanı mısın ya. Sana bu yetkiyi kim veriyor. Sen önce Sivas'ın ötesine git. Ben bu hareketlere gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Bunların bu hareketleri sizi aldatmasın" dedi.
Başbakan'ın konuşmasından satırbaşları;
Sizler sadece belediye başkanları değilsiniz. Ak Parti'nin kutsal emanetini taşıyan insanlarsınız. Siz alt yapıyı üst yapıyı yapacaksınız. Sizler gönüllere gireceksiniz. Hizmet yeterli değil. Hizmet gönle girmektir. Eğer gönül kırarsak yaptığımızın bir ehemmiyeti yoktur.
"MODERN ZAMANIN AKINCI BEYLERİSİNİZ"
Sokakta yürürken arkanızdan belediye başkanı geçiyor demesinler adam gibi adam geçiyor desinler. Belediye Başkanı şehir eminidir. Sizler bir medeniyet tasavvurunu temsil ediyorsunuz. Sizler modern zamanın akıncı beylerisiniz.
"TEMELİN YOK Kİ ÇATIN OLSUN"
Demokrasi yerelde başlar. Bugün köy olan yerler 50 yıl sonranın şehirleridir. Temel sağlam olacak. Şimdilerde moda bir tabir var ya çatı aday. Temelin yok ki çatın olsun. Çarpık şehirleri düzeltmek için çalışıyoruz. Bir anda bunları düzeltmek mümkün değil. Siz bir kapı açıp devam ederseniz gerisi gelecektir. Yurt dışına çıktınız gelişmiş şehirlere baktınız.
Aklınıza benim hemşehrim neden böyle şehirlerde yaşamıyor? sorusunu sormalı. Sizlerde gece gündüz çalışacaksınız. Diyarbakır, Konya, Sivas, Edirne, Bursa buralar hayranlık duyulan şehirlerimizdi.
"BAZI ARKADAŞLARIMIZ BAHANELER ÜRETİYOR"
Ecdad yaşanabilir şehirler inşaa etti. Kötü miras almış olmamız kötü miras bırakacağımız anlamına gelmez. Şehrimiz nasıl bozulduysa bu kadro bu şehirleri öyle inşaa edecek. Kendi vicdanınıza ve şehirtlerimizin ruhuna mazaret üretemezsiniz. İnsan şehri inşaa eder sonra kendisini inşaa eder sonra şehir kendisini inşaa eder. Kentsel dönüşüm değişim diyoruz. Bazı belediye başkan arkadaşlarımız benim şehrim ilçem küçük diye bahane üretiyor.
"DİKEY MİMARİDEN YANA OLMAYACAĞIZ"
Hiçbir yere sığınmanın anlamı yok. Ben partimin genel başkanı olarak, belediyeden damdan düşen biri olarak şunu söylüyorum. İlçemizde bunları yaparız. Birilerine rant sağlamanın derdine düşmeyeceğiz. Dikey mimariden yana olmayacağız. Biz yatay mimariden yana olacağız. 50-100 kat bina yaparak birilerine hava atmayacağız.
"BİRİLERİNE RANT SAĞLAMAK AMACIYLA..."
Bizim medeniyetimiz nedir bunu bilmeliyiz. Birilerine rant sağlamak amacıyla 50 kat bina yapamayız. Biz bu konularda hassas olacağız. Küçük meseleler son derece önemlidir. Göze, gönle, kalbe hitape eden düzenlemeler yapmalıyız. Siz istediğiniz kadar büyük projeler peşinde koşun ama vatandaşın ayağına takılan bir kaldırım önemlidir.
"GÖRÜNTÜYÜ BOZAN HER ŞEY BÜYÜK MESELEDİR"
Belediyelerimiz hala yaya kaldırımlarında engelli sorununu çözememiştir. Engelli vatandaşımızın rahatlıkla yürüyebileceği alanlar yapılmalı. Bisiklet yollarını da yapacaksınız. Bu kültürü de genişletmeliyiz. Bütün illerimizde bunu yapmalıyız. Yollarda ufkumuz 2x4 şeklinde yapmalıyız. Vatandaş sokağa çıktığında kendini emniyette hissetmeli.
Görüntüyü bozan her şey büyük meseledir. Vatandaş evine gelirken yorgun gelmesin. Bir yangında itfaiye aracı o sokağa giremiyorsa bunun sorumlusu belediyedir.
"ÖNEMLİ OLAN SAĞLIKLI BÜYÜMEDİR"
5 seneyi uzun bir süre olarak görmeyin. Bunu adeta evimizdeki huzuru olarak görelim. Mevcut şehirlerimiz bu anlayışla büyümemiş. Bizim görevimiz bu olmalı. Önemli olan sağlıklı büyümedir. Sizler şehirlerin emirisiniz. Ama sahibi değilsiniz. Kararlarınızı şehrin tüm sakinleriyle istişare etmeniz gerekir.
"BU HAREKETTE KİBİR YOKTUR"
İdeolojik yaklaşımlara her ne yaparsanız yapın onlar karşı çıkacaktır. Onlara 24 ayar altından yol yapsanız bunlar teneke diyecekler. Milletimiz 30 Mart'ta bu yerleri size verdi. Bu emanete sahip çıkarsanız 5 yıl sonra bu millet size gerekli değeri verir. Bu harekette kibir yoktur. Belediye başkanı olmak bizi halkın üstünde göstermez. Halkın hizmetkarı yapar.
"AKM BİNASI İÇİN DE AYNI ŞEYİ SÖYLEDİLER"
Türkiye son 1 yılı ağır saldırılar içinde geçirdi. Gezi ardından 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerini boşa çıkardık. Gezi olayları denilen Taksim'de siz ne yaparsanız yapın bu önemli projeyi kötü göstermeye çalıştılar. Bu paralel yapıyla paralel medyayla bu işleri kötü gösterdiler. Taksim'de kışla buna karşı çıktı. Bunu biz değil de kendi zihniyetlerinden biri yapsaydı ses çıkarmazlardı. AKM binası için de aynı şeyi söylediler.
"TAKSİM MABEDSİZ BİR BÖLGE"
Taksim mabedsiz bir bölge. Cami'ye de karşı çıktılar. Taksim alanın bir yürüyüş alanı hale getirmesine de karşı çıktılar. Beyoğlu'nda böyle bir işe kalkışsak buna evet der. Beyoğlu'nun tekrar Ak Parti'nin kazanması bunun en büyük ispatıdır.
"SADECE BİR HAVALİMANI DEĞİL"
Para olmadan birilerinin finansıyla kaynak üretmek suretiyle bunu yapmak meseledir. Buna yolsuzluk dediler. İlla bir kulp takacaklardı. 25 yıl orayı çalıştıracaklar sonra bize devredecekler. Yani millete. Devlete. Bu arada da belli bir kira ödeyecekler. Sadece bir havalimanı değil, helikopterler değil, bunlar aslında bir büyük iddanın davanın adamı olmanın tablosunun gerçekleştiği anlardır.
"TOPRAKLA BAĞIMIZI KESMEK İSTEDİLER"
Siparişler gelmeye başladı. Ürettiklerini satan bir ülke haline geliyoruz. Türkiye artık kabına sığmıyor. Türkiye kendine biçilen rolü reddediyor. Kendi rotasını çiziyor. Biz yıllarca başka ülkelere gıbtayla baktık. Başka ülkelerin başarılarını izledik. Ulaşılamaz hayal olarak gördük. Bir kaç asır öncesine kadar bu topraklar dünyanın gıbtayla baktığı topraklardı. Maalesef bizi medeniyetimizden koparmak toprakla bağımızı kesmek istediler. Bizi aza mahkum ettiler. Var olanla yetinmeye başkasına hayranlıkla bakmaya mahkum ettiler. Dışardan değil sadece, içerden de bizi dar çerçeveye hapsetmek istediler. Biz 3 Kasım'da geldiğimizde Türkiye'nin azla yetinemeyeceğini söyledik, Türkiye adına millet adına hayaller kurduk ve bunları gerçeğe dönüştürmenin mücadelesini verdik.
"YABANCI FİLMLERDE DUYUP HAYRET EDİYORDUK"
Şimdi elhamdulillah bizim de yollarımız var. Artık bizim de hızlı trenlerimiz otoyollarımız var. Yurt dışında gördüğümüz şeyler artık kendi ülkemizde var olan şeyler. Artık biz de işte ANkara'dan İstanbul'a Konya'ya Sivas'a Eskişehir'e hızlı trenle gidiyoruz. Bu ağ artık hamdolsun bir çok ile ulaşacak. 20-30 kişilik sınıfları konuşuyorduk. Şimdi bizim de hamdolsun 20 kişilik sınıflarımız var. Filmlerde doktorların ellerinde çantalarıyla eve gittiğini görüyorduk. Ulaşılamaz zannediyorduk. Yabancı filmlerde sürekli ambulans sesi duyuyor hayret ediyorduk. Şimdi bizde de bir telefon kadar yakın ambulanslar, jet ve helikopter ambulanslar var.
"BAŞKASININ NUMARALARINDAN SANANE"
CHP genel müdürü hala utanmadan sıkılmadan eline tutuşturlan iftiraları papağan gibi tekrar ediyor. CHP hala Pensilvanya'nin dizinin dibinden kalkmadı. Pensilvanya sadece dizilere değil CHP ve MHP'ye de senaryo yazıyor. Çıkmış telefon numaraları açıklıyor. Sen CHP genel müdürü müsün yoksa telefon rehberi misin, sekreter misin? Başkasının numaralarından sana ne? İnanın kendi telefon numarasını sorsanız söyleyemez. Kesinlikle unutmuştur. Belediye başkanıyken evi kağıthanede kağıttepe diyor. Daha kendi partisinin çözüm süreci için hazırladığı maddelerin sayısından habersiz kişiden hangi ciddi öneriyi beklersiniz.
"SEN KİMSİN YA"
Biz 30 Mart öncesi gittiğimiz her yerde Arif Nihat Asya'nın bayrak şiirini okuduk. Bunu her bölgede okuduk. Beyefendiler bu şiiri daha dün farkettiler. Niye? Çünkü istismar fırsatı vardı. Hakkari'de bayrak diye bir meseleleri yoktu. Hakkari'de niye Türk bayrağı yoktu ey Kılıçdaroğlu. Sende yürek yok. Olsa dalgalandırırdın. Utanamdan sıkılmadan bayrağı benim indirdiğimi söylüyor. Bendeki bayrak sevgisinin zerresi sende olamaz. Sen kimsin ya.
BAHÇELİ'YE NECDET ÖZEL YANITI
Bahçeli de çıkmış genelkurmay başkanımıza istifa et diyor. Sen ne zamandan beri cumhurbaşkanı oldun ya istifa istemeye başladın. Sen önce Sivas'tan öteye gitmesini öğren. 30 Mart seçimlerinden ikiniz de gidemediniz.
"AKBABALAR GİBİ ÜSTÜNE SALDIRACAKSIN"
Mesele sadece bayrağı dalgandırmak değil o bayrağın gölgesinde var olduğunu gösterebilmektir. Ey MHP ey CHP Çukurca'da neden yoksunuz? Orada teşkilatlarımızı dik tutmak için mücadele ediyoruz. Teşkilatlarımız bombalandı. Buna rağmen yılmadık.Tekrar inşa ettik. Bunun mücadelesini veriyoruz. Tillo'da Erciş'te neden yoksunuz? Biz varız. Oralar da vatan toprağı değil mi? Gitmediğiniz yerler bayrağa saldırı olunca mı aklınıza geliyor. Bunlar bayrağı da uzaktan seviyor. Ak Parti gibi o bayrağı yüceltecek kadar cesaretleri yok, iradeleri yok. Şimdi CHP milletvekilleri çıkıyor Lice'de ölen 2 vatandaşın cenazesine koşuyor. Gelin şunları yaşatalım deyince gelmezler. Ama cenaze var deyince üşüşürler. Lİce'de olaylar başlayınca diren Lice dediler. Tahrik ettiler. Hain saldırı olunca da gerisin geri döndüler bayrağı istismar ettiler. Ankara'da bayrak yakacaksın, Hakkari'de bayrağı saklayacaksın, hiç gitmediğin Diyarbakır'da bayrağa saldırı olunca akbabalar gibi üstüne saldıracaksın. Türk bayrağını da hiçkimsenin istismar vasıtası yapmayız.
SON VİDEO HABER
Haber Ara