Paralel yapı, icraatları hayal gücüne de taşımış

Yenişafak'ta yer alan habere göre; Paralel yapılanma, son yıllarda gerçekleştirdiği atılımlarla dikkati çeken TRT'yi de kumpas listesine eklemiş. Paralel yapının hedefe koyduğu kişilere 'örgüt adına suç işlediği'nin iddia edildiği Selam fezlekesinde 'tanıdık' ithamlarda bulunuluyor.

DELİLLERİ GOOGLE'DAN

17 Aralık sürecinde yargı darbesiyle hükümeti düşürmeyi amaçlayan paralel yapının, 'Selam Terör Örgütü' kumpas fezlekesinde yeni detaylar ortaya çıktı. Fezlekede, şebekenin hedef aldığı isimlere yönelik iddialar yer alıyor. Somut hiçbir delilin gösterilmediği, sadece Google aramaları ve dedikoduların bir araya getirilerek hazırlanan fezlekede, hayal gücünün sınırlarını aşan ithamlar da bulunuyor.

'YÖNETİCİ ÖRGÜTÜ GÖZETİYOR'

Bunların en dikkat çekici olanı TRT Türk Genel Yayın Yönetmeni Nasuhi Güngör'ün örgüt adına suç işlediğinin iddia edilmesi oldu. Fezlekede Güngör'ün aldığı kararlarda sözde üyesi olduğu örgütün menfatlerini düşünerek hareket ettiği öne sürülüyor. İşe sadece örgüt üyesi olanların alındığı gibi komik iddialar var.

LİSTEDE BİRÇOK İSİM VAR

Soruşturmada paralel yapının hedef aldığı isimler Günör ile sınırlı değil. TRT yöneticisi gazeteciler Sefer Turan, Kamil Kayalı ve One Haber Ajansı'nın sahibi Erol Dilaver de şebekenin hedef aldığı ve hapse attırmayı planladığı diğer isimler.

DİPLOMATLAR DA YAPININ HEDEFİNDE

Soruşturmaya dahil edilen ve doğruluğu tartışmalı olan bir 'suçlu' listesinde Büyükelçi Musa Kulaklıkaya, Dış Ticaret Müsteşarlığı Genel Müdür Yardımcısı Hayrettin Demircan, Sincan Belediyesi Eski Başkan Yardımcısı İsmail Ünal, Ulaştırma Bakanlığı Eski Basın Danışmanı Mehmet Aycı, TCDD Müfettişi Musa Can gibi birçok üst düzey kamu görevlisi ve diplomat isimleri yer alıyor.

Tek silahım Sürmene bıçakları

Fezlekede, örgüt adına suç işlediği öne sürülen isimlerden biri olan One Haber Ajansı'nın yöneticisi Erol Dilaver şu ana kadar Fazilet Partisi, Saadet Partisi, Has Parti ve birkaç vakfın dışında hiçbir örgüte üye olmadığını söyledi. 'Önemli olan soru şu: Neden böyle bir örgüt icat ettiler?' diyen Erol Dilaver şunları söyledi: 'Beni bu sözde örgüte üye olarak gösterdiklerine göre gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Böyle bir örgüt yok. Eğer gazeteci yetiştirmeye çalışmak örgüt kurmaksa böyle bir örgüt kurmuşumdur. Zihnen devlet uygulamalarının karşısında da olmuşumdur. Ancak hayatım boyunca hiçbir şekilde illegaliteye bulaşmadım. Evimde Sürmene işi bıçaklardan başka silahım da yok.'

Taktik hep aynı

Paralel yapılanmanın, birçok kamu kurumunda olduğu gibi TRT yönetimini de ele geçirme çalışmaları yaptığı ancak başarılı olamayınca bu yöntemle yöneticileri tasfiye etmeye çalıştığı iddia edildi. Şebekenin daha önce TÜBİTAK, Aselsan ve Emniyet teşkilatı içinde benzer yöntemler geliştirdiği biliniyor. Tasfiye edilmek istenen emniyet müdürleri ve amirler sözde bir suç çetesi oluşturulup içine dahil ediliyor, ardından ya pasif görevlere atanıyor ya da meslekten ihraç ediliyordu.

Paralel yapı, icraatları hayal gücüne de taşımış

Binlerce kişiyi 'Selam örgütü' kumpasıyla dinleyen paralel yapının bir oyunu daha deşifre oldu....