''Olma''ktı gaye; ''Sahip Olmak'' oldu...
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-06-02 14:25:01
Günler birbirini kovaladıkça biz de ananevi hal ve tasavvurlarımızı kovar olduk. Eğitimde, Sanatta, Sosyal ve Kültürel faaliyetlerde... ezcümle hayatın her alanında ‘’bizden olmayan(!)’’ biz varız artık.
Yeryüzünün gerek ve gerçeklerini ihmal etmeden, ukbâ’dan gıdalanmaya yönelen bir hayat bizim esasımızdı.
Ve bu hayatın temeli ilim, İman ve itaatin doğurduğu; sevgi, muhabbet, yardımlaşma ve dayanışma, cömertlik, fedakarlık vb. tüm ahlak ve erdeme haiz hal ve hareketlerdi.
Bugün, madde ile manayı ayırıp, maddede kemal bulmaya gayret edenler; insanlığı iflas ettirmiş ve pişkin bir şekilde bunun adını sözüm ona ‘’Medeniyet’’ koymuştur.
İslam medeniyetinin üç temel unsuru vardır: İlim, teknik ve İslam ahlakı. (Hekimoğlu İsmail) Malumdur! İlim imandan da evvel gelir derler. Bütün arzulanan hallerin geri gelmesi içinde evvela ilme, gereken değer ve hürmeti vermek mecburiyetindeyiz. O halde Eğitim ve eğitim sistemini irdeleyerek bir sonuca varmak elzem olandır.
Bugün Türkiye ve Dünya’da eğitimin temel amacı; kamil bir insan yetiştirmek değil, daha çok para kazanan ve maddeye daha çok hükmeden bir insan tipi yetiştirmektir. Geleneksel eğitim tasavvurunda insanın maddi ve manevi olgunluğu hedeflenirken, günümüzde en çok kazanan mesleğe hizmetçi yetiştirmek hedeflenmiştir.
Bu hal kendini kavramlarda açığa vurmaktadır..!
Misâlen:
İlim talim edene talebe denirdi. Talebe yani talep eden. Mecburiyet değil, fertlerin kendi arzu ve isteklerinin hakim olduğu bir ruh hali… Sonra öğrenci oldu bu kavram. Eski ruh halini kaybetti, zorla öğrenici hali mevcut oldu… Para için, makam için, madde için öğrenici…
Benzer ruh kaybını muallim-öğretmen, mektep- okul vb. bir çok kelimede bulmak mümkündür.
Neden mi?
Eğitimin sadece mesleki kaygılarla sınırlandırılması ve servis edilmesi..!
İlim, hikmet ve muhabbet yuvası olan câmii, tekke, zâviye ve medreselerin kapatılması; kahve, meyhane, bar vb… ifsat mekanlarının çoğalmasını beraberinde getirdi. Bu kurumların yerini doldurması beklenen günümüz okul müfredatlarında ise sadece akıllar beslenmeye çalışılmıştır. Bu durum "eline, diline, beline sahip olmak" halini kaldırmış ve insanlığı ruhsal birçok problemlere sürüklemiştir.
Neden mi?
İhlas, haya, adalet, ahlak ve maneviyat doğurmayan sözde ‘’pozitif’’ halde ‘’negatif’’ sadece dünyevi ilimler ve bunların okutulmaya çalışıldığı okullar…
Hem sonra eğitim, artık ‘’ Beşikten mezara’’ değil hayatın sadece ‘’okul‘’ dönemini kapsıyor.
Neden mi?
Çünkü gaye oldurmak değil, maddeye sahip oldurmak. Gaye yok, çare yok, değer yok… her şey sadece maddeden ibaret!
Konunun genişliği yazıyı 1. Bölüm olarak burada bitirmem gerek kılıyor…İnsanlığın manen ve madden kemal bulduğu günlerin bizim olması temennisiyle… Allah’a emanet olun.
Hakan İNCE
Haber Ara