İttifak'ın acı yüzü

İtiraz edilen yerel seçimler sonucunda seçimler tekrarlandı.CHP yine hüsrana uğradı..

Seçimlerin tekrarlandığı yedi ilde kazanan bir il farkla Ak Parti oldu.

Bu seçimler bir şeyi tekrardan şunu gösteriyor ki ülkemizin bir çok bölümünde yaşanan olaylarla ilgili bir duruş sergilendi..

Ama bununla birlikte şöyle de bir gerçek var ki Ak Parti her ne kadar yedi ilin üçünü almış olmasına rağmen toplamına bakıldığında pekte iç açıcı bir durum değil..

Sosyal medyaya bakacak olursak Ak Parti Camiasında mutluluk yaşandığını görüyoruz..

Evet bu bir başarıdır ancak unutulmaması gereken nokta Ak Parti'nin sadece bir il farkla totalde ipi göğüslediği gerçeğidir..

Yani bu sevinç yaşanmalı ve Erdoğan'ın ilk etap yerel seçimlerindeki balkon konuşmasında ifade ettiği gibi kazanılamayan illerdeki eksiklikler gözden geçirilmelidir..

Kısacası sadece CHP'nin seçim sonuçlarını göz önünde bulundurarak rehavete kapılmadan eksiklikler gözden geçirilmelidir..

CHP'de ise kelimenin tam anlamıyla hüsran var..

Seçimler sırasında trafolara giren kedi konusunda CHP tabanı Hükümet'e ve Taner Yıldız'a çok yüklenmişti.

Ama gelinen nokta gösteriyor ki CHP'nin seçimlerdeki başarısızlığının sorumlusu trafoya giren kedi değil o dönemde Ak Parti'ye karşı yapılan ittifak..

Benim asıl merak ettiğim nokta CHP tabanının bu tablo karşısında seçmenlerine nasıl anlatılacağı..

Türkiye'nin en önemli siyasi partisinin yerel seçimlerden bu kadar kötü sonuçla ayrılması Kılıçdaroğlu hakkında seçmenler tarafından eleştirilerin gelmesi olağandır..

Buna seçim sürecinde yapılan ittifak'ın acı yüzü demek pek yanlış olmaz..

Dün gezi parkı eylemlerinin yıl dönümüydü..

Neyse ki çok büyük sıkıntılar yaşanmadı..

Ama çevreye zarar yine öncelikli hedefti.

Benim en çok merak ettiğim noktalardan biri olaylara siyasetçilerden ziyade vatandaşların sergileyecekleri tutumdu..

Medya'ya yansıdığı kadarıyla gördük ki Türkiye'yi savaş alanına çeviren sözde ''çevreciler'' iş yerlerine zarar verince bir eylemciye kelimenin tam anlamı ile meydan dayağı atılmış..

''Şimdi bu doğru mu?'' diyenler olacaktır.Söylenebilecek tek şey ''çevreyi'' bahane ederek sokakları savaş alanına çevirip polis aracına molotof atılması ne derece doğru ise vatandaşın tutumu da o derece doğru olduğunun düşünülmesinde yarar gördüğümü söylemek istiyorum..

Umuyorum bir gün gerginlikler yerine güzelliklerin konuşulduğu bir Türkiye karşımıza çıkar..

Ülkemizin en sıcak gündemlerinden biride Cumhurbaşkanlığı seçimleri..

Ak Parti'nin süreç ile ilgili adayı %99.9 Erdoğan olacak..

Peki Başbakanlık koltuğu ne olacak?

Başbakan yardımcısı Beşir Atalay ''İyi Başbakanlık yapacak çok arkadaşımız var'' diyor.Burada üzerinde durulması gereken sorumluluğu taşımaktan ziyade gereken durumlarda gereken sertliğin uygulanıp uygulanamayacağı birinci faktör olmalıdır.

Yöneticilik vasıflarına sahip olunması ayrıdır sertliği karşıya hissettirebilmek ayrıdır.Fıtratında sertlik olmayan bir insan bahsettiğimiz olguyu karşıya yansıtmada problem yaşarsa ileriye dönük sıkıntıları beraberinde getirebilir..

Bu sebeple Ak Parti'nin Erdoğan'dan sonrasındaki Başbakan adayın kararının verilmesi noktasında ince eleyip sık dokumasında fayda var diye düşünüyorum..

Belirlenecek adayın Türkiye'yi geliştirecek adımları sıklaştırması temennisi ile..

Kalın Sağlıcakla..

ENES ŞEN